Call Back: Telefonla tekrar aramak
I will call you back later.
(Seni tekrar sonra arayacağım.)
Call For: İstemek
He always called for a healthy life till now.
(O, bu zamana dek hep sağlıklı bir yaşam istemiştir.)
Call In: Yardım çağırmak
He left the home to called in help from his brother.
(Evden, erkek kardeşinden yardım çağırmak için çıktı.)
Call Off: Son vermek
Please call off this meaningless argument.
(Lütfen bu anlamsız tartışmayı sona erdir.)
Call On: Ziyaret etmek.
We will call on our grandparents this summer.
(Bu yaz büyükannem ve büyükbabamı ziyaret edeceğiz.)
Call Up: Telefon etmek
Please do not forget to call up me.
(Lütfen bana telefon etmeyi unutma.)
Carry Off: Kazanmak
We carried off great victory by joining to the European Championship.
(Avrupa Şampiyonasına katılarak büyük bir zafer kazandık.)
Carry Out: Başarmak
Don’t worry! You will carry out.
(Merak etme! Başaracaksın.)
Check In: Kayıt yaptırmak.
As soon as we arrive to the city, we will check in to the hotel.
(Şehre varır varmaz, otele kaydımızı yaptıracağız.)
In order to save time, you can make online check in from the airline company’s website.
(Zaman kazanmak için havayolu firmasının internet sitesinden online kayıt yaptırabilirsiniz.)
Do not forget to make check in to stay at the hotel.
(Otelde kalabilmek için kayıt yaptırmayı unutmayınız.)
Check out: Hesabı ödeyip ayrılmak.
You may check out from the hotel till 14:00.
(Otelden saat 14:00’e kadar hesabı ödeyip ayrılabilirsiniz.)
Chop Off: Kesmek
Please be very carefull while chopping off the vegetables.
(Sebzeleri doğrarken lütfen çok dikkatli olun.)
Clean Up: Tamamen temizlemek.
We will clean up whole house with my mother.
(Annemle tüm evi temizleyeceğiz.)
Come About: Meydana gelmek.
The flood came about at the city center.
(Sel şehir merkezinde meydana geldi.)
Come Across: Rastlamak
I came across one of my old friends at the shopping mall.
(Alışveriş merkezinde eski arkadaşlarımdan birine rastladım.)
Come Along: Birlikte gelmek
I will come along with my girl friend to the meeting.
(Toplantıya kız arkadaşımla birlikte geleceğim.)
Come By: Elde etmek
I came by that job in the end.
(Sonunda o işi elde ettim.)
Count On: Güvenmek
You can count on me and call whenever you want.
(Bana güvenebilirsin ve ne zaman istersen arayabilirsin.)
I’m very lucky that I have friend like you to count on.
(Senin gibi güvenebileceğim bir arkadaşa sahip olduğum için çok şanslıyım.)
Please always keep in mind that I’m the only person to be counted on.
(Lütfen benim güvenilecek tek insan olduğumu her zaman aklında tut.)
Cry Over: Endişelenmek
Please do not cry over, I will come home before it is too late.
(Lütfen endişelenme, çok geç olmadan eve geleceğim.)
Cut Up: Küçük parçalara bölmek
In order to cook that meal, please cut up all the vegetables and then put them into the bowl.
(O yemeği pişirebilmek için önce tüm sebzeleri küçük parçalara böl ve ardından onları bir kaba koy.)
Please cut up the cake for me.
(Lütfen keki benim için küçük parçalara böl.)
I will cut up the bread for you.
(Ekmeği senin için küçük parçalara böleceğim.)
Read Next
