Charles Bukowski ve Hayatı
Geçim şartlarını iyileştirmek amacıyla Almanya’dan Amerika’ya göçen bir ailenin çocuğu olan Charles Bukowski, Los Angeles’ta büyümüştür ve birçok açıdan talihsiz bir çocukluk geçirmiştir. Özellikle babasıyla arasının oldukça kötü olduğu bilinmektedir. Hayal edilebilecek her bahanede oğlunu dövmeyi ilke edinmiş baba Henry Bukowski, Amerika’daki yıllarının büyük bölümünü işsiz geçirmiştir. Yazarın ergenlik yıllarında başı aknelerle de ciddi anlamda belada olmuştur.
Los Angeles City College’da gazetecilik eğitimi alan fakat okuldan mezun olmadan ayrılan Bukowski pek çok farklı işte çalışmıştır. Bir yandan yazı yazarken bir taraftan da geçimini sağlamaya çalışan yazar bulaşıkçılık, kamyon şoförlüğü, postacılık, bekçilik, benzincilik, depoculuk, nakliye memurluğu, postane memurluğu, otoparkçılık gibi işlerde çalışmış ve bir köpek bisküvisi fabrikasında işçilik yapmıştır. Yazar ayrıca bir kesimhanede ve pasta fabrikasında çalışmıştır. New York’taki metrolara poster asma işi de yaptığı çeşitli işlerden bir tanesidir.
Ekonomik açıdan umut vaat etmeyen baskı altındaki ilk gençlik yıllarının Bukowski’nin alkole yönelmesinde etkili olduğu ileri sürülebilir. Yazar erken yaşlardan itibaren yüksek oranda alkol tüketmeye ve bunu bir hayat tarzına dönüştürmeye başlamıştır. Yaşamına dair detaylar kurmaca metinlerinde alter-egosunu temsil eden Henry Chinaski’nin vücudunda izlenebilir haldedir. Chinaski, özellikle Factatum ve Barfly’de kadınlarla kırılgan ilişkiler yaşayan ve yalnız bir adam olarak tasvir edilmiştir. Karakter aynı zamanda, çoğunlukla yoksul, vandal, bohem, klasik müzikten ve edebiyattan hoşlanan nihilist bir anti-kahraman portresi çizmektedir.
Yirmi dört yaşında yayınlanmaya uygun görülen ilk metnini veren Bukowski, ölümüne dek çeşitli kurmaca formlarında (şiir, öykü, deneme, otobiyografi, senaryo gibi) yazmayı ve üretmeyi bırakmamıştır. Bir kurmaca yazarı olarak Bukowski’nin üslubu realist sayılabilir. Bununla birlikte metinlerindeki gerçekçilik hiçbir filtreden geçmeden toplumsal yaşamın tüm unsurlarını barındıracak şekilde inşa edilmiştir. Daha önce Amerikan edebiyatında görülmemiş ölçüde yer altında kalanların ve ötekileştirilenlerin sesini ileten yazarın metinleri, yerleşik ahlak algısını sarsacak motiflerle doludur. Bu sebeple yazarın metinleri, küfür ve argonun kendine yaşam alanı bulduğu doğal bir habitat olarak düşünülebilir. Aynı zamanda yazar zorlama betimlemelerden kaçma eğilimi göstermiş, yer altında olanların dilini kullanmıştır. Başka bir deyişle Bukowski’nin üslup açısından gerçeğin, daha önce görmekten kaçınılmış çirkin yüzüne gülümsediği söylenebilir. Bukowski’nin yazılarında etkilendiği bilinen yazarlar arasında Louise Ferdinand Celine, Knut Hamsun, Fyodor Dostoyevsky gibi isimler gelmektedir.
Bukowski’nin Post Office, Ham On Rye, Women gibi ünlü kitaplarını kendi dilinde, İngilizce okuyup anlayabilmek ve İngilizcenizi planladığınız seviyeye getirebilmeniz için size Cambly’yi öneririz.
Cambly İngilizce konuşma pratiği yapabileceğiniz, edebiyattan teknolojiye, farklı alanlarla tecrübeleri ve ilgi alanları olan ana dili İngilizce olan eğitmenlerle istediğiniz konularda İngilizce konuşurken bilgi dağarcığınızı da geliştirebileceğiniz bir uygulama.
Edebiyata ilgi duyuyorsanız ve bu alanda ilgisi veya tecrübesi olan eğitmenlerle konuşmak, kitap kritikleri yapmak istiyorsanız Cambly’de bunu yapabilirsiniz!
Tıklayın ve ücretsiz deneyin.