E ile Başlayan Phrasal Verbler (Deyimsel Fiiller)
İngilizce metinlerde, filmlerde ve konuşmalarda sıklıkla karşınıza çıkacak phrasal verbler serimizin E harfi bölümü ile karşınızdayız. Bakalım E harfi ile başlayan deyimsel fiiller hangi değişik anlamlarla tanıştıracak sizi!
D harfi ile başlayanları okumadıysanız bu yazıya da göz atmayı unutmayın!
Ease off
to become less / azalmak
Deniz’s back pain has started to ease off. (Deniz’in sırt ağrısı azalmaya başladı.)
Eat in
to eat at home rather than in a restaurant / yemek için dışarı çıkmamak ve evde yemek
Mom, I don’t want to eat in today. (Bugün evde yemek istemiyorum anne.)
Let’s eat in this Friday. (Hadi bu cuma günü evde yiyelim.)
Eat away at something
1. to damage or destroy something in time / bir şeyi zaman içinde tüketmek, yavaş yavaş yok etmek veya bitirmek
Their parents’ gambling and alcohol problems have eaten away at their savings. (Ebeveynlerinin kumar ve içki problemleri bütün birikimlerini tüketti.)
2. to feel worried or unhappy for a long time / bir konuyu düşünerek kendini yiyip bitirmek
Thinking about the exams ate away at me. (Sınavları düşünmek beni yiyip bitirdi.)
Ebb away
to recede, to disappear in time/ geri çekilmek, azalmak, zamanla yok olmak
The political support of our company is ebbing away. (Bizim şirketin politik desteği azalıyor.)
The anger of students hasn’t ebbed away yet. (Öğrencilerin öfkesi henüz azalmadı.)
Egg somebody on
to encourage someone to do something foolish, dangerous or difficult to achieve / yapılması güç, saçma veya tehlikeli bir şeye birini teşvik etmek, aklına girmek, gaza getirmek
Why do you egg me on all the time? I thought that we are close friends! (Neden beni sürekli gaza getiriyorsun? Yakın arkadaşız sanmıştım!)
Eke out
to use something very slowly because you don’t have much of it / elinizde az bulunan bir şeyi çok yavaş tüketmek, idareli kullanmak
When we were snowed in last winter, we managed to eke out our food. (Geçen kış kar yüzünden mahsur kaldığımızda, yiyeceklerimizi idareli kullanmayı başardık.)
John eked out a living until he paid off his mortgage loan. (John, konut kredisini ödeyene kadar kıt kanaat geçindi.)
Embark on/upon something
to start something very important or new / çok önemli veya yeni bir şeye başlamak, girişmek
My soul deeply desires to embark on an unforgettable adventure in the Pacific! (Ruhum, Pasifik’te bir maceraya atılmayı derinden arzuluyor!)
Empty out
to remove everyone and everything / her şeyi ve herkesi çıkarmak, boşaltmak
Have you emptied out the trash can? (Çöp kutusunu boşalttın mı?)
The crowded theatre hall emptied out in 5 minutes. (Kalabalık tiyatro salonu 5 dakika içinde boşaldı.)
End up
to reach a place or to finally be in a situation / belirli bir sürenin veya emeğin ardından bir yere veya bir duruma ulaşmak
“Belki bir gün hepimiz Kanada’ya gitmiş oluruz. “
I’ll end up broke if I go to the US without finding a proper job. (Düzgün bir iş bulmadan ABD’ye gidersem, sonunda parasız kalacağım.)
If you continue the robberies, you’ll end up in jail. (Soygunlara devam edersen hapishaneyi boylayacaksın.)
Engage in something
to do sth or to take part in something / bir şey yapmak veya bir işin parçası olmak
Professor Müller offered us to engage in volunteering projects about combating discrimination against migrants and refugees to get extra points. (Profesör Müller, ekstra puan almamız için göçmenlere ve mültecilere yönelik ayrımcılık ile mücadele konulu gönüllülük projelerinin birer parçası olmamızı teklif etti.)
Enter into something
to start to get involved in a discussion / bir tartışmaya dahil olmak
Deciding which culture’s cuisine is the best is extremely controversial. I don’t want to enter into it. (Hangi kültürün mutfağının en iyi olduğuna karar vermek son derece tartışmalı. Buna dahil olmak istemiyorum.)
Bu yazıda yalnızca sıklıkla karşınıza çıkabilecek ve e harfi ile başlayan phrasal verblerin anlamlarına ve örneklerine yer verdik. Emin olabilirsiniz ki İngilizce dünyasında çok daha fazlası sizleri bekliyor. Tabii ki bir dile hakim olmak her kelimeyi, deyimi veya deyimsel fiili bilmek anlamına gelmiyor ancak her yeni sözcük, anlama ve kendinizi ifade etme noktasında sizi zenginleştirir.
İleri seviyede İngilizce öğrenmek, “Ben İngilizce biliyorum!” diyebilmek, yolda bir turist yol sorduğunda veya siz yurt dışındayken kahvenizi sipariş edeceğinizde stres olmamak için hemen şimdi Cambly ile online İngilizce pratik yapmaya başlayın. Bulunduğunuz yerden ayrılmadan ve canınız ne zaman isterse Cambly 1:1 veya grup derslerine katılarak kalabalıklar karşısında sunum yapmak, İngilizce konuşarak arkadaş edinmek, öz güvenli bir şekilde İngilizce konuşabilmek için uzman eğitmenlerden yardım alabilirsiniz. Unutmayın, Cambly’nin eğitmen kadrosundaki herkesin ana dili İngilizce. Cambly eğitmenleri hem başlangıç seviyesinde olan kişilerle çalışmak hem de orta veya iyi seviyede İngilizce bilenleri geliştirmek konusunda uzman. Hemen şimdi Cambly’ye girin ve İngilizce öğrenmek için daha fazla gecikmeyin!