Daha İyi İngilizce Telaffuz İçin Kullanmanız Gereken 7 Yöntem
Yabancı dil öğrenirken ilk önce nereden başlarız? Temel dil bilgisi kurallarını içeren gramer konuları, şüphesiz ilk sırada gelir. Ardından cümle kurmamıza yardımcı olacak fiilleri ve yeni kelimeleri öğrenmeye çabalarız. Cümleler kurulmaya başlayınca da artık diyalog kurmaya, ikili konuşma pratikleri yapmaya gelir. Ama İngilizcenin yazıldığı gibi okunmaması, benzer yazılışa sahip olup farklı telaffuzları bulunan kelimeler içeriyor oluşu işleri biraz zorlaştırıyor. Bu da ortaya ‘pronunciation’ meselesini ortaya çıkarıyor. Oysa basit yöntemler deneyerek ‘three’ ve ‘tree’ ya da ‘meat’ ve ‘meet’ kelimeleri arasındaki telaffuz farklılığını kolayca çözebiliriz.
Biriyle konuşurken yanlış anlaşılmamak, karşı tarafı doğru anlayabilmek ve doğru bir telaffuza sahip olmak istiyorsanız, kendinizi geliştirecek birkaç püf noktayı öğrenmeye ne dersiniz?
İngilizce Telaffuzunuzu Geliştirecek Yöntemler
Hepimizin sıklıkla yaptığı bir hata var ki, o da yabancı bir kelime gördüğümüzde sesleri benzeterek kendi kendimize telaffuz etmeye çalışmak. Bir şey en baştan nasıl öğrenilirse maalesef o şekilde devam ediyor, uzun süre hatalı olduğunu bilmeden yanlış bilgiyi kullanmayı sürdürüyoruz. Ancak profesyonel hayatta, okullarda ve yurt dışı gezilerinde bu yanlış bilgiler bize sorun yaratabilir. Üst level bir İngilizceniz de olsa pronunciation konusunda iyi değilseniz, tam anlamıyla başarılı sayılmazsınız.
Bunu geliştirmek için olağandışı değişik yollar, yöntemler aramaya gerek yok. Sadece belli kararlar alın ve bunu adım adım hayatınızda uygulamaya çalışın.
İyi Bir Dinleyici Olun
Diğer tüm dillerde olduğu gibi İngilizce de işitme duyusu üzerine kurulu bir dil. Yani önce duyuyor, sonra taklit yöntemi ile tekrar ediyoruz. Kısacası bir kelimeyi ilk duyduğumuz hâli, onu ilk öğrendiğimiz hâli oluyor. Bu yüzden, öğrenme sürecinde iyi bir dinleyici olmalısınız.
Eğer en başta yanlış öğrenilmiş, söylerken sürekli hata yaptığınız veya zorlandığınız sözcükler varsa merak etmeyin, eksiklerimizi tamamlamak mümkün.
- Kelimenin söylenişi sırasında hecelere yapılan vurgu ve tonlamalara dikkat edin. Hangi harf yok gibi söyleniyor, hangi harf vurgulanıyor, doğru telaffuza ulaşabilmek için bu noktaların bilinmesi oldukça önemli.
- Bir program izlerken veya birisi ile karşılıklı konuştuğunuzda, konuşan kişinin mutlaka ağız hareketlerini gözlemleyin. Hecelerin daha doğru çıkması için dudak, dil ve dişlerin hareketleri size fazlasıyla lazım olacak. Bu hareketleri izleyin ve çıkardıkları sesleri dinleyin.
İnternetten Yardım Alın
Malum internet çağı. Her bilgiye internet üzerinden rahatlıkla ulaşıyor, istediğimiz konuda yardım alabiliyoruz. Öyleyse neden İngilizce telaffuzumuzu geliştirirken de internetten faydalanmayalım? Bu konuda size en büyük yardımı sağlayacak olan uygulama, Cambly. Anadili İngilizce olan bir eğitmen kadrosu bulunan Cambly ile ‘Native Speaker’ gibi yabancı dil konuşmayı öğrenebilirsiniz. Kendi kişisel planınıza göre dersinizin gününü ve saatini belirleyip istediğiniz eğitmenden randevu alabilirsiniz. Üstelik birebir yapacağınız özel derslerinize evinizin rahat ortamında katılabilirsiniz. Derse gitmek için efor sarf etmeden, kalabalık sınıflarda söz alma sırası beklemeden, eğitmenize odaklanır ve İngilizceyle ilgili istediğiniz her konuyu danışabilirsiniz. Pronunciation, gramer, speaking ve diğer tüm konular için Cambly en büyük yardımcınız ve sadece bir tık uzağınızda! Hemen ‘blog100’ kodunu kullanarak 10 dakikalık ücretsiz deneme dersimize katılın ve Cambly’nin neler değiştirebileceğini bir de yakından görün!
Yabancı Dizi, Film, Tv Programı İzlerken Alt yazısız İzleyin
Telaffuzu ileri seviyeye taşımanın en basit yollarından biri, yabancı yayınları altyazısız olarak seyretmektir. Yabancı bir dizi, film, tv programı hatta haber yayınını anlatılanları anlamaya çalışarak ve söyleniş şekillerini inceleyerek izleyin. Bunun için hızlı ve karmaşık konuşmaların olduğu programlardan ziyade, daha sade içerikli, ortalama bir konuşma hızına sahip ve anlaşılabilir tonlamaların uygulandığı bir program tercih edebilirsiniz. Takıldığınız yerlerde duraklatarak ve geri sararak alıştırma yapabilirsiniz.
İhtiyaç Anında Sözlük Kullanmaktan Çekinmeyin
‘İlkokulda mıyız, ne sözlüğü!’ demeyin sakın. İngilizce-Türkçe sözlükler pronunciation çalışırken başvurabileceğiniz en sağlam kaynaklardan biridir. Sadece kelime anlamlarını değil, okunuşlarını da yazar. Bu sebeple, yanınızda küçük bir cep sözlüğü taşıyabilir, dışarıda olduğunuz zamanlarda bile gereksinim duyduğunuzda hemen açıp bakabilirsiniz.
Boş zamanlarınızda ilk harften başlayarak her gün 5, hızınıza göre 10 veya 15 kelimenin okunuşlarına bakıp pratik yapabilirsiniz. Belli bir süre sonra telaffuzunuzun hatırı sayılır derecede ilerlemiş olduğunu göreceksiniz.
En Çok Sorun Yaşadığınız Kelimelere Odaklanın
‘Aslında telaffuzum fena değil ama belli sözcüklerde sürekli takılıyorum.’ diyorsanız, işiniz kısmen daha kolay. Sadece zorluk çektiğiniz kelimelere odaklanarak bunlar üzerine alıştırma yapabilirsiniz. Mesela önünüze kağıt kalem alın. Aklınıza gelen, bu zamana kadar yanlış söylemekten bir türlü kurtulamadığınız tüm sözcükleri yazın. Ardından her kelimeyi yüksek sesle ve vurgulayarak seslendirme pratiği yapın. Bu alıştırmayı gün içerisinde fırsat buldukça tekrarlayın. Listenizi de buzdolabınızın kapağına veya çalışma masanıza asın ki, yeni sorunlu kelimeler buldukça altına ekleyebilin. Yeterli pratik yaptıktan sonra artık kendiliğinden doğrusunu söylediğinizi göreceksiniz.
Boş Zamanlarınızda Yüksek Sesle Kitap Okuyun
Kitap okuma alışkanlığı hemen hemen çoğumuzda var. Olmayanlara da buradan bir minik not: İngilizcenize level atlatmak istiyorsanız bir an önce bu alışkanlığı edinin. Çünkü bu güzel ve kolay alışkanlık, görsel ve işitsel duyularınızı aynı anda çalıştırarak size oldukça yararlı bir çalışma yapma imkânı sunar. Nasıl mı? Öncelikle kendinize İngilizce dil bilgisi seviyenize göre birkaç yabancı kaynak edinin. Hikâye kitapları, bilim veya teknoloji dergileri, küçük makaleler içeren yayınlar, bunun için biçilmiş kaftan. Bu yazıları yüksek sesle (Kendiniz duysanız kâfi) okumaya başlayın. Kendi pronunciationınızı dinleyin. Okunuşunu bilmediğiniz yerlerin altını çizin veya yuvarlak içine alın. Her bölümün sonunda bu yerlere tekrar dönün, ancak bu kez elinizde bir sözlükle. Doğrusunu öğrendikten sonra o cümleyi tekrar okuyun, hatta birkaç kez tekrar edin.
Bol Bol Tekrar ve Pratik Yapmayı Unutmayın
İngilizcenin ne kadar nankör bir dil olduğundan muhtemelen daha öncede bahsetmiştik. Yeni bilgileri tekrar etmediğinizde unutmaya ve karıştırmaya başlamanız normal. Hatta bir süre sonra seviyenizin geriye düştüğünü bile hissedersiniz. Telaffuz öğrenme sürecinde de aynı durum geçerli. Emek verdiniz, hataları belirlediniz, üzerine çalıştınız ancak yeteri kadar tekrar yapmadınız. Öğrendikleriniz unutulur ve tekrar en başa dönmek zorunda kalırsınız. Bu nedenle, bol tekrar yapmayı sakın unutmayın. ‘Zaman bulamıyorum ki!’ diye düşünmeyin. Gece yatağınıza yattığınızda 5 dakika bile yüksek sesle pratik yapmanın ne kadar faydalı olabileceğini tahmin edemezsiniz.