Akıcı İngilizce İçin İzlemeniz Gereken Yol
“Anlıyorum ama iyi konuşamıyorum.” cümlesi size de yabancı gelmiyor değil mi? Bu cümle, birçoğumuzun İngilizce seviyemiz sorulduğunda verdiği cevap oluyor. Gramer bilgisine sahibiz, yazabiliyoruz, okuyabiliyor hatta anlayabiliyoruz. Peki neden iş konuşmaya gelince tıkanıyor ve kelimeleri bir araya getirmekte zorlanıyoruz? Aslında aldığımız yabancı dil eğitimlerini düşündüğümüzde bu durumun sebebini anlamak çok da zor değil. Bu nedenle kendinizi suçlamayı bırakın ve akıcı İngilizce konuşmak için izlemeniz gereken yollara bir göz atın!
Yanlış Yapmaktan Korkmayın
İngilizceyi akıcı konuşmak istiyorsanız öncelikle cesur olmanız gerekiyor. “Bu kelimeyi çok mu komik telaffuz ettim?” ya da “Acaba cümleyi doğru bir şekilde mi kurdum?” gibi endişelere sıklıkla kapılıyor olabilirsiniz. Dürüst olmak gerekirse, bu şekilde çok fazla yol kat edemezsiniz. İstediğiniz akıcılıkta konuşabilmeniz için bol bol pratik yapmanız gerekir. Eğer hata yapmaktan korkarak susarsanız, olduğunuz yerde sayıklarsınız. Ayrıca emin olun, kimse sizin gramer bilginizin doğruluğunu sorgulamayacak! Rahat olun ve bol bol konuşun!
Günlük Hayatınızda İngilizceye Daha Çok Yer Verin
Bir şeyi iyi öğrenmek veya yapmak istiyorsanız çok fazla pratik yapmanız gerektiğini unutmayın. Aynı şey akıcı İngilizce konuşabilmek için de geçerli. Bunun için müzik listenizde İngilizce şarkılara daha çok yer verebilir, ilgilendiğiniz konular hakkında İngilizce makaleler okuyup videolar izleyebilirsiniz. Tüm bunlar hem size amacınızı hatırlatarak algılarınızı açacak hem de akıcı konuşmanıza yardımcı olacak güzel bir pratik olacaktır.
İngilizce Düşünmeye Çalışın
“Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyiz. Ancak akıcı yabancı dil konuşabilmenin en önemli püf noktalarından biri o dilde düşünmeye çalışmaktır. Eğer bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız size birkaç tüyo verelim. İşe, günlük hayatta karşılaştığınız nesnelerin İngilizcelerini düşünmekle başlayabilirsiniz. Sonrasında yolculuk ederken, yemek yerken veya yürürken aklınızdan geçen şeyleri İngilizce cümleler haline getirmeye çalışın. Örneğin, yürürken havanın çok güzel olduğu veya yanınızdan geçen köpeğin ne kadar sevimli olduğu gibi. Bu şekilde zamanla cümleleri daha rahat kurguladığınızı fark edeceksiniz.
İngilizcenin Ana Dilinizden Farklı Bir Dil Olduğunu Kabul Edin
Her dilin farklı bir yapısı, kuralları vardır. Ana dilinizden farklı bir dilin bu anlamda size saçma gelecek pek çok kuralı olabilir. Eğer her birini sorgulayacak, bir mantık arayacak olursanız işiniz zorlaşır. Örneğin neden birçok fiil gibi “visit” kelimesinin ikinci hali “visited” olurken “catch” kelimesinin ikinci hali “caught”? Bu şekilde farklı ve size mantıklı gelmeyen pek çok kural olduğunu düşünürsek, en mantıklı davranış kuralları sorgulamamak ve kabul etmek olacaktır.
Yakınlarınızla Konuşma Pratiği Yapmaya Çalışın
Akıcı İngilizce konuşmak için en etkili yol bol bol konuşma pratiği yapmaktır. Ancak maalesef pek çoğumunuzun ortamı bu pratiği yapmaya elverişli değil. Siz yine de etrafınızda İngilizce bilen eşiniz veya dostunuz varsa onlara bu isteğinizi bildirin ve kendilerinden size yardımcı olmalarını rica edin. Örneğin, kız arkadaşınızla sohbet ederken İngilizce sohbet etmeye çalışın. Elbette anlatamayacağınız şeyler, yaptığınız hatalar olacak. Ama bilin ki, ne kadar çok konuşursanız istediğiniz kıvama o kadar hızlı gelirsiniz.
Yabancı Dizi ve Filmler Seyredin
Yabancı bir dili akıcı konuşabilmenin anahtarı konuşma pratiği olsa da kulak aşinalığının hakkını da yememek gerekir. Yabancı dizi ve filmleri Türkçe dublaj veya Türkçe alt yazı ile izlemek yerine ana dilinde ve İngilizce alt yazılı şekilde seyredin. Bu şekilde pek çok kelimenin telaffuzu aşina olacak ve yeni kelimeler öğreneceksiniz. Ayrıca kitap cümlelerinden sıyrılıp günlük konuşma diline daha çok aşina olacağınızdan konuşma konusunda daha da cesaretleneceksiniz.
Sadece Kelimelere Değil, Anlama da Odaklanın
İngilizce bir konuşmayı dinlediğinizde esas odaklanmanız gereken gramer kuralları veya kelimeler değildir. Her ne kadar kelimeler önemli olsa da nihayetinde karşıdaki kişinin amacı bir şeyleri ifade edebilmek değil mi? Her kelimeye veya kelime dizilişlerine ayrı ayrı odaklanacak olursanız, esas anlatılmak istenen şeyi kaçırırsınız. Özellikle konuşan kişinin ana dili İngilizce ise anlamadığınız pek çok kelime olacaktır. Bu nedenle konuşmayı bir bütün olarak dinleyin ve verilmek istenen mesaja odaklanın. Bunun yanı sıra, konuşma dilinde kullanılan bazı telaffuzları da beyninizin bir köşesine not edin. Çoğu zaman “no” yerine “nope” kullanılması gibi…
Ana Dili İngilizce Olan Birileriyle Pratik Yapın
Her ne kadar İngilizce bilen yakınlarınızla pratik yapmaya çalışsanız da ana dili İngilizce olan biriyle olduğu kadar etkili olamayacaktır. Aynı ana dili konuştuğunuz biriyle pratik yaparken kendinizi bir anda Türkçe konuşurken bulabilirsiniz. Oysa ana dili İngilizce olan biriyle pratik yaparken böyle bir risk olmaz. Anlatmakta zorlandığınız bir konu olsa bile sınırlarınızı zorlamaya çalışırsınız. Zaten akıcı İngilizce konuşmak da ancak bu şekilde gerçekleşebilir.
Eğer çevrenizde ana dili İngilizce olan ve sizinle pratik yapacak bir kişi yoksa üzülmenize gerek yok! Cambly’e gelerek kendinize uygun bir eğitmen seçebilir ve pratik yaparak İngilizcenizi kısa sürede akıcı bir hale getirebilirsiniz. Üstelik blog okuyucularımıza bir sürprizimiz var. “blog100“ kodu ile ilk 10 dakika konuşma ücretsiz!