Roma’da Gezilecek Yerler
Yurtdışı seyahati denince akla gelen ilk şehirler arasına İtalya’nın başkenti Roma’yı koyabiliriz. 3000 yıllık geçmişi ile insanlık tarihinin en eski medeniyetleri arasındadır. Buram buram tarih kokan şehir her sokağı, her caddesi, her binası, hatta her çeşmesi ile sizi bu çağdan alıp başka çağlara götürüyor. Bu kadar köklü ve eski bir geçmişi olunca haliyle gezilecek görülecek yer sayısı da bir hayli artıyor. “Senin için Roma’yı yakarım” sözüyle aşıkların sevgisinin büyüklüğünü anlattığı şehir, insana; “Benim için Roma’yı yakma. Götür, gezdir yeter!” dedirtiyor.
Roma’ya gidip de görmeden gelirseniz, belki bir ömür pişmanlığını yaşayacağınız yerleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
Bu büyülü şehri, yani Roma’yı anlayarak, yaşayarak ve tadarak doyasıya gezmek için İtalyanca öğrenmenize gerek yok. Akıcı ve anlaşılır şekilde İngilizce konuşabildiğiniz sürece dilediğiniz yere kolaylıkla gidebilirsiniz. Böyle bir seyahate çıkacak kadar dil bilmediğinizi düşünüyorsanız üzülmeyin. Cambly yanınızda! CAMBLY online İngilizce kursu ile Anadili İngilizce olan eğitmenlerle konuşma pratiği yaparak kısa sürede Avrupa turu yapacak yeterliliğe gelebilirsiniz. Nasıl olduğunu merak ediyorsanız hemen kayıt olun ve “BLOG100” kodu ile 10 dakikalık ücretsiz deneme dersine katılın.
Kolzezyum (Colosseo)
Gladyatör filmlerinin neredeyse tamamında gördüğümüz tarihi yapı yaklaşık 2000 yıl yaşındadır. Piazza Del Colosseo meydanında yer alan Kolezyum’un yapımına İmparator Vaspassian döneminde başlanmış, İmparator Titus döneminde tamamlanmıştır. O dönemlerde adı Flavianus Amfiteatr olan yapı, girişindeki devasa Colossus Neronis heykelinden dolayı zamanla Colosseo (Kolezyum) olarak adlandırılmış ve öyle de kalmıştır.
Kolezyum yaklaşık 60.000 kişi kapasiteli bir açık spor kompleksi olarak yapılmıştır. Arenada tiyatro oyunları sergilenir, akrobatlar ve sihirbazlar sahne alırmış. Ancak sanat ve spordan çok gladyatör dövüşlerine sahne olmuş, hatta dövüşler o dönemin en popüler sporu haline gelmiştir. Alt tarafında geniş bir kulis, kulislerden sahneye açılan çok sayıda asansör ve kapı mevcuttur. Gladyatörler ya da onlarla dövüştürülen hayvanlar bu asansör ve kapılardan sahneye çıkarılıyor ve böylece seyircide daha büyük bir coşku yaratmak amaçlanırmış. Yaklaşık 450 yıl bu şekilde kullanılan arena yüzbinlerce insanın ve 1 milyondan fazla hayvanın ölümüne sahne olmuştur. Bugün çok vahşice görünen bu olay o zamanlar herhalde futbol maçı izlemekten farksızdı.
Hristiyanlığın kabulüyle birlikte dövüşlere, kanlı ölümlere son verildi. Hatta günümüzde idam cezasına karşı olmanın bir simgesi haline gelen yapı hem tarihiyle hem de inşasının güzelliğiyle her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor.
Roma Forumu (Forum Magnum)
Kolezyum’a gelip de hemen yanında yer alan Roma Forumu’na uğramadan gidecek değilsiniz. Forumu’nun çıkış kapısı Kolezyum girişinin hemen yanındadır. Yapımına M.Ö. 5. yüzyılda başlanmış ve zamanla içerisine çok sayıda tapınak, anıt, yönetim binası yapılmıştır. Zamanının önemli bir ticaret ve hukuk merkezi olmuştur. Antik Roma’nın geliştiği ve yükseldiği yer dense yeridir. Günümüzde ise dünyanın en büyük arkeolojik alanlarından biridir.
Forum Magnum’u ziyaret ettiğinizde içeride aşağıdaki önemli tarihi yapıları da görebilirsiniz.
- Sezar Tapınağı (Tempio di Cesare)
- Hostilia Mahkemesi (Corte di Hostilia)
- Umbilicus Urbis
- Satürn Tapınağı (Tempio di Saturno
- Vesta Bakirelerinin Evi (La casa delle vergini di Vesta)
- Castor ve Pollux Tapınağı (Tempio di Castore e Polluce)
- Antoninus ve Faustina Tapınakları (Tempio di Antonino e Faustina)
- Fokas Sütunu (Colonna di Foca)
- Septimius Severus Kemeri (Arco di Settimio Severo)
- Tapularium (Tabularium)
- Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi)
Aşk Çeşmesi olarak bilinir ve adeta bölgenin simgesi haline gelmiştir. İtalyanca üç yol anlamına gelir. Çeşmeyi üç yer altı suyunun oluşturduğuna inanılır. Rivayete göre kral ve askerleri savaş sırasında susuzluktan ölmek üzereyken birden bu çeşme karşılarına çıkar ve onları ölmekten kurtarır.
Başka bir rivayete göre sol omuz üzerinden arkanız dönük bir şekilde çeşmeye para atarsanız dileğinizin gerçekleştiğine inanılır. Siz ister inanın ister inanmayın, gittiğinizde mutlaka paranızı atıp dileğinizi tutun. Dileğin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilemeyiz ancak turistlerin attığı paraların her hafta toplanıp hayır kurumuna verildiğini bilin, gönlünüz rahat olsun.
İspanyol Merdivenleri (Scala Spagnola)
Sadece turistlerin değil yerel halkın da buluşma noktası haline gelmiş en ünlü mekanlardan biridir. Bir nevi Kadıköy’ün Boğa Heykeli… Merdivenlerin hemen üzerinde Trinita dei Monti kilisesi, merdiverlerden indiğinizde ise Barcaccia Çeşmesi (Fontana della Barcaccia) hemen ayaklarınızın ucunda bitiverir. Merdivenler 1700’lü yıllarda kilisenin caddeye ulaşımını sağlamak amacıyla yapılmıştır.
İspanyol merdivenlerinin tepesinden aşağı doğru bakıp tarihi şöyle bir içinize çektikten sonra caddeye inip dünyaca ünlü markaların mağazalarından alışveriş yapabilirsiniz.
Vatikan (Vaticano)
Vatikan’ın tamamen bağımsız, ayrı bir ülke olduğunu biliyor muydunuz? Evet, 5 km²’lik ve yaklaşık 500 kişilik bir şehir devleti. Kendisi küçük olsa da Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi olmasıyla Dünyadaki misyonu oldukça büyüktür. Vatikan’ın devlet başkanı papa aynı zamanda Katolik inancının ruhani lideridir.
Mutlaka görülmesi gereken San Pietro Bazilikası ve Vatikan müzesi içerisinde yer alan dünyaca ünlü Sistina Şapel’i de bu ülkenin toprakları içerisinde yer alıyor.
Sistina Şapeli (Cappella Sistina)
Papa IV. Sixtus tarafından 15.yy’da yaptırılmıştır. Her köşesi, her detayıyla sanat kokan Sistina Şapeli vatikan Müzeleri içerisinde yer alır. Şapelin tavanı Papa II. Julius’un ısrarlarıyla dünyaca ünlü ressam Michelangelo tarafından resmedilmiştir. Tavandaki resimlerde İncil’in Yaratılış Efsanesi anlatılmıştır. İçerisinde Michelangelo, Caravaggio, Raffaello, Boticelli, Perugino gibi büyük sanatçıların eserlerini görmek mümkündür.
Aziz Petrus Bazilikası / San Pietro Bazilikası (Basilica di San Pietro)
137 metrelik kubbe yüksekliğiyle Roma’nın en yüksek yapısıdır. Kendisinden daha yüksek bir yapı inşa edilmesi ise yasaktır. Hristiyan dünyasının hac merkezi olan Aziz Petrus Bazilikası, aynı zamanda Dünya’nın en büyük kilisesidir. Aynı anda 60000 kişiyi alabilecek kapasitededir. İnanışa göre Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği yere yapılmıştır. Bazilikanın inşasında Michelangelo, Donato Bramante, Rapheal, Gian Lorenzo Bernini gibi rönesans devleri yer almıştır.
Baldaken, Kubbe, Pieta ve Aziz Petrus Heykeli yapı içerisinde mutlaka görülmesi gereken eserlerdir.
Pantheon
İmparator Hadrian tarafından M.S. 2.yy’ın başlarında yapılmıştır. M.S. 80 yılında yanan Pantheon yerine Antik Roma’nın tüm tanrıları için inşa edilmiştir. Dünya’nın en iyi korunmuş yapısıdır. İsmi “meşhur kişilerin gömülü olduğu anıtlar” anlamına gelir. Mimari yapısı ile geleneksel ve yeni tarzlar harmanlanmıştır. Pantheon’un en dikkat çeken yeri hiç şüphesiz devasa kubbesidir. Kubbenin tam ortasında Oculus adında bir delik bulunur. Işığın içeriye girebildiği tek yer burasıdır.
Kraliçe Margherita, Kral I. Umberto, sanatçı Raffaello ve daha birçok entelektüel kişinin anıt mezarı burada bulunur.
Castel Sant Angelo
Eski bir Roma kalesidir. Orada kalan Papa Büyük Gregorius’un bir gece rüyasında Melek Mikail’i görmesiyle adı Castel Sant Angelo yani aziz Melek Kalesi olmuştur. Vatikan koridoru denen ve Kaleden Vatikan’a kadar uzanan gizli geçidi dolayısıyla papaların ikametinde olmuştur.
Sant Angelo, Fatih Sultan Mehmet’in oğlu, Cem Sultan’ın esir tutulduğu kale olmasıyla da bilinir.
Santa Maria Maggiore Bazilikası (Basilica di Santa Maria Maggiore)
İtalya’nın en büyük Katolik Marian, yani bakire Meryem adına yaptırılmış bazilikasıdır. 4. Yüzyılda Papa Liberus Bakire Meryem’i rüyasında görmesinin ardından yaptırmaya karar vermiştir. Farklı mimari tarzların birlikte kullanılmasıyla oldukça ihtişamlı olan eser altın, mermer ve mozaik süslemeleriyle daha da göz alıcı hale gelmiştir. Ayrıca tepesinde yer alan çan Roma’nın en uzun çanı olmasıyla da ünlüdür.
Santa Maria Maggiore Bazilikası’nı ziyarete giden turistler burada Pauline Şapeli (Capella Paolina), Kardinal Rodriguez’in Mezarı (Tomba del cardinale Rodriguez) ve muhteşem güzellikteki Bakirenin Taçlandırılması Mozaik’ini (Mosaico Dell’incoronazione Della Vergine) de görebilir.
Venedik Meydanı (Piazza Venezia)
Şehir merkezinde yer alan meydan adını Venedik elçilik binasından almaktadır. Mussolini ülkeyi bu binada yönetmiştir. Binanın önünde 1. Dünya Savaşı’nda ölen 11 askerin anısına yapılmış olan Altare della Patria Anıt’ı bulunur. Anıtın önünde ise askerlerin önünde nöbet tuttuğu hiç sönmeyen bir ateş yanar. Bu ateş ölen askerleri simgeler ve onların anısına ateş her daim canlı tutulur.
Villa Borghese
“Roma’da her yer taş, tarihi bina… Yere basacak toprak yok” diyenler belli ki Villa Borghese’ye gitmemişler. Yaklaşık 1700 metrekarelik alan Avrupa’nın en büyük kent parkıdır. Ağaçların her yeri cesurca donattığı bu bahçe içerisinde barındırdığı hayvanat bahçesi ve tarihi yapılarıyla hem çocuklar hem de yetişkinler için güzel bir dinlenme yeridir.
Popolo Meydanı (Piazza del Popolo)
Şehrin en büyük meydanıdır. İtalyanca da halk meydanı anlamına gelir. Yapı esasen bir açık hava kent tiyatrosu örneğidir. Ortasında Roma’nın en büyük dikili taşı yer alır. 13.yy’da Mısır’dan getirilen bu taş önce Circus Maximus’ a dikilmiştir. 16.yy’da Papa V. Sixtus’un isteği ile Popolo Meydanı’na taşınmıştır.