Evde Tek Başına İngilizce Öğrenilebilir mi?
Hepimizin İngilizce öğrenirken denediği metotlar hemen hemen birbirine benzer. Eğitim hayatımız boyunca derslerde durmadan tekrarladığımız ve sanki her sene başa sardığımız envai çeşit “tense” şöyle dursun, yeni bir defter alıp kendimize verdiğimiz “Bu sefer bu işi bitireceğim!” sözlerine kadar birçok farklı yol ve yöntem denedik. Yeri geldi bir arkadaşımızın dili öğrenme şeklinden ilham alıp, onun yolundan ilerlemenin bize nihai zaferi getireceğine inandık. Zaman zaman işe yaradığı da oldu, faydası da dokundu. Fakat çoğu zaman bu gaza gelişler hüsranla sonuçlandı. Yanımıza yaklaşan turist, her seferinde elimizi kolumuzu bağladı. Biz de aynı gazla, yüksek hırsla eve gidip kitapları karıştırdık, gramerlere düştük, yardımcı fiilleri yuvarlak içine aldık! Tek başına İngilizce öğrenmek için türlü yolları denedik. Peki hangimiz bu şekilde İngilizce öğrendi? Ya da şöyle soralım; hangimiz bu şekilde o turiste tatmin edici bir cevap verecek hale geldi? Cevabı sanırım hepimiz biliyoruz!
Organik Bir Öğrenme mi Organize Çalışmak mı?
Kullandığımız yöntemlerin bir kısmı, öğrenmeye çalıştığımız bu yeni dili kendiliğinden hayatımızın içine dahil etmeye yönelik, rutinimizin olağan akışına yedirebileceğimizi düşündüğümüz daha tabii yöntemlerdi: dizi ve film izlemek ya da Whatsapp gruplarında İngilizce konuşmak gibi. Bir de bu işi organik değil, organize bir şekilde defter, kitapla okuyarak veya yazarak öğrenmeyi tercih edenlerimiz var elbette. Seçtiğimiz yöntem okumak, dinlemek, yazmak; hangisi olursa olsun elbette bize bir şeyler katacaktır. Fakat genellikle evin kirasını, arabanın taksidini, çocuğun okulunu ya da daha güzel kıyafetler alabilmek adına her gün gitmemiz gereken bir işimiz ya da bu işe sahip olabilmek için gitmemiz gereken bir okulumuz olduğu için; dil öğrenmek adına en pratik, en az zaman alan, en kalıcı ve aynı zamanda en efektif yöntemi bulmak ve seçmek zorundayız!
Hangimiz Yapmadık: Gramer Kitaplarının Altını Çizmek…
Yeni bir lisanı konuşabilir hale gelecek kadar öğrenmenin iki çok önemli noktası var. Birincisi, çoğu gerçekleşmemiş girişimlerin de nedeni: istikrar, yani süreklilik. İnanılmaz güzel bir yöntem bulmuş olabilirsiniz; ama bunu rutine dönüştürmezseniz ne yazık ki o güzel yöntemin suyunu tam sıkamamış, vitaminini tam alamamış olacaksınız!
İkincisi: interaktivite. Kendi kendinize harika notlar alıp süper diziler izleyebilirsiniz. Fakat gün gelecek, turistin biri sizden elbet bir yol tarifi isteyecek. Buradaki hem ilk, hem ikinci kriteri tek başımıza başarmak için çelik gibi bir irade, bolca zaman ve nur topu gibi bir bu yola baş koymuşluk gerekiyor. İşten eve gelince o masanın başına oturup, her gün bir saat gramer kitaplarının altını çizerek kendi kendine İngilizce öğrenmek, hem yavaş öğrendiğiniz hem de dikkati toplamanın güç olduğu bir süreç olacak. Bunun, ilk bakışta kolay gibi gelse de gerçekçi bir hedef olmadığını hepimiz biliyoruz. Tek başınıza, işin teoride nasıl olduğunu öğrenirsiniz; fakat nasıl yapıldığını öğrenmekle yapabilmenin farklı olduğu da bir gerçek!
Hem Daha Kolay Hem Daha Eğlenceli Bir Yol Var!
Dili tek başımıza teorik çalışmak ya da saatlerce ezber yapmak da elbette bir seçenek. Fakat söylediğimiz gibi hayat şartları bize en hızlı ve en kalıcı öğrenmeyi keşfetmeye itiyor. Bunun yolu da öğrenmeye çalıştığımız şeye çok hakim biriyle, interaktif bir şekilde ve düzenli olarak pratik yapmaktan geçiyor. İşte Cambly size bunu sağlıyor! Ana dili İngilizce olan biriyle, önceden belirlediğiniz saatte, sizin için doğru olan sıklıkta konuşmanıza yardımcı oluyor. Kabul ediyoruz ki, bu en başta cesaret isteyen bir hamle. Fakat yıllarca okul sıralarında dirsek çürütmekten, alt yazısız dizilerle göz yormaktan daha da zor değil. Ayrıca native biriyle İngilizce konuşmanın, ona kendinizi anlatabilmenin size katacağı özgüveni düşünün bir de!
Evde tek başına İngilizce öğrenmek, daha çok zaman ve emek harcamanıza, bir cümleyi ancak defalarca tekrarlayarak öğrenebilmenize yol açarken, native birinden duymak sizde iz bırakacaktır. Bu şekilde dilinizi geliştirmenin ne kadar kolay olduğunu gördükten sonra derslere devam etmek daha da eğlenceli olacak. O zaman hemen “blog100” koduyla Cambly’den ücretsiz 10 dakikalık deneme dersi alın ve bu kısa sürede bile size nasıl faydalı olacağını görün!