Prag Gezilecek Yerler
Çek Cumhuriyeti’nin başkenti olan ve romantik atmosferiyle insanların kalplerine taht kuran Prag, hiç şüphesiz yurt dışında gezilecek yerlerin başında gelir. 22. Dünya Savaşı’ndan neredeyse hiç yara almadan kurtulan bu popüler kenti gezmeden önce iyi araştırmak gerek.
Aksi takdirde hem zaman hem de paranızı harcayarak gittiğiniz seyahatten döndükten sonra görmediğiniz yerler için pişmanlık duyabilirsiniz. Bu nedenle Prag Kalesi’nden St. Vitus Katedrali’ne, Charles Köprüsü’nden, Wenceslas Meydanı’na kadar daha bir çok önemli yer ile ilgili detaylı bilgi almakta fayda var.
Orta Avrupa’nın en iyi korunmuş ve en zengin şehirlerinden biri olan Prag; zarif köprüleri, orta çağdan kalma kiliseleri, Gotik, Barok, Rönesans tarihi tarzındaki binaları ve görkemli meydanlarıyla muhteşem bir silüete sahiptir. Bu muhteşem şehri anlamak ve tatilin tadına varmak ancak akıcı bir İngilizce konuşma becerisi ile mümkündür.
İngilizcenizin yeterli olmadığını düşünüyorsanız merak etmeyin, CAMBLY yanınızda. Anadili İngilizce olan eğitmenlerle online konuşma pratiği yaparak kısa sürede kendinizi geliştirebilirsiniz. Nasıl olacağını merak ediyorsanız hemen kayıt olun ve “BLOG100“ koduyla ücretsiz dersimize katılın.
Prag Kalesi
Prag Kalesi, bin yılı aşkın bir süredir Çek Devleti‘nin en dikkat çekici simgelerinden biri olmuştur. Dünyanın en büyük komplekslerinden biri olan kale, Guinness Dünya Rekorları Kitabı’na göre, 570 metre uzunluğu, 128 metre genişliği ile yedi futbol sahasından daha büyük bir alanı kaplamaktadır. Duvarları içerisinde Çek Cumhuriyeti’nin en büyük sanatsal ve kültürel hazinelerinden bazılarına ev sahipliği yapan tarihi binalar, müzeler ve galerilerden oluşan zengin bir koleksiyona sahiptir. Satın alacağınız iki farklı bilet ile bu zengin koleksiyonu, tarihi yapıları ve kalenin tepesindeki muhteşem manzarayı görebilirsiniz. Üstelik alacağınız bilet 2 gün süre ile geçerlidir.
St. Vitus Katedrali
Çek Cumhuriyeti’nin dini ve kültürel sembollerinden biri olan St.Vitus Katedrali , Orta Avrupa’nın en donanımlı katedrallerinden biridir. Dini hizmetlerin yanı sıra Çek kralları ve kraliçelerinin taç giyme törenleri de bu tarihi yapıda gerçekleşmiştir. Yapı içerisinde bazı koruyucu, aziz, soylular ve başpiskoposların mezarları da yer alır.
Charles Köprüsü (Karl Köprüsü)
Şehrin en eski köprüsü olup 1342 yılında selden zarar gören Judith Köprüsü’nün yerine yapılmıştır. Yapının her bir ucu müstahkem kule ile çevrili kumtaşı blokları ile inşa edilmiştir. Yapıyı IV. Charles yaptırmıştır bu sebeple 1870’ten beri Charles Köprüsü olarak anılsa da Taş Köprü veya Prag Köprüsü olarak da bilinir. 1357’ de başlayan inşa çalışmaları 1402’de sona ermiştir. 1683’ten 1928’e kadar, nehri süsleyen köprünün üzerinde 30 tane farklı azizlere ait olan heykeller yapılmıştır. Bu heykellerin en ünlüsü de Nepomuklu Aziz John heykeli (St. John of Nepomuk Statue)dir.
Wenceslas Meydanı (Vaclav Meydanı)
Çek tarihinde birçok önemli olaya şahitlik etmiş bir meydandır. Bu olaylardan en bilineni ise, 1969 yılında öğrenci Jan Palach’in kendini burada yakması ve 1989 yılında polis şiddetine tepki olarak çıkan olayların Kadife Devrim ve komünizmin yıkılmasına neden olmasıdır. Meydanda Aziz Vaclav’ın görkemli bir atlı heykeli bulunur. 1912 yılında Josef Myslbek tarafından yapılan bronz heykelin kaidesinde Çek azizlerini tasvir eden küçük heykelcikler de yer alır. Meydan bu yapıdan ötürü Vaclav Meydanı olarak da bilinir.
Meryem Ana Kilisesi
1673’ten kalma bina Prag’daki en eski yapılar arasında yer alır. Aynı zamanda şehirdeki en etkileyici Gotik dini binalardan biridir. 14. yüzyılın ortasından 16. yüzyılın başlarına kadar süren uzun çalışmalar sonucu inşa edilmiş, 17. yüzyılın sonunda yeniden düzenlenmiştir. Katedral günümüzde gotik, rönesans ve erken barok eserlerinden oluşan geniş bir galeri olarak hizmet vermektedir. Bunlardan en ilgi çekenleri ise Karel Skreta’nın sunak resimlerini ve astronom Tycho Brahe’nin türbesidir.
Prag Yahudi Müzesi
Dünyanın en eski ve yapıldığından beri sürekli açık olan Yahudi müzelerinden biridir. Prag Yahudi Müzesi 1906’da Bohemya’daki Yahudi nüfusun tarihini, geleneklerini belgelemek ve Prag’daki sinagoglardan getirilen değerli eserleri korumak için kuruldu.
Şehir gettosunun tasfiyesi sırasında tahrip edilmiş ve sonra tekrar restore edilmiştir. Kalıcı sergilere ek olarak, bazı binalarında konser, sergi ve benzeri etkinlikler de düzenleniyor.
Franz Kafka Müzesi
Prag namı diğer “Franz Kafka’nın Şehri” .. . Alman edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Franz Kafka’nın yaşadığı bu şehir, yazarıyla ünlü olmayı başarmıştır. Bir zamanlar yaşadığı, Vltava nehrinin kenarında bulunan ev ölümünün ardından müzeye dönüştürdü. Buraya yapacağınız ziyaretle bir yazarın bir şehirden, bir şehrin ise bir yazardan nasıl etkilenebileceğine şahit olacaksınız.
Dans Eden Ev
Farklı mimarisi ile dikkat çeken bir binadır. 1997 yılında Vlado Milunic ve Frank Gehry tarafından inşa edilen yapı, “Fred ve Ginger” adıyla da bilinir. Kültür merkezi olması planlanan bu yapının inşası için finansal kaynak ancak Kadife Devrimi’nden sonra bulunabilmiş ve inşası 4 yıl sürmüştür.
Günümüzde bina içerisinde Celeste Restoran, La Perle de Prague gibi seçkin firmaların ofisleri bulunmaktadır. Restoran dışındaki kısımlar halka açık değildir.
Eski Kent Köprüsü Kulesi
Vltava’nın doğu tarafındaki ünlü Charles Köprüsü’nün giriş kapısıdır. Karl Köprüsü’nün tahkimatlarının bir parçası olarak 1380’den önce tamamlanmış olan bu eser, Avrupa’nın en gözde Gotik kapısı ve dünyanın en etkileyici Gotik inşaat mühendisliği tarzı olarak kabul edilir. Kuleye 136 basamaktan oluşan spiral şeklinde bir merdivenle çıkılır.
Strahov Kütüphanesi
Dünyanın en değerli ve en iyi korunmuş tarihi kütüphanelerinden biridir. Strahov’daki Premonstratensian Manastırı’nın kütüphanesidir ve koleksiyonu yaklaşık 200.000 ciltten oluşur. Kütüphanenin en eski kısmı Barok İlahiyat Salonu 1671 ve 1674 yılları arasında kuruldu. Siard Nosecky ve Anton Maulbertsch tarafından yapılan tavan freskleri bile tek başına kütüphaneyi görmeniz için yeterli bir sebeptir.
Rudolfinum
Dünyaca ünlü konser salonu olan Rudolfinum, kentin gezilip görülebilecek yerleri arasındadır. 1896’da Çek Filarmoni Orkestrası’nın Antonin Dvorak yönetiminde ilk kez konser verdiği salondur. Neo-Rönesans tarzı bina, 1876-1884 yılları arasında inşa edildi. Başlangıçta bir resim galerisi, müze koleksiyonları ve bir konser salonu vardı. Ardından 1945-1946 yılları arasında Ulusal Meclis Binası olarak kullanıldı. Ana salon günümüzde hâlâ klasik müziğin olağanüstü konserleri için kullanılır.
Brevnov Manastırı
Manastır, MS 993 yılında Boleslav II ve Bishop Adalbert tarafından kurulmuştur. Benedictine kompleksinin 1708-1745 yıllarına dayanan mevcut görünümü, Yüksek Barok tarzı bir örnektir. Manastır bahçeleri herkese açıktır ve dilerseniz buradaki rehberlerli turlara katılabilirsiniz.
Brevnov Manastırı aynı zamanda 13. yüzyılda belgelenmiş ve bugün hâlâ üretimi yapılabilen bira fabrikasıyla da bilinir. Şehtin önemli bir simgesi olarak benimsenmiş yapı duvarlarına işlenmiş motiflerle geçmişin yaşanmışlıklarını günümüze kadar taşımayı başarır.
Kampa Park
Bu park, Vltava Nehri ile yan kolu arasındaki bir adadır. 15. yüzyıl eski Büyük Priory Değirmeni’nin değirmen çarkını da görebileceğiniz mekan şehrin en romantik ve pitoresk yerlerinden biridir. Adanın çimenli alanları piknik ve dinlenme alanları olarak kullanılır.