İngilizce Fiiller (Verbs): İngilizce Türkçe Detaylı Konu Anlatımı + Örnek Cümleler
İş, hareket, oluş ya da durum bildiren sözcüklere fiil (verb) denir. Fiiller bir cümlenin en önemli bileşeni olup eylem ya da öznenin durumu hakkında bilgi verir. Türkçede olduğu kadar İngilizcede de fiillerin doğru kullanımı önemlidir.
İngilizce fiiller eylem fiili ve durum fiili olmak üzere iki temel bölüme ayrılır. Detayda ise belli özelliklerine göre farklı kategorilere de ayrılabilir. Dilerseniz konuyla ilgili genel bir bakış açısı kazanmak için aşağıdaki verilenleri dikkatlice inceleyelim.
Non-Stative Verbs / Action Verbs (Eylem Fiili)
Cümle içerisinde öznenin ne yaptığını anlatan kelimelerdir. Kısacası eylem fiili gözlemlenebilir bir hareket içerir (actions can be observed). Non-Stative Verbs Simple ya da Continuous zamanlarda kullanılabilir.
Örnek:
I’m eating a pizza now.
(Şu an pizza yiyorum. /Pizza yediğini gözlemleyebiliriz.)
Efe is speaking English now.
(Efe şimdi İngilizce konuşuyor. /Şu an İngilizce konuşmasını gözlemleyebiliriz.)
Action verbs eylemin etkisinin nesneye aktarılması ya da doğrudan özneye ait olması durumuna göre transitive ve intransitive verbs olarak ikiye ayrılır.
Transitive Verbs (Geçişli Fiiller)
Cümle içerisinde nesne alan ya da nesnesi olan fiillere geçişli fiil (transitive verb) denir. Cümle içerisinde nesne, öznenin yaptığı işten etkilenir. Yükleme “Ne? (What?)”, “Neyi?”, “Kimi? (Whom?)” sorularını sorarak nesneyi bulabilirsiniz.
Örnek:
She kissed her mother. (Annesini öptü.)
Kimi öptü? Cevap: Annesini. Öpmek eyleminden etkilenen nesne; annesi.
I saw the cat. (Kediyi gördüm.)
Neyi gördüm? Cevap: Kediyi. Görme eyleminden etkilenen nesne; kedi.
Ezgi ate the ice cream. (Ezgi dondurmayı yedi.)
Neyi yedi? Cevap: Dondurmayı. Yeme eyleminden etkilenen nesne; dondurma.
Intransitive Verbs (Geçişsiz Fiiller)
Nesne almayan fiillere geçişsiz fiil (intransitive verb) denir. Fiilden etkilenen nesne değil öznedir. Bu nedenle yüklem “Neyi?”, “Kimi? (Whom?)” sorularına cevap vermez.
Örnek:
The plane took off. (Uçak kalktı.)
Kalkma eylemini doğrudan özne, yani “uçak” gerçekleştirdi.
Ayşe is swimming in the pool. (Ayşe havuzda yüzüyor.)
Yüzme eylemini gerçekleştiren öznenin kendisi, yani “Ayşe”.
He cries when he take bad marks. (Kötü not aldığında ağlar.)
Ağlama fiilini özne, yani “he” kendisi gerçekleştiriyor.
Stative Verbs / Non-Action Verbs (Durum Fiili)
Bir eylemden ziyade bir durumu anlatan fiillere durum fiili denir. Örneğin koşmak bir eylem fiil olup bu fiili düşündüğünüzde koşan birini hayal edebilirsiniz ama sevmek fiili bir eylem ifade etmez, bir durumu anlatır. Kısacası durum fiili gözlemlenemez (non-actions can not be observed). Stative verbs Simple zamanlarda kullanılır.
Örnek:
I want a pizza now.
(Şu an bir pizza istiyorum. /Pizza istediğini gözlemleyemiyoruz.)
Ezgi understands English easily.
(Ezgi İngilizceyi kolayca anlar. /İngilizce anladığını gözlemleyemeyiz.)
Duygu, sahiplik, duyu, düşünce ve seziş fiilleri durum fiillerine örnektir.
Düşünce ve Fikir | think: düşünmek
image: hayal etmek hope: ummak know: bilmek suspect: kuşkulanmak remember: hatırlamak believe: inanmak forget: unutmak wonder: merak etmek agree: aynı fikirde olmak disagree: aynı fikirde olmamak acknowledge: kabullenmek consent: razı olmak accept: kabul etmek deny: reddetmek |
Duygular ve Hisler | feel: hissetmek
love: sevmek hate: nefret etmek forgive: bağışlamak need: ihtiyaç duymak envy: kıskanmak like: hoşlanmak want: istemek wish: dilemek |
Bulunmak ve Var Olmak | be: olmak
exist: var olmak happen: olmak live: yaşamak, var olmak occur: meydana gelmek |
Duyular ve Algı | see: görmek
smell: kokmak hear: duymak feel: hissetmek taste: tadı olmak sense: algılamak resemble: benzemek appear: görünmek seem: görünmek look like: … gibi görünmek sound: kulağa gelmek |
Sahiplik | have: sahip olmak
own: sahip olmak contain: içermek acquire: edinmek belong: ait olmak possess: sahip olmak include: içermek obtain: elde etmek owe: borçlu olmak concern: ilgili olmak depend: bağlı olmak consist: oluşmak lack: yoksun olmak |
Stative and Non-Stative Verbs (Hem Durum Hem Eylem Fiilleri)
Bazı fiiller hem durum bildirmek hem de eylem ifade etmek amaçlı kullanılabilir. Aynı fiil her iki kullanım durumunda da farklı anlamlara gelir. Burada yalın hâli ile durum ifade eden fiiller -ing takısı alarak eylem ifade eden bir anlam kazanır.
have: Yalın şekliyle “sahip olmak” anlamına gelir. Sonuna -ing eki aldığında “yemek, içmek, zaman geçirmek” anlamlarına gelir.
Örnek:
She has blue eyes. (Onun mavi gözleri var.)
He is having a bath now. (Şimdi banyo yapıyor.)
think: Yalın şekliyle “sanmak” anlamına gelir. Sonuna -ing eki aldığında “… hakkında düşünmek” anlamlarına gelir.
Örnek:
Suzan thinks she is the most beautiful girl in the class. (Suzan sınıftaki en güzel kız olduğunu sanıyor.)
I was thinking about last summer. (Ben de geçen yazı düşünüyordum)
see: “Anlamak” anlamında kullanıldığında durum, “buluşmak, görüşmek, ziyaret etmek” anlamlarında kullanıldığında eylem ifade eder.
Örnek:
I can’t see you why you are so angry. (Neden bu kadar kızgın olduğunu anlayamıyorum.)
I’m seeing doctor tomorrow. (Yarın doktoru ziyaret edeceğim.)
taste: “Belli bir tadı olmak” anlamında kullanıldığında durum, “tadına bakmak” anlamlarında kullanıldığında ise eylem ifade eder.
Örnek:
The cake tastes like strawberries. (Pastanın tadı çilek gibi.)
When you taste it, you will see how salty it is.
feel: “hissetmek” anlamında kullanıldığında durum, “dokunmak, elleri ile yoklamak” anlamlarında kullanıldığında ise eylem ifade eder.
Örnek:
Erdem feels good when walking outdoors. (Erdem açık havada dolaşınca iyi hissediyor.)
I’m feeling the swelling on your hand. (Elindeki şişliği hissediyorum.)
be: Yalın şekliyle “olmak” anlamına gelir. Sonuna -ing eki aldığında anlamı “davranmak, hareket etmek” olur.
Örnek:
I will be with you forever. (Sonsuza dek seninle olacağım.)
The child is being really naughty lately. (Çocuk son zamanlarda çok yaramaz davranıyor.)
Linking Verbs (Kendinden Sonra Gelen Sıfatları Yükleme Dönüştüren Fiiller)
Normalde fiiller zarflarla nitelenirken, Linking Verbs; sıfatlarla nitelenen istisna fiillerdir.
Be, become, taste, sound, feel, look, seem, appear, prove, go, smell, remain bu fiillerden bazılarıdır.
Örnek:
Seda is beautiful. (Seda güzeldir.)
Burada “to be” fiili yani “is”, “beautiful” sıfatı ile niteleniyor.
The weather is becoming hot. (Hava ısınıyor.)
“Become” fiili “hot” sıfatı ile niteleniyor.
The child appeared panic. (Çocuk panik görünüyordu.)
“Appear” yani “görünmek” fiili “panic” sıfatını niteliyor.
Modal Verbs (Yardımcı/Kip Fiiller)
Yapılan işin hangi şartlarda yapıldığını belirten fiillere yardımcı fiiller (modal verbs) denir. Bir işin öznenin kendi isteğiyle mi yoksa zorunluluktan mı yapıldığını ifade eder. Zorunluluk, istek, izin, yetenek, ihtimal, alışkanlık, tercih, rica ya da teklif anlamı taşır. Aşağıdaki tabloda modal verbs tanım ve örneklerini kısaca görebilirsiniz.
Type (Çeşit) | Modal Verbs (Kip Fiiller) | Example (Örnek) |
Ability
(Kabiliyet) |
CanCould | He can play piano.
(O piyano çalabilir.) He could swim when he was 2 years old. (2 yaşındayken yüzebiliyordu.) |
Advice (Tavsiye) | Should | You should visit your grandma.
(Büyükanneni ziyaret etmelisin.) |
Permission
(İzin Alma) |
Can
Could May |
Can I come in?
(İçeri girebilir miyim?) Could I open the door? (Kapıyı açabilir miyim?) May I borrow your book? (Kitabını ödünç alabilir miyim?) |
Possibility (Olasılık) | May
Might Can Could |
You look bad, you may be sick.
(Kötü görünüyorsun, hasta olabilirsin.) It might be safe to travel by train. (Trenle seyahat etmek güvenli olabilir.) |
Obligation (Zorunluluk) | Must
Have to |
You must stop at the red light.
(Kırmızı ışıkta durmalısın.) You have to do your homework. (Ödevini yapmalısın.) |
Phrasal Verbs (Deyimsel Fiiller)
Fiillere up, down, off, on, by, after, away, over, in gibi zarf ve edatlar eklenerek elde edilen fiillere deyimsel fiil (phrasal verb) denir. Deyimsel fiillerde yüklem anlamını yitirerek yeni bir anlam kazanır. Aşağıdaki gördüğünüz örneklerin dışında daha yüzlerce phrasal verb yazılabilir.
hold on: beklemek
call off: iptal etmek
cheer on: cesaretlendirmek
come up: bir fikir ortaya atmak
fill in: detaylı bilgi vermek
get away: kaçmak
get up: uyanmak, kalkmak
give up: vazgeçmek
grow up: büyümek
hold on: beklemek
Phrasal Verbs hakkında daha kapsamlı bilgi almak için tıklayınız.
Regular Verbs (Düzenli Fiiller)
Simple Past Tense (geçmiş zaman)’de kullanılan fiilin 2. hâli ve Past Perfect Tense (geçmiş zaman ortacı)’de kullanılan fiilin 3. hâli oluşturulurken belli kurallara göre ek alan fiillere düzenli fiiller (regular verbs) denir.
Present (Temel Hâl) | Simple Past (Basit Geçmiş) | Perfect (Tamamlanmış Geçmiş Zaman) |
like | liked | liked |
study | studied | studied |
talk | talked | talked |
Regular verbs duruma göre sonuna -d, -ed, ve -ied ekleri getirilerek kullanılan fiillerdir.
Fiilin son harfi “e” ile biterse “-d” eki alır.
like = liked
die = died
lie = lied
Fiilin sonu “y” harfi ile biterse, “y” kalkar ve yerine “-ied” eki gelir.
study = studied
bury = buried
cry = cried
Fiilin sonu bir sesli ve bir sessiz harfle biterse sondaki sessiz çift olur ve “-ed” eki alır.
prefer = preferred
ban = banned
pin = pinned
Yukarıdaki üç durum dışındaki tüm düzenli fiiller sonuna “-ed” eki alır.
talk = talked
walk = walked
accept = accepted
Irregular Verbs (Düzensiz Fiiller)
Fiil sonuna -ed takısı almak gibi herhangi bir kurala bağlı kalmaksızın Simple Past Tense için 2. hâl, Past Perfect Tense için 3. hâl olan fiillere düzensiz fiiller (irregular verbs) denir. Adının “düzensiz” olması kuralsız olmasından kaynaklanır.
Bazı düzensiz fiillerin 1, 2 ve 3. hâlleri birbirinin aynısıdır.
hit – hit – hit (vurmak)
let – let – let (izin vermek)
set – set – set (ayarlamak)
cut – cut – cut (kesmek)
Bazı fiillerde sadece 1. hâl ile 2. hâl birbirinin aynısıdır.
sell – sold – sold (satmak)
get – got – got (sahip olmak)
feed – fed – fed (beslemek)
bring – brought – brought (getirmek)
Bazılarında ise 3 hâl de bir kurala bağlı olmadan birbirinden farklıdır.
do – did- done (yapmak)
choose – chose – chosen (seçmek)
know – knew – known (bilmek)
wear – wore – worn (giyinmek)
Düzensiz Fiiller hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Auxiliary Verbs (Yardımcı Fiiller)
Başka fiilleri değiştiren ya da yardım eden fiillere yardımcı fiiller (auxiliary verbs) denir. “Be, do, have, can, could, may, might, must, shall, should, will, would” yardımcı fiillere örnek verilebilir. En çok kullanılan ana yardımcı fiillere aşağıdaki tablodan göz atabilirsiniz.
Present | Past | Future | |
be | am
is are |
was
were |
will be |
do | do
does |
did | will do |
have | has
have |
had | will have |
Örnek:
I am hungry. (Açım.)
Murat is a doctor. (Murat bir doktor.)
My best song was “Unforgiven”. (En sevdiğim şarkı “Unforgiven”dı.)
I will be a teacher after 2 years. (2 yıl sonra öğretmen olacağım.)
Serap will do her homework next week. (Serap ödevini gelecek hafta yapacak.)
Sibel has gone to England. (Sibel İngiltere’ye gitti.)
En Çok Kullanılan Fiiller
Türkçede ve İngilizcede en çok kullanılan fiiller aşağıdaki gibidir.
A
Accept: Kabul etmek Arrive: Ulaşmak, varmak Ask: Sormak Add: Eklemek Advice: Tavsiye etmek Admire: Hayran olmak Appear: Görünmek Attach: Eklemek Avoid: Önlemek Aim: Niyet etmek Adore: Tapmak Agree: Anlaşmak Avoid: Kaçınmak Allow: İzin vermek |
B
Bake: Pişirmek Be: Olmak Beat: Dövmek Become: Olmak Begin: Başlama Behave: Davranmak Believe: İnanmak Bet: İddia etmek Bite: Isırmak Blow: Esmek Boil: Kaynamak Break: Mola vermek Bring: Getirmek |
C
Care: Özen göstermek Carry: Taşımak Catch: Yakalamak Celebrate: Tebrik etmek, kutlamak Choose: Seçmek Climb: Tırmanmak Claim: İddia etmek Compare: Karşılaştırmak Complete: Tamamlamak Consist: Oluşturmak Cook: Pişirmek Cost: Paha biçmek Create: Tasarlamak, yaratmak Cry: Ağlamak Cut: Kesmek |
D
Deal: Anlaşmak Decide: Karar vermek Delay: Gecikmek Delivery: Teslim etmek Depend: Güvenmek, bağlı olmak Deserve: Hak etmek Describe: Tanımlamak Destroy: Yok etmek Develop: Geliştirmek Determine: Belirlemek |
E
Earn: Kazanmak Eat: yemek Engage: Nişanlanmak Enjoy: Eğlenmek Enter: Girmek Establish: Kurmak Expand: Büyütmek Expect: Ummak Explain: Açıklamak Explore: Keşfetmek |
F
Fail: Başarısız olmak Fall: Düşmek Feed: Beslemek Feel: Hissetmek Fight: Dövüşmek Find: Bulmak Fly: Uçmak Follow: Takip etmek Forget: Unutmak: Freeze: Donmak Fry: Kızartmak |
G
Get: Almak Give: Vermek Go: Gitmek Grow: Yetiştirmek Generate: Üretmek |
H
Happen: Olmak Hear: Duymak Have: Sahip olmak Hang: Asmak Hide: Saklamak Hit: Vurmak, çarpmak Hope: Umut etmek Hurt: Canını yakmak Hurry: Acele etmek |
I
Identify: Belirlemek Ignore: Yok saymak Imagine: Hayal etmek Impress: Etkilemek Improve: Geliştirmek Include: İçermek Insist: Israr etmek Intend: Niyet etmek Invest: Yatırım yapmak Introduce: Tanıştırmak Involve: Dahil etmek |
J
Jog: Koşmak Jump: Zıplamak Join: Katılmak |
K
Keep: Muhafaza etmek Kick: Tekmelemek Kiss: Öpmek Know: Bilmek Kneel: Diz çökmek Kill: Öldürmek Knock: Vurmak |
L
Laugh: Gülmek Lay: Uzanmak, yatmak Lead: Önderlik etmek Learn: Öğrenmek Leave: Ayrılmak Lend: Ödünç vermek Lie: Yalan söylemek Lift: Kaldırmak Look: Bakmak Lose: Kaybetmek Love: Sevmek Listen: Dinlemek |
M
Make: Yapmak Manage: Yönetmek Mean: Anlamına gelmek Measure: Ölçmek, tartmak Meet: Görüşmek Matter: Önemli olmak Miss: Özlemek Move: Hareket etmek |
N
Need: İhtiyaç duymak Notice: Farkına varmak Neglect: İhmal etmek |
O
Offer: Teklif etmek Open: Açmak Order: Emir vermek, sipariş vermek Obtain: Elde etmek Occur: Meydana gelmek Operate: Çalıştırmak, işletmek Organize: Düzenlemek Overcome: Üstesinden gelmek Owe: Borçlanmak Own: Sahip olmak |
P
Paint: Boyamak Participate: Katılmak Pay: Ödemek Push: İtmek Pull: Çekmek Put: Koymak Pick up: Almak Pinch: Sıkıştırmak Possess: Sahip olmak Pour: Dökmek Prefer: Tercih etmek Practice: Pratik yapmak Prepare: Hazırlamak |
Q
Quit: Çıkmak Qualify: Nitelemek |
R
Refuse: Reddetmek Rise: Yükselmek Read: Okumak React: Tepki vermek Realize: Farkına varmak Regret: Pişman olmak Remain: Kalmak Repair: Onarmak Resist: Direnmek Ride: Binmek, sürmek Ring: Kuşatmak Run: Koşmak |
S
Say: Söylemek See: Görmek Sell: Satmak Send: Göndermek Set: Kurmak Sew: Dikiş dikmek Shake: Sallamak Shine: Parlamak Show: Göstermek Shut: Kapamak Sing: Şarkı söylemek Sit: Oturmak Sleep: Uyumak Solve: Çözmek Speak: Konuşmak Start: Başlamak Stop: Durmak Swim: Yüzmek |
T
Take: Almak Tell: Anlatmak Talk: Konuşmak Think: Düşünmek Throw: Fırlatmak Try: Denemek Translate: Tercüme etmek |
U
Understand: Anlamak |
V
Vacuum: Vakumlamak Value: Değer biçmek Vary: Farklılık göstermek Volunteer: Gönüllü olmak |
W
Wait: Beklemek Wake: Uyanmak Walk: Yürümek Want: İstemek Warn: Uyarmak Wash: Yıkamak Watch: İzlemek Wave: El sallamak Wear: Giyinmek Win: Kazanmak Write: Yazmak |
Z
Zip: Sıkıştırmak |
İngilizce okumak ve okuduğunu anlamak için öncelikle kelime bilmeniz, ardından kelimeleri anlamlı bir şekilde sıralamanız gerekir. Cümle kurarken ihtiyacınız olacak en temel ögelerden biri fiildir. Bu nedenle İngilizce fiiller yani Verbs konu anlatımı öncelikli olarak bilmeniz gereken konuların başında gelir.
İngilizce konuşmak için yapacağınız en iyi şey ise konuşma pratiği yapmak olacaktır. “Peki yabancı dil pratiği yapmak için konuşacak birini nereden bulacağım?” diye düşünüyorsanız merak etmeyin; CAMBLY yanınızda. Cambly, ana dili İngilizce olan ve alanında uzman eğitmenlerle online görüntülü konuşma pratiği yaparak dilinizi geliştirmeye yardımcı olacak yeni nesil bir uygulamadır.
Cambly yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile ücretsiz pratik yapmak için tıklayın! 😊
wow cool!