Çalışanlarınızın Yetenek Edinimi İçin Anahtar Nokta Şirket İçi Eğitimler
“Eğer çalışanlarınıza eğitim vermek konusunda şüpheleriniz varsa kendinize şunu sorun: personelin yeteneksiz olduğu konusunda kaç şikayet duydunuz, sayabilir misiniz? Veya açılan son pozisyon için başvuran yüzden fazla adaydan sadece beşinin kalifiye olduğu gerçeği hakkında? İşte, hangi büyüklükte olursa olsun bütün şirketlerin çalışanlarına eğitim vermesi için en büyük sebep tam burada yatıyor -çünkü eğer iş verenler becerikli, eğitimli ve yetenekli çalışanlar istiyorsa cevap oldukça basit: onları biz yaratmalıyız.”
Pek çok farklı alanda danışmanlık yapan Dubai merkezli şirket Al Futtaim Willis’in bölge satış müdürü Stephen Maclaren, bu sözleri Entrepreneur Middle East için söylese de “yetenek” konusunda öne sürdüğü şeyler dünyanın her yerinde geçerli. Örneğin yine aynı derginin Hindistan yayınında, Abhishek Joshi, çalışanların yeni yetenekler edinmesinin şirkete değer katacağını, bunun da ancak şirket içi eğitimlerle mümkün olduğunu söylüyor. Peki şirketler gerçekten de eğitimler sayesinde personel yeteneklerini geliştirebilir mi? Beceri ediniminde eğitimler nasıl bir rol oynuyor?
Yetenek Açığını Kapatmak İçin Şirketlere de Rol Düşüyor
Manpower adlı insan kaynakları danışma şirketi 2019 yılında dünyadaki yetenek açığına dair bir rapor düzenledi. Bu rapora göre küresel çapta her 100 işverenden 54’ü istediği yeteneklere sahip çalışan bulurken zorlanıyor. Türkiye ise %51 oranındaki yetenek açığıyla dünya yetenek açığı sıralamasında yirmi beşinci oldu. Deloitte’in küresel çapta hazırladığı bir diğer rapor ise yetenek açığı yüzünden 2018-2028 yılları arasında sadece üretim endüstrisinde 2,4 milyon pozisyonun boş kalacağını ve bu durumun 2,5 trilyon dolarlık bir zarara mal olacağını gösteriyor. Ancak yetenek açığının tek suçlusu çalışanlar değil.
IBM’nin yayınladığı bir çalışmaya göre dünya çapındaki şirketlerin yarısı herhangi bir yetenek geliştirme stratejisine sahip değil. McKinsey’in düzenlediği bir başka anket de katılımcılarının çoğunun yetenek açığını kapatmak istediğini ancak sadece 1/3’ünün bunun için bir adım attığını gösteriyor.
Bu soruna bir çözüm getirmek için iş verenlerin ve eğitim sağlayıcılarının iş birliği yapması mühim. McKinsey, şirketlerin ihtiyaçlarına yönelik eğitimler planlaması ve bu alandaki bütçelerinden kısmaması gerektiğinin altını çiziyor. 2008 yılı ile şu anki krizi karşılaştıran McKinsey, yakın bir zamanda çok daha büyük bir yetenek sorunuyla karşılaşacağımız görüşünde. Bunun için sunduğu çözüm ise şirketlerin dijital eğitim yoluna gitmeleri.
İş Dünyasında Teknik Yetenekten Fazlası Gerekiyor: İnce Beceriler
İnce beceriler, veya İngilizcesi ile soft skills, profesyonel hayatta başarıya ulaşmak için gereken önemli niteliklerden bir tanesi -öyle ki Fortune 500’de yer edinmiş CEO’lar ile gerçekleştirilen bir çalışmaya göre uzun vadede başarılı olmanın formülü %25 teknik beceri ve %75 ince beceriden oluşuyor. İletişim, liderlik, eleştirel düşünce, dinleme, adaptasyon, organizasyon, takım çalışmasına yatkınlık ve dakiklik gibi yetenekler ince beceri olarak nitelendiriliyor. Ancak global piyasadaki iş gücü, ince beceriler açısından oldukça eksik. 2018 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan bir çalışmada 1,4 milyon insanın gerekli ince becerilere sahip olmadığı keşfedildi. Google gibi şirketlerin yeni çalışan alırken ince becerilere bir hayli önem verdiği göz önünde bulundurulduğunda bu sayının oldukça vahim bir duruma işaret ettiğini görebiliyoruz. Daha küçük ölçekli şirketlerin de ince becerilere önem atfetmeye başlaması gerekiyor: MIT Sloan İşletme Okulu’na göre beş farklı fabrika, işçilerine 12 ay boyunca ince becerilere yönelik eğitimler verdikten sonra ROI oranlarında %250’lik bir artış yakaladı.
MIT Sloan örneğinde gördüğümüz gibi, ince beceriler IQ’dan oldukça farklı, yani doğuştan gelen ve sonradan edinilemeyen bir özellik değil. Public speaking, yani topluluk önünde konuşma dersleri gibi eğitimlerle insanların sahip olduğu ince beceriler önemli ölçüde gelişebiliyor. Dil eğitimleri de ince beceriler için oldukça faydalı: dinleme ve odaklanma becerilerine katkı sağladığı gibi çalışanların özgüven kazanmasına da yardımcı oluyor.
İngilizce Konuşma Becerisi İş Hayatında Çok Değerli
Cambridge English Assessment’ın yaptığı bir çalışmaya göre ana dili veya resmi dili İngilizce olmayan ülkelerdeki işlerin %7’si ana dil seviyesinde İngilizce, %49’u ileri seviye İngilizce, %33’ü orta seviye İngilizce, %8’i ise temel seviyede İngilizce bilgisi gerektiriyor. Ancak şirketlerde en az %40 oranında yetenek açığı olduğu görülüyor. Ülkemizde ise durum daha vahim; öyle ki Türkiye, İngilizce Yeterlilik Endeksi’nde 44 ülke arasında 43. oldu. Halbuki İngilizce konuşma becerisi, sadece şirketlerin global piyasalarda yer edinmesini değil aynı zamanda çalışanların pozisyonlarında yükselmesini sağlıyor. Üstelik İngilizce becerileri imla olarak hatasız cümleler kurabilmekten ibaret değil: 2018 yılında yayınlanan akademik bir makalede dil yeteneklerinin sunum yapma, ikna etme ve iletişim kabiliyetleri gibi diğer niteliklerle yakından alakalı olduğu belirtiliyor. Yine aynı makalede belirtildiği gibi iyi iletişim becerilerinin şirketlere %47 oranında kar dönüşü sağladığını düşündüğümüzde profesyonel arenada İngilizce bilmenin belki de en önemli yeteneklerden biri olduğunu görüyoruz. Bu makalede değinilen bir başka konu daha var: İngilizce konuşma beceresi, yazma veya okuma kabiliyetinden çok daha değerli bulunuyor ve birçok çalışan bunun için online dersleri tercih ediyor.
Cambly, çalışanlarınızın İngilizce becerilerini ilerletmek için farklı seviyelerde kapsamlı online eğitim planları sunuyor. Orta seviyede ve ileri seviyede iş İngilizcesi programları, İngilizce sunum yapma becerileri için programlar, akademik İngilizce dersleri, iş görüşmesi pratikleri, topluluk önünde konuşma dersleri veya startup merkezli programlar gibi ders programları arasından şirketinize en uygun olanı seçebilir, çalışanlarınızın hem dil yeteneklerini hem de ince becerilerini geliştirmelerini sağlayarak başarılı bir iş ortamı oluşturabilirsiniz.