İngilizcenizi Geliştirecek Alt Yazılı 7 Bilim Kurgu Filmi
İngilizce biliyorum demek için anlamak yetmez, aynı zamanda konuşabilmek de gerekir. Anlaşılır bir İngilizce konuşmak ise ancak doğru bir aksana sahip olmakla mümkündür. Yabancı filmleri orijinal diliyle izlemek bu süreçte yardımcı olabilir. Hele bir de seçtiğiniz filmler ilgi alanınıza giren konularda ve sürükleyici yapımlarsa, aynı anda hem eğlenip hem de yabancı dil öğrenebilirsiniz.
Öyleyse bilim kurgu severler buraya! İngilizcenizi geliştirecek en iyi alt yazılı bilim kurgu filmleri nelermiş, bir göz atalım.
Inception (Başlangıç)
2010 yılı ABD- İngiltere ortak yapımı olan Inception efsane bilim kurgular arasındadır. Film o kadar iyi ki birden fazla izleyen sayısı, bir kez izleyenlerin sayısından daha fazla. Her izlediğinizde aynı heyecanı yaşayıp, her defasında farklı detaylar bulacağınız Inception, İngilizcenizi geliştirmek için harika bir seçenek.
Başrollerini Leonardo DiCaprio, Ken Watanabe, Ellen Page gibi güçlü isimlerin paylaştığı, Cristopher Nolan’ın hem yazıp hem yönettiği filmin konusuna bir göz atalım.
Konusu: Yetenekli bir hırsız olan Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) İnsanların en savunmasız oldukları zaman, yani rüya görürken zihinlerine girip fikirlerini ve sırlarını çalıyor. Ancak bu yeteneğin büyük güçler tarafından keşfedilmesi Cobb’un da daha büyük işlere girmesine ve bir süre sonra tüm dünyada aranan bir casus haline gelmesine sebep olur. Bunun bedelini ağır ödeyen Cobb’un tüm hayatı mahvolur. Karşısına onu bu kaostan kurtaracak ve hayatını geri verecek bir iş fırsatı çıkar. Ancak bu iş şimdiye kadar yaptığı fikir çalma işinin tam tersidir. Cobb bu defa zihinden fikir çalmak yerine zihne bir fikir yerleştirmeye çalışacaktır.
Film Cobb’un fikir hırsızlarına karşı kendini geliştirmiş güçlü korumalara rağmen bir başlangıç yaratma yani fikir ekme çabasını konu alır.
The Terminator (Terminatör)
İşte bir efsane daha. Gerek akıcı İngilizcesiyle gerekse sıkılmadan defalarca izleyebileceğiniz konusuyla Terminatör, yabancı dilinizi geliştirecek mükemmel bir bilim kurgu yapımıdır. İlki 1984 yılında yayınlanan The Terminator o kadar çok sevilmiş ve ilgiyle izlenmiştir ki; sonuncusu 2015’te yayınlanan toplam 5 filmden oluşan bir seri haline gelmiştir.
Konusu: 1990’lı yıllarda Skynet adlı yapay zekânın oluşturduğu bilgisayarlar, insan türünü yok etmeye başladı. Film 2029 Los Angeles’ında bilgisayarların zaten çok az sayıda kalan insanları da yok etme mücadelesini konu alıyor.
Direnişçi insanlar karşısında yenilmek istemeyen Skynet, terminatörlerinden birini yani Arnold Schwarzenegger’i geçmişe gönderir. Böylece direnişçilerin ele başı olan John Connor (Kyle Reese)’un annesi Sarah Connor (Linda Hamilton)’u öldürebilecek ve insanların başkaldırısını daha başlamadan durdurmayı deneyecektir.
Yabancı filmleri orijinal dilleriyle izlemek İngilizcenizi geliştirmek için güzel bir yöntem olsa da yeterli değil. Kelime dağarcığınızı geliştirmek, belli gramer kurallarını öğrenmek ve aksanlı konuşabilmek için profesyonel bir destek almanız gerekir.
Öyleyse yapacağınız en iyi şey CAMBLY ile tanışmak! Ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online konuşma pratiği yapabileceğiniz Cambly ile kısa sürede ana diliniz gibi İngilizce konuşabilirsiniz. Hemen kayıt olun ve “BLOG100” koduyla 10 dakikalık ücretsiz deneme dersine katılarak yeni nesil İngilizce kursuyla tanışın.
The Martian (Marslı)
2015 yılında vizyona giren ABD yapımı filmin başrolünde yakışıklı oyuncu Matt Damon yer alıyor. Günümüz uzay teknolojisinin geldiği seviyeyi düşünürsek; ilerleyen zamanlarda karşılaşılması olası bir macerayı anlatıyor. Hem dramatik hem de eğlenceli konusuyla sizi ekrana kilitleyecek ve aktörlerin neler söylediğini anlamak isteyeceğiniz film İngilizcenizi geliştirmek için güzel bir seçenek.
Konusu: Araştırma yapmak amacıyla Mars’a inen ekip bir fırtınayla karşılaşır. Bu esnada Watney (Matt Damon) ekibin gerisinde kalır. Arkadaşları onu bir süre arar ve bulamayınca öldü kabul ederek geri dönüş için yola çıkarlar. Böylece Watney Mars’ta tek başına kalır. Yaşama azmi ve zekâsı ile hayatta kalmayı başarır ve nihayet dünyaya hayatta olduğuna dair mesaj yollamayarak iletişim kurabilir.
Sonrasında arkadaşlarının onu almak için geri dönmeye razı olup olmayacağı, Watney’in yeteri kadar uzun süre hayatta kalıp kalmayacağını öğrenmek ve İngilizcenizi iyi bir aksan ile ilerletmek için filmi mutlaka izleyin.
Surrogates (Suretler)
Hepimizin aklından bir şekilde “Yerimden hiç kalkmadan işlerimi halledebilsem.” fikri geçmiştir. Bir an olsun bu hayalin gerçek olduğunu düşünsenize. Çok güzel bir fikir gibi görünse de kısa bir süre sonra pek de öyle olmayacağını başrolünü Bruce Willis’in oynadığı bu film ile göreceksiniz.
2009 yılında vizyona giren, ABD yapımı “Suretler” izlerken hem keyif alacağınız hem de İngilizcenizi geliştirecek bilim kurgu filmlerinden biridir.
Konusu: Gelişen teknoloji ile insanlar kendilerine bir profil oluşturur ve bu profili zihniyle kontrol eder. Böylece 70 yaşındayken 20’li yaşlar görünümüne sahip olabilir, kendisi yerine işe suretini gönderebilir, çarşı market işlerini suretine yaptırabilir. Durum gerçeklikten iyice uzaklaşmış, kim gerçek kim suret belli değilken bir üniversite öğrencisi öldürülür. FBI ajanları cinayeti araştırırken olayın bu mükemmel robotların yaratıcısı ile bağlantılı olduğunu anlar. Derken olaylar gelişir ve yapım tüm sürükleyiciliği ile devam eder.
Matrix
Dönemine damgasını vuran bilim kurgu filmi Matrix 1999 yılında vizyona girdi. Larry ve Andy Wachowski kardeşler yazıp yönetti, bize ise şu an yaşadığımız dünyanın gerçekliğini sorgulayacağımız bu macerayı izlemesi kaldı.
Konusu: Usta bir bilgisayar programcısı, aynı zamanda iyi bir hacker olan Neo (Keanu Reeves) siyah takım elbiseli ve tehlikeli adamların takibindedir. Bu takibin farkında olan ve sebebini bilmeyen Neo cevabı Morpheus (Laurance Fishburne)’tan alacağını bilir.
Yaşadığımız dünyanın ötesinde farklı bir boyut yani Matrix vardır. Matrix’i anlamak ve bu kaosun içerisinden kurtulmak için Neo, Morpheus’u bulmalıdır. Onu Morpheus’a götürecek kişi ise güzel mi güzel Tirinity (Carrie-Anne Moss) olacaktır.
Vizyona girdikten sonra tüm dünyada beğeniyle izlenen filmin daha sonra 2 ve 3’ü de çekildi. Yapımcı şirket Warner Bros, Matrix hayranlarına serinin 4.’sünün geleceği müjdesini verdi. Bir an olsun heyecanını kaybetmeyen senaryosuyla sizi ekrana kilitleyen yapım, akıcı İngilizcesi ile yabancı dilinizi geliştirmenize de yardımcı olacaktır.
Interstaller (Yıldızlararası)
Oscar ve Empire başta olmak üzere farklı dallarda çok sayıda ödül almaya hak kazanmış efsane bilim kurgu yapımlardan biridir. Türkiye’de 2014 yılında gösterime girmiş ve büyük beğeni kazanmıştır. Başrollerini Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Michael Caine ve John Lithgow’un paylaştığı yapımın konusuna buyurun birlikte göz atalım.
Konusu: Kuraklık, küresel ısınma, iklim değişiklikleri derken dünyanın sonu gelmek üzeredir. İnsanlık ırkının yok olmasını engellemek ve yaşamak için başka bir yer bulmak amacıyla yapılan araştırmalarda bir solucan deliği keşfedilir. Bu solucan deliği yeni bir yaşam alanı için insanlara umut olur. Böylece başarılı astronotlardan oluşan bir araştırma ekibi oluşturulur ve ekip solucan deliğinden geçerek farklı bir boyuta atlamayı başarırsa insanlara yeni bir ev bulup türü yok olma tehlikesinden kurtaracaktır.
Passengers (Uzay Yolcuları)
2016 yapımı “Uzay Yolcuları” da Oscar’lı bilim kurgular arasındadır. Güzel oyuncu Jennifer Lawrence ve yakışıklı oyuncu Chris Pratt’in başrollerini paylaştığı filmi büyük bir keyifle izleyecek, izlerken de kelime dağarcığınızı artırıp telaffuzunuzu geliştireceksiniz.
Konusu: Binlerce kişi dünyadan başka bir gezegene doğru bir yolculuğa çıkar. Yolculuk 120 yıl süreceği için yolcular özel kapsüllerde uyutulur ve yolculuğun sonunda uyanacak şekilde programlanır. Fakat teknik bir hata olur ve Jim (Chris Pratt)’in kapsülü açılır. Bir süre yalnız takılan ve diğer kapsüllerde uyuyan yolcuları izleyen Jim, Aurora (Jennifer Lawrence)’yı görür ve ona aşık olur. Böylece onun kapsülünü de açar. Aurora kapsülün Jim tarafından açıldığından habersiz uyanır ve birlikte uzun bir yolculuğu paylaşırlar. Bu romantik yolculuk Aurora’nın Jim tarafından kasıtlı olarak uyandırıldığını öğrenmesiyle birlikte farklı bir boyut kazanır.