Neither & Nor: İngilizce Türkçe Detaylı Konu Anlatımı + Örnek Cümleler
İngilizce olumsuz cümle kurmanın mantığı ana dili Türkçe olan birine başta yabancı gelebilir. Ancak örnekleri gördükçe ve pratik yaptıkça zamanla oturacaktır. Bu yazıda size neither/nor’un farklı kullanımlarını örnekleyerek açıklamaya çalışacağız. Haydi beraber üzerlerinden geçelim.
Nedir bu neither/nor?
Neither/nor kalıbı Türkçedeki “ne/ne de” kalıbına karşılık gelen bir ifade. Aynı anda iki (veya daha fazla) şey hakkında olumsuz cümle kurarken kullanılır. Cümle içindeki yerine göre farklı işlevler üstlenebilir. (Bir de ya/ya da kalıbını karşılayan either/or var, ancak bu mini dersimizi sade tutmak adına bugün yalnızca neither/nor’dan bahsedeceğiz.

“Ne çok zekiyim ne de çok yetenekli. Sadece çok, çok meraklıyım.” Einstein
Belirteç olarak neither
İngilizcede olumsuz cümleler kurarken belirteçlerden çok sık yararlanılır. Türkçedeki gibi her zaman fiile olumsuzluk eki gelmek zorunda değildir. Örneğin, Türkçede “Partiye kimse gelmedi.” derken İngilizcede “Nobody came to the party” şeklinde ifade edilir. Fiile dokunmadan, belirteçle olumsuzluk anlamı sağlanır.
Neither’ı da benzer şekilde belirteç olarak kullanabiliyoruz. İşlevini hatırlayalım: iki şeye dair olumsuz cümle kurmak. Şimdi birkaç örnek inceleyelim:
Neither sibling had lunch. (İki kardeş de öğle yemeği yemedi.)
Neither dress suits my taste. (İki elbise de zevkime uymuyor.)
Zamir Olarak Neither
Zamirler (us, them, those, these) ve önünde belirteç olan isimlerle (my, her, the) yan yana geldiğinde kelimemizi “neither of” şeklinde kullanıyoruz. Örneğin:
Neither of my friends is in town. (İki arkadaşım da şehir de değil.)
Neither of the films was good. (İki film de iyi değildi.)
Burada ufak bir not düşelim, dilbilgisi kurallarına uygun kullanıma göre neither kelimesine tekil gibi davranıyoruz. Dikkat ederseniz, yukarıdaki örneklerde fiile çoğul eki getirmedik. Ancak gündelik konuşmada diğer türlüsü de kulak tırmalamıyor. “Neither of the films were good” olarak da karşılaşabilirsiniz.
Konuşma dilinde ayrıca iki opsiyon arasından tercihiniz sorulduğunda cevap olarak neither’ı tek başına kullanabilirsiniz. Örneğin, bu diyalogdaki gibi:
– What would you like to have for dinner, steak or fish? (Akşam ne yemek istersin, et mi balık mı?)
– Neither, thanks. I’m vegetarian! (İkisi de değil, teşekkürler. Vejetaryenim!)
“Hiçbiri de diyebilirsiniz.”
“Oh tanrım, hiçbiri.”
Bağlaç olarak neither…nor
Bir cümlede iki (veya daha fazla) öğeye değinmek, ikisinin de cümlenin fiiline göre olumsuz olduğunu ifade etmek için genelde “neither…nor” kalıbı kullanılır.
Mesela fiilimiz bulaşık yıkamak olsun. Evde yaşayan iki kişi de bu eylemi gerçekleştirmemiş, bunu belirtmek istiyoruz:
Neither Jack nor John washed the dishes. (Ne Jack ne de John bulaşıkları yıkadı.)
I can neither confirm nor deny that. (Bunu ne kabul edebilirim ne de reddedebilirim.)
Tabii her zaman etkin fiillerle kullanmak şart değil. Bir tane de betimleyici cümle kuralım:
It’s neither hot nor cold today. (Bugün hava ne sıcak ne de soğuk.)
Bir bonus örnek de ikircikli hislerle yaşayanlar için gelsin 🙂 “Ne seninle, ne de sensiz” klişesini İngilizce ifade edelim:
Neither with nor without you!
Olumsuzluk ekinin ardından gelen neither ve nor
Bazen olumsuz çekimli bir cümlenin ardından ekleme yapmak için neither ve nor bağlaç olarak kullanılır. Bu kullanımda neither/nor hemen sonrasına fiil alır, özne daha sonra gelir. Yani alışıldık “özne + fiil” yapısı tersine çevrilir.
Kural ilk kez anlatıldığında havada kalıyor, biliyoruz. Endişelenmeyin, örnekler ve bol pratikle halloluyor! Yukarıdaki bir örneğimizi buraya uyarlayalım, böylece aradaki fark daha net anlaşılır:
Jack didn’t wash the dishes, neither did John. (“..nor did John” da diyebilirdik, tercihinize kalmış. Yukarıdaki örnekle de anlam bakımından farkları yok.)
Bu kullanım gündelik konuşma dilinde “neither…nor” kalıbından daha çok karşınıza çıkabilir. Özellikle olumsuz cümle kuran birine katılmak, veya bir başkası için de geçerli olduğunu ifade etmek için. Hemen bunu da örneklerle somutlaştıralım:
– I can’t stand humid weather. (Nemli havalara katlanamıyorum.)
– Neither can I! (Ben de!)
– My mother doesn’t go to the market anymore. (Annem artık markete gitmiyor.)
– Nor does mine. She uses grocery delivery apps instead. (Benimki de. Onun yerine market alışveriş uygulamalarını kullanıyor.)
Bugünlük anlatacaklarımızın sonuna geldik! Kurallar, kavramlar kafanızı karıştırdıysa ve tek seferde oturmadıysa kesinlikle yalnız değilsiniz. Dilin mantığını anlamak, gramer kurallarını öğrenmek ne kadar önemliyse de o kuralları pratikte görmeden ve uygulamadan oturtmak çok zor.
Bunun için alt yazılı dizi izlemek, sözlerine bakarak müzik dinlemek, haber sitelerini veya daha basit dilli içerikleri İngilizce takip etmeye çalışmak faydalı olabilir. Hatta bu konuyu pekiştirmek için bir şarkı önerisi bizden olsun: soul müziğin ünlü ismi Gladys Knight’ın birbirine veda etmekte zorlanan sevgililer için söylediği şarkısı Neither One of Us.
Hem dinleyeyim, hem konuşayım, hem de farklı kültürden biriyle sosyalleşmiş olayım diyorsanız size muhteşem bir önerimiz var: Cambly! Ana dili İngilizce olan eğitmen kadrosuyla bire bir görüntülü konuşarak siz de İngilizcenizi geliştirebilirsiniz. Hangi seviyede olduğunuz, programınızın ne zaman müsait olduğu hiç sorun değil. Size uyan eğitmeni seçerek ders saatini kendiniz belirleyebilir, internet erişimi olan her yerden katılabilirsiniz!