İngilizce Konuşamama Korkusunu Şimdi Yenin
Yabancı bir dil öğrenmeye karar verdiğimizde amacımız, okuduğumuzu anlamak ve ihtiyaç halinde konuşabilmektir. Bu doğrultuda bazen kendi çabalarımızla bazen de kurslara giderek o dili öğrenmeye çalışırız. Ancak öyle bir an gelir ki, temel kurallara hakim olduğumuzu düşünsek dahi, tam en lazım olduğu zamanda kilitlenir, heyecanlanır ve konuşamayız. Bu durumu, günümüzde ihtiyaçtan ziyade gereklilik hâline gelmiş İngilizce için hemen hemen hepimiz belli zamanlarda yaşamışızdır. İngilizce konuşamama korkusu olarak adlandırabileceğimiz bu durum aşılmadığı takdirde ne kadar uğraşsanız da istenilen konuşma seviyesine ulaşamazsınız. Bu nedenle farklı yöntemler uygulayarak bu korkuyu aşmak gerekecektir.
Gramer Ve Yazım Tamam, Peki Ya Konuşma?
Birçok kişi, yabancı dil öğrenmek için önce gerekli kuralların ve gramerin tam anlamıyla oturması gerektiğine inanır. Bu düşüncelerinden dolayı da her fırsatta özel derslere, kurslara ve eğitimlere katılırlar. Gramer konuları çalışılır, kurallar ezberlenir. Ancak alınan dersler sadece teknik bilgi ile sınırlı kalır, gerekli konuşma pratiği yapılmazsa, tüm alt yapıya sahip olsanız bile İngilizce konuşma konusunda sıkıntı yaşamanız kaçınılmazdır. Özellikle okulda veya iş hayatında İngilizce kullanmanız gerektiğinde, pratik eksiğiniz sizin için büyük bir sorun hâline dönüşebilir. Sonuçta konuşamadığınız bir dilin kurallarını biliyor olmak pek bir işinize yaramaz. Gramer bilginizin yetersiz olması pratik yapmanıza engel oluşturmamalıdır. Unutmayın ki kimse doğuştan İngilizce bilerek doğmadı. Yapmanız gereken sadece speaking çalışmalarına hız vermek ve pratiği ihmal etmemek!
Dil Öğrenirken Önümüze Çıkan En Büyük Sorun: Konuşamama Korkusu
Birçoğumuzun İngilizce ile tanışması çok küçük yaşlardan başlıyor. İlkokul yıllarından başlayıp lise, üniversite, yabancı dil kursları derken birçok mecrada İngilizce dersler aldık, gramer çalıştık hatta kelime ezberledik. Daha o zamanlardan aklımıza kazınan bir düşünce vardı ki, o da İngilizcenin nankör bir dil olduğu ve tekrarlar, ezberler yapmazsak tüm öğrendiklerimizi unutabileceğimizdi. Bu yüzden önceliği sürekli dil bilgisi kurallarına verip pratik yapmayı ikinci plana atıyor, vakti geldiğinde ise kullanamıyor ve tüm emeklerin boşa gitmesine neden oluyoruz. Oysa ki İngilizce konuşma korkusu yaşayan birinin asıl sorunu, konuşmamak! Tek yapmanız gereken ise bu zinciri bir kez kırıp denemek. Hata yapabilir, öğrendiğiniz şeyleri tamamen doğru biçimde kullanamayabilirsiniz. “Ya yanlış yaparsam?”, “Ya doğru anlatamazsam?”, “Ya dalga konusu olursam?” kaygılarını bir kenara atmalı; tıpkı araba kullanmakta olduğu gibi gibi ustalaşmak için çokça pratik gerektiğini hatırlamalısınız.
Peki ne yapsak da bu fobiyi yensek?
‘Daha Zaman Var’ Diye Düşünüp Ertelemeyin!
Tüm çekinenlerin sığındığı cümleler: “Daha tam öğrenmedim.” , “Daha erken.”, “Biraz daha konu öğreneyim ondan sonra…”; kısacası sürekli bir erteleme! Ancak siz bu şekilde davrandıkça o an hiç gelmeyecek, baştan söyleyelim. Siz ertelemeye devam ettikçe yabancı dil konuşma fobisi iyice içinize yerleşecek ve büyük bir korkuya dönüşecek. Peki korkunun ana sebebi ne? Hata yapmak, takılıp kalmak ve derdini anlatamama endişesi mi? O halde bir an önce pratik yapıp hız kazanmanız, bol örnek ve uygulama ile öğrendiklerinizi pekiştirmeniz gerekmez mi? Evet, bu bir kısır döngü aslında ve döngüyü bozarak kırabilecek tek kişi de siz ve iradeniz!
Fırsatları Değerlendirin!
“Speaking” kelimesinden kaçış yok! İngilizceye hakim olmak ve kendi başınızın çaresine bakabilmek istiyorsanız bulduğunuz her fırsatı değerlendirmeli, küçük sohbetler yapabileceğiniz her kişiden yardım istemekten çekinmemelisiniz. Boş zamanlarınızda bir arkadaşınızla birlikte çalışabilir, yabancı dizi veya film izlerken alt yazılara bakmadan sesli düşünebilir, yabancı tanıdıklarınızla görüntülü konuşmayı deneyebilirsiniz.
Bol Pratik Yaparak Kendinizi Geliştirin!
Dil öğrenmenin en etkili yolu pratik yapmaktır. Yurt dışına seyahat veya eğitim amaçlı giden, orada bir süre bulunmuş veya yaşamış tanıdıklarınızdan mutlaka duyarsınız. “Derdimi anlata anlata öğrendim.”, “İngilizceyi çok iyi bilmiyordum. Ama burada dilim bayağı gelişti, artık çok rahat konuşabiliyorum!” gibi cümleler klasiktir. Hatta içinizden geçirirsiniz, siz o kadar kurslara gittiniz, okullarda öğrendiniz ama hala konuşamıyorsunuz da, onlar nasıl bu kadar kolay öğrendi diye! Belki anahtar kelime gerçekten bol pratiktir. Seyahatlerinizde ya da İngilizce konuşan kişiler ile karşılaştığınızda bol bol sohbet etmeye çalışın. Gündelik konuşmalar veya kısa soru cevaplar güzel bir başlangıç olacaktır.
Online Eğitimlerin Avantajından Faydalanın!
“Yüz yüze heyecan yapıyorum, karnıma kramp giriyor, nefesim kesiliyor!” diyorsanız veya kurslarda diyalog çalışırken hata yapıp rezil olmaktan(!) korkmak gibi düşüncelere kapılıyorsanız, uzaktan eğitim sizin için oldukça iyi bir fikir olacaktır. Güzel haber: İngilizce konuşamama korkusu hissetmeden online olarak bolca pratik yapabilmeniz mümkün. Cambly’de ana dili İngilizce olan eğitmenler arasından seçim yapabilir, önceden belirlediğiniz gün ve saatlerde konuşma pratiği yapabilirsiniz.
Üstelik yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile pratik yapma, iş İngilizcesi, sık kullanılan deyimler, İngilizce iş görüşmeleri için öneriler gibi pek çok konuda e-kitaplara sahip olma ve YouTube canlı derslerine katılma ise tamamen ücretsiz! Bugün deneyin!