Karantinada Yapabileceğiniz 6 Yeni Aktivite Önerisi
Sokağa çıkma yasağı her geçen gün daha bunaltıcı bir hal alıyor olabilir. Bazıları için gerçek bir fırsata dönüşebilirken bazıları duvarların üstüne üstüne geldiğini hissedebilir. Evde kalınan süreyi en iyi şekilde değerlendirme düşüncesinin yarattığı üretkenlik kaygısı ile insan psikolojisi kötü yönde etkilenebilir.
Canınız istemiyorsa hiçbir şey yapmayın çünkü hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz. Tüm dünyanın içinden geçtiği ve her ne kadar alışıldığı düşünülse de hala çok yeni ve şaşırtıcı bir durumun içerisinde herkes. Sizler de eğer isterseniz bir şeyler üretebilir, kendinize yatırım yapabilir, yeni şeyler deneyebilir veya sadece gününüzü sakin bir şekilde dinlenerek geçirebilirsiniz. Hayatı yakalama endişesi olmadan, canınız her ne istiyorsa onu yapabilirsiniz. “Karantinada, evde başka neler yapılabilir?” diye düşünen ve yeni fikir arayışında olan kişiler için ise hazırladığımız 6 önerilik listemiz ile karşınızdayız. Eminiz ki bu öneriler, bir şeyler yapmak isteyen herkesi harekete geçirecek. Keyifli okumalar!
1.Çok fazla sezonu olan o ünlü diziye başlayın.
Karantinada bile The Simpsons’ın 32 sezonunu bitirmek için yeterli zaman olmayabilir ama 17 sezonluk Grey’s Anatomy’i izleyerek Emmy ve Altın Küre ödüllü bir hastane dizi ile kendinizi ödüllendirmek için yeterince zaman var gibi duruyor! 10 sezonluk Friends’in samimi ve eğlenceli tonu ile su gibi akıp giden günler için hemen şimdi Netflix’e de girebilirsiniz. 90’lara damgasını vurmuş bir diğer diziyi, Seinfeld’i de izleyebilirsiniz. Toplamda 9 sezonu olan bu komedi dizisine her izleyen bayılıyor! Eğer 2000’leri tercih ederim diyorsanız yine 9 sezonu olan bir başka dizi, One Tree Hill ile CNBC-e özleminizi giderebilirsiniz!
2. Farklı mutfakları keşfedin, hiç bilmediğiniz bir tarifi deneyin.
Sürekli aynı yemekleri yapmak karantina günlerinde daha tatsız bir hal alabilir. Her şey aynı olmaya mahkûm, değişim ise sizden koşarak uzaklaşmaya meraklıymış gibi hissedebilirsiniz. Bu hissi alaşağı etmek için sizden kilometrelerce uzakta olan, belki de aranızdan koca bir okyanusun bile olduğu bir ülkenin meşhur bir tarifini yapmayı deneyebilirsiniz. Daha önce hiç tatmadığınız, hazırlamayı hiç denemediğiniz bir yemek damağınıza ve zihninize hizmet edecektir.
Klasik bir Aussie yemeği olan Surf and Turf’ü denemek isterseniz buraya, Nasi Goreng ile Endonezya’ya hızlı bir yolculuğa çıkmak isterseniz de buraya tıklayabilirsiniz. Paris’e giden bir uçağa atlamışsınız gibi hissettirme iddiası olan 43 tariflik bu listeye de göz atabilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!
3. Cambly ile evinizden sosyalleşirken İngilizce pratik yapın.
Evde dakikalar, saatler, günler hatta haftalar geçmek bilmiyorken dünyanın öbür ucuna bağlanıp İngilizce konuşmaktan daha iç açıcı ne olabilir? Madem herkes evde, madem duvarların arasında sürüyor hayat; öyleyse internet sayesinde bu beton duvarları aşıp ana dili İngilizce olan ülkelerden birine yolculuğa çıkabilirsiniz. Bu yolculuğunuzda size uzman eğitmenler eşlik edecek üstelik. 🙂
Dışarıda hızlı akan hayatın dil öğrenmeye engel olduğu veya engel olduğunu düşündüğünüz bir durumda değilken bunu gerçekten değerlendirebilirsiniz. İngilizce konuşma pratiği yapabilir veya başlangıç seviyesinden en ileriye İngilizce öğrenebilirsiniz. Hali hazırda çok iyi seviyede İngilizce bilen ancak İngilizce konuşacak kimseyi bulamayanlar veya sosyalleşmek, dünyanın farklı ülkelerinden insanları ve kültürleri tanımak isteyenler de Cambly’nin ana dili İngilizce olan eğitmenlerine tek bir tık ile bağlanabilir, dilerseniz 1:1 derslere dilerseniz 3 öğrenci, 1 eğitmen eşliğinde gerçekleşen grup derslerine katılabilirsiniz. Cambly size evlerimizde olduğumuz bu günlerde sosyalleşmek için de güzel bir olasılık sunuyor.
4. Sokaklara duyduğunuz özlemi sanal dünyada giderin.
Evde geçirilen sürede spor yapmak çok iyi bir fikir olabilir. Hem fiziksel hem mental olarak sizi olumlu etkileyecektir. Spor yapmak denince akla spor salonuna gitmek veya iddialı hareketler yapıyor olmak gelebilir ancak evde hiçbir ekipmanı veya deneyimi olmayan biri de en azından yürüyüşe çıkabilir, hem de evden çıkmadan!
YouTube’da “X şehri yürüyüş videosu/ X walking tour” isimli yüzlerce içerik mevcut. Birçoğu 4K kalitesine sahip ve izleyiciyi gerçekten içine çekmeyi başarıyor. Dilerseniz yürüyüş temposundakileri, dilerseniz araba, tren veya bisiklet yolculuğu sırasında çekilmiş olan videoları tercih edebilirsiniz. Özlem duyduğunuz veya hep gitmek istediğiniz ancak henüz gidemediğiniz bir şehrin sokaklarında dolaşarak yürüyüş yapabilirsiniz. Tokyo, New York, Paris ve Londra yürüyüş videoları seçeneklerine isimlerinin üstüne tıklayarak erişebilirsiniz.
5. Seyahat hissini evinizden yaşayın.
Korona hayatımıza girdiğinden beri pek çok şeyi yapamaz hale geldik. Bunlardan en özlenenlerden biri büyük ihtimalle seyahat etmek ve yeni yerler görmek. Bunu yapabilmek için belki biraz daha beklememiz gerekebilir fakat Drive & Listen isimli bu web sitesinde gitmek istediğiniz şehri seçebilir, arabayla şehirde gezinebilirsiniz. İsterseniz arka planda radyo çalsın, isterseniz sokak sesleri size ordaymışsınız hissi yaratsın. Biz bugün Amsterdam sokaklarında gezmeyi seçtik;
6. Evinizi sadeleştirin ve sakinleştirin
Evde her zamankinden fazla zaman geçirilen bu günlerde evinize odaklanmak, onu daha güzel ve sakin bir hale getirmeyi düşünebilirsiniz. Uzun zamandır elinizin gitmediği bahar temizliğinin tam zamanıdır belki de, ne dersiniz?
Bir yıldan uzun süredir hiç giymediğiniz kıyafetleriniz varsa bağışlamak veya ikinci el kıyafet satış uygulamalarında satmak üzere kenara ayırabilirsiniz. Kıyafet bağışları için belediyelerin veya Kızılay’ın sokaklara yerleştirdiği kutuları kullanabilir, satış işlemleriniz için dolap uygulamasına bakabilirsiniz.
“Kesin okurum!” diyerek aldığınız ama sonradan zevkinize uygun olmadığına karar kıldığınız kitaplarınızı da bağışlayabilir veya satabilirsiniz. Ayrıca, önceden okuduğunuz kitaplarınızı da köy okullarına bağışlamak üzere ayırabilir, zamanınızı iyiliğe odaklı bir şekilde geçirebilirsiniz.
Kullanmadığınız eşyaları ayırmak ve evinizi sadeleştirmek konusunda “Does it spark joy?” sözü ile ünlenen Marie Kondo size yardımcı olabilir. Dilerseniz Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle Topla Rahatla kitabını okuyun, dilerseniz Netflix’teki Tidying Up with Marie Kondo showunu izleyin.
Bu önerilerden en sevdiğiniz hangisi oldu? Sizin diğer önerileriniz neler? Yorumlarda bizle paylaşın! 🙂
4 ve 5 numaralı önerileriniz çok hoşuma gitti! Eliptik bisiklet yürüyüşleri farklı boyuta taşıyacak kadar iyi bir destek.
Beğenmenize çok sevindik!