Milano’da Gezilecek Yerler
Milano denince akla şüphesiz iki sihirli sözcük geliyor: Moda ve Lüks. Tabii ki Milano ile ilgili bunların üzerine eklenecek çok fazla şey var. İtalya’nın kuzeyinde yer alan bu ihtişamlı şehir, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle de bizleri büyülüyor. Dünyanın her yerinden milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor.
Bu hareketli Avrupa metropolünde bakalım gezip görülecek, hayran kalınacak yerler nerelermiş?
“Bu zamana kadar öğrenemedim de şimdi İngilizceyi nasıl öğreneceğim?” diyorsanız henüz Cambly ile tanışmadınız demektir. Ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online konuşma pratiği yapabileceğiniz yeni nesil İngilizce kursu; Cambly ile tanışmak için hemen Cambly uygulamasını indirin.
Hesap oluşturduktan sonra sonra yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile ücretsiz ve sınırsız İngilizce pratik yapabilir, iş İngilizcesi, sık kullanılan deyimler, İngilizce iş görüşmeleri için öneriler gibi pek çok konuda e-kitaplara sahip olabilir ve YouTube canlı derslerine ücretsiz olarak katılabilirsiniz. Hemen başlayın!
DUOMO KATEDRALİ
Milano’nun merkezinde, gotik mimarinin en önemli örneklerinden olan bu görkemli yapı, Avrupa’nın en büyük dördüncü katedralidir. İnşasına 1386’da başlanmış olup, 1905’te ancak tamamlanabilmiştir. Duomo Meydanı’ndaki yapı, 11700 metrekare büyüklükte olup 40000 kişinin aynı anda ibadet edebileceği kapasitededir. Üzerinde pek çok heykel barındırır.
Madonnia Heykeli bunlardan en özelidir. Çünkü Milano’nun havası sislidir ve katedralin her daim fark edilip görülmesi için Madonnia’da som altın kullanılmıştır. Bu yüzden defalarca helikopterle çalınmaya çalışılmış fakat teşebbüslerin hiçbiri başarılı olamamıştır. Bu muhteşem mimariye sahip Duomo Katedrali’ni ziyaret etmeden Milano’dan sakın ayrılmayın. Sadece bu yapıyı görmek için bile Milano’ya gidilir.
GALLERIA VITTORIO EMANUELE
Lüks mağazalar ve şık kafelerin bulunduğu bu pasaj Milano’nun ilk alışveriş merkezidir. Buraya hem Duomo Meydanından hem de La Scala Opera Binası meydanından giriş yapılabilir. Dünyaca ünlü markalardan Prada ilk mağazasını bu alışveriş galerisinde açmıştır. Prada demişken, üst katında bulunan Marchesi adlı mekân, soluklanmak ve Americano eşliğinde meyveli tartoletlerinin tadına bakmak için oldukça güzel bir yer.
Ayrıca Louis Vuitton’un yanında yer alan Savini’de üzümlü ve fıstıklı dondurma yenmesi de ziyaret edenler tarafından tavsiye edilir. Yine Duomo Meydanına gelmişken, bu alışveriş merkezinin bir arka sokağında “Fried Panzerotti” adlı bir ürün var ki dışı pişi hamuru içi ise mozarella ve domates sosu. Bunu da gezerken, acıktığınızda denemelisiniz.
Milano’ya gelip de pizza yememek olmaz tabii ki. Turistlerin ilk olarak geldiği Duomo Meydanı’nda ara sokaklardan ana caddelere kadar birçok mekânda İtalya’nın meşhur pizzalarını yiyebilirsiniz.
LA SCALA
Bütün büyük şarkıcı ve bestecilerin müziklerinin icra edildiği, dünyanın en eski ve en prestijli opera ve tiyatro binası olarak tanınır. 3 Ağustos 1778’de kapılarını açmıştır. La Scala’da sezon Aralık ayında başlayıp Mayıs ayında son bulur. Bilet bulmak her ne kadar zor olsa da sanatseverler için sahne performansları izlenmesi gereken türden. İzleyici kapasitesi 2030 kişidir. İçinde, tarihi ve kişisel hatıraların, kostümlerin bulunduğu La Scala Müzesi ve müzik arşivleri kütüphanesi de bulunmaktadır. Rönesans Avrupa’sının görkemli mimarisini ve müziğin baş döndürücü ruhunu burada bulacağınıza emin olabilirsiniz.
SANTA MARIA DELLE GRAZIE KİLİSESİ
1463-1497 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu kilisenin manastırındaki yemekhanenin bir duvarına Leonardo Da Vinci’nin 1495’te çizmeye başlayıp 1497’de bitirmiş olduğu Leonardo Da Vinci’nin Son Akşam Yemeği adlı eser, kiliseyi Milano’nun ilgi odaklarından biri yapan sebeplerden biridir. Bu tablonun bulunduğu bölüme sadece 20-25 misafir kabul ediliyor. Yani biletinizi çok çok önceden almanızda fayda var.
SFORZESCO ŞATOSU
Şato, 14. yüzyılda yapımı biten kale surlarının üzerine, 15.yüzyılda Milano dükü Francesco Sforza tarafından yapılmıştır. Bahçesi her daim ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir. Ayrıca kale içindeki en önemli tesis ise Antik Çağ Sanatları Müzesi’dir.
NAVIGLI MILANO
Navigli bölgesi Venedik gibi, kanal turu yapabilmeniz için uygun yerlerden biri. Bu bölgeye gitmek için Duomo Meydanından tramvaya binmek yeterli. Naviglio Grande ve Naviglio Martesana kanalları Leonardo Da Vinci tarafından açılmıştır. Sebebi ise tabii ki ulaşımda kolaylık. Bu kanallar boyunca, teknelerle kanal gezisi keyfine ek olarak enfes yemek ve içkilerin tadına bakabileceğiniz restoranlar ve barlar da oldukça rağbet gören yerlerdir.
BRERA
Sanatı kucaklayan Brera’nın kökeni 10. yy’a dayanır. Yani, Milano’nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. Güzel Sanatlar Akademisi ve Sanat Galerisi sayesinde Brera, insanların uğrak yerlerinden biri olmuştur. Brera Botanik Bahçesi ve leziz dondurmalarını çiçek şeklinde koymasıyla ünlenen dondurmacı “Amorino” ise gidilmesi tavsiye edilen noktalardan sadece biri.
QUADRILATERO D’ORO
İtalyancada altın dörtgen anlamına gelen QUADRILATERO D’ORO ile birlikte modaya geri dönüyoruz! Altın dörtgeni oluşturan caddeler Vİa Montenapoloene, Via Della Spiga, Via Manzoni ve Via San’t Andrea’dır. Bu caddelerdeki göz alıcı camekânlar ve müthiş mağazalar size Milano’nun neden modanın başkenti kabul edildiğinin ipuçlarını fazlasıyla verecek. Eğer iyi bir bütçe ayırabiliyorsanız Versace ve Gucci gibi büyük İtalyan tasarımcıların butiklerinde alışveriş yapmaya bayılacak ve aradığınız şeyleri bulacaksınız.
Milano hakkında en sık ziyaret edilen yerleri sizlerle paylaştıktan sonra birkaç detay daha eklemekte fayda var.
- Zamanınız varsa Milano’dan trenle 35 dakika süren yolculukla Como Gölü’ne mutlaka gitmelisiniz. Yine o taraflarda feribotlarla ulaşabileceğiniz Bellagio kasabası da görülmeye değer. Ayrıca Como Gölü’ne yakın mesafede olan Brunate’ de, Como’ya yüksekten bakıp güzel manzaranın keyfini çıkarabileceğiniz muhteşem bir yer.
- Tekrar yemeklere dönecek olursak İtalyanların en özgün şeylerinden biri olan Aperitivo yani “aperatif zamanları”. Akşamları iş çıkışı saatlerinde hemen hemen herkes aperatif mekânlarında bazen saatlerce zaman geçiriyorlar. Ancak bu mekanlar için rezervasyon yaptırmayı unutmayın, yoksa aç kalabilirsiniz.
- Biraz da Milano’nun havasından bahsedelim. Genelde sonbahar aylarında ne zaman yağmur geleceği belli olmadığından yanınızda mutlaka şemsiye ve yağmurluk bulundurun. İlkbaharda yağışlar kesilmeye, sıcaklıklar artmaya başlar. Karasal iklim özellikleri taşıdığından kışlar soğuk ve yağışlıdır. Yaz aylarında ise sıcaklık 30 dereceyi geçer.
İtalya’nın ve Avrupa’nın ünlü moda ve tarihi kenti olan Milano gibi dünya kentleriyle tanışmak istiyorsanız akıcı bir İngilizceniz olması size oldukça büyük bir kolaylık sağlayacaktır.
Londra’da Gezilecek Yerlere göz atın;