Cambly Bol Anlamlı Kelimeler Serisi 3: MAKE
Bazı İngilizce sözcüklerin onlarca farklı kullanımı ve anlamı olabileceğini serinin önceki yazılarında anlatmaya başlamıştık. Eğer “get” kelimesinin farklı kullanım biçimlerini öğrenmek isterseniz buraya, “run” kelimesininkileri öğrenmek isterseniz de buraya tıklayabilirsiniz. Bu yazımızda ise “make” sözcüğünün birbirinden oldukça farklı kullanım şekillerini inceleyeceğiz. Keyifli okumalar. 🙂
Make: to create something / “bir şey yapmak” diyoruz buna Türkçede en kısa haliyle
“Make” kelimesinin en temel anlamını bir de örnek içerisinde görelim:
I want to make some coffee. / Kahve yapmak istiyorum.
Make it: to be successful / başarılı olmak
Very few musicians actually make it. / Çok az sayıda müzisyen gerçekten başarılı oluyor.
Bu kalıbın bir diğeri anlamı ise “bir yere vaktinde varmak” / to arrive at a place at the right time
Will we make it in time for the movie? / Filme zamanında yetişebilecek miyiz?
Make a killing: to earn a lot of money / çok fazla para kazanmak
They made a killing on their last investment and retired. / Son yatırımlarından parayı kırıp emekli oldular.
Make someone do something: to cause someone do something / birinin bir şeyi yapmasına sebep olmak anlamına gelir ancak bunun bir de “birini bir şey yapmaya zorlamak” anlamı var. Bu kalıbın ilk anlamına, 2000’lerin meşhur pop grubu Blue’nun “U Make Me Wanna” şarkısından bir cümle ile bakalım:
You make me wanna call you in the middle of the night. / Seni gecenin bir yarısında aramak istememe sebep oluyorsun.
2000’ler havası almak isteyenleri şöyle buyursun:
Bu kalıbın “birini bir şey yapmaya zorlamak” anlamını ise bu örnekte inceleyebiliriz:
You can’t make me do it! / Beni bunu yapmaya zorlayamazsın!
Make a fuss: cause a needless commotion or display/ yaygara çıkarmak
He will be here soon, please don’t make a fuss. / Birazdan burada olacak. Lütfen yaygara çıkarma.
Make fun of someone or something: to make a joke about someone or something in an unkind way / birini veya bir şeyi dalga konusu yapmak
Some of my classmates used to make fun of my glasses. / Bazı sınıf arkadaşlarım gözlüklerimle dalga geçerdi.
Make money: to earn money from a job or an investment / bir iş veya yatırım sayesinde para kazanmak
We made a lot of money by selling lipsticks. / Ruj satarak çok fazla para kazandık.
Make up one’s mind: to decide / karar vermek
I haven’t made up my mind what to eat yet. / Henüz ne yiyeceğime karar vermedim.
Make a comeback: to become successful again after having been away for a while / uzun bir aradan sonra yeniden başarılı olmak, çıkış yapmak, eski formunu kazanmak
Eminem made a comeback with his last album. / Eminem son albümüyle yeniden çıkış yaptı.
Make waves: to shock or disturb people with something new or different / yeni veya farklı bir şeyle insanları şaşırtmak veya rahatsız etmek, olay yaratmak
Yorgos Lanthimos made waves with his movie “Kynodontas”. / Yorgos Lanthimos “Kynodontas” filmiyle olay yarattı.
Make a living: to earn enough money to buy the things a person needs / geçinmek, hayatını kazanmak
She makes a living by working as a dancer. / Dansçılık yaparak geçimini sağlıyor.
Make a scene: to express one’s anger / olay çıkarmak, taşkınlık yapmak
I know you are mad, but please don’t make a scene. / Kızgın olduğunu biliyorum ama lütfen olay yaratma.
Make light of something: to treat something as if it is not serious or important / bir şeyi hafife almak, önemsizmiş gibi davranmak
I’m sorry. I didn’t mean to make light of your problems. / Sorunlarını hafife almak istememiştim. Özür dilerim.
Make sense: to have a clear meaning / anlaşılır olmak, anlamlı olmak
This poem doesn’t make any sense to me. / Bu şiir bana bir şey ifade etmedi.
Make a face (at someone or something): to make a strange expression because of something unpleasant / suratını asmak, yüzünü buruşturmak
After tasting the soup, she made a face. / Çorbayı tattıktan sonra yüzünü buruşturdu.
Bu yazıdan “make” kelimesini nasıl farklı şekillerde kullanabileceğinizi öğrendiniz. Bu kalıpları, asla unutmamak üzere öğrenmek, günlük konuşmalarınızda da kullanmak ister misiniz? Öyleyse hemen şimdi Cambly’ye girin yapay zeka öğrenme asistanımız Cambly AI ile ücretsiz ve sınırsız İngilizce pratik yapın!