Seyahat Ederek Dil Öğrenilebilir mi?
Seyahat etmek yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak ve yeni kültürlerle kaynaşıp dünya görüşünü genişletmenin en eğlenceli yollarından biridir. Eğer seyahatinizi yurt dışına yapıyorsanız bu uzun listeye yabancı dil öğrenmeyi de ekleyebilirsiniz.
Seyahat ederek dil öğrenmek yeni bir lisan öğrenmenin yanında gittiğiniz ülkenin kültürünü de daha iyi tanımanıza neden olur. Gezilerinizi daha anlamlı bir hale getirmek için seyahat ederek dil öğrenebilirsiniz.
Seyahat Ederken Dil Öğrenmenin Yolları
Yeni bir dil öğrenmek günümüz ihtiyaçlarının başında gelir ve kendinizi geliştirmek, yeni insanlarla tanışmak, daha iyi iş olanaklar için gereklidir. Bu nedenle herkesin hayalini kurduğu ve büyük bir keyifle yaptığı yurt dışı seyahatlerinizi bir fırsata çevirebilirsiniz. Böylece eğlenmenin yanında dil de öğrenirsiniz.
Doyasıya gezerken yabancı dilinizi geliştirebilmenin basit ama etkili yolları nelermiş, dilerseniz birlikte göz atalım.
Seyahat öncesi ders alın
Hangi ülkeye gidecekseniz o ülkede konuşulan ana dil ile ilgili önceden ders alın. Belli bir altyapıyla ve biraz pratikle gittiğinizde temel ihtiyaçlarınızı karşılayacak basit cümleleri daha kolay anlarsınız. Bu da sizi basit el kol hareketleri ve az konuşma ile temel ihtiyaçlarınızı karşılamak yerine diyalogları dinlemeye ve cümleleri anlamaya odaklı iletişim kurmaya iter.
Bir dili hiç bilmiyorsanız yemek yiyecek yer aradığınızda ellerinizle yemek yiyor, su içiyor gibi yaparak derdinizi anlatmaya çalışmanız normal. Çünkü hiç dil bilmiyorsanız önceliğiniz iki yeni kelime öğrenip doğru cümle kurmaya çalışmak değil, açlıktan bayılmadan önce yemek yiyecek yer bulmak olur. Beden diliyle iletişim normal ama şık değil. Kısa bir tatil için işinizi gücünüzü bırakıp aylarca dil kursuna gidemeyeceğinize göre Camby’ e üye olabilirsiniz.
Cambly ana dili İngilizce olan Amerikalı ve İngiliz eğitmenlerle online konuşma pratiği yapabileceğiniz bir uygulamadır. Ders programını, pratik yapacağınız gün ve süreyi hatta eğitmeninizi bile kendinizin seçebileceği bu uygulamayla seyahate çıkmadan önce temel düzeyde yabancı dilinizi geliştirebilirsiniz.
Turistik Değil Daha Yerel Mekânlarda Kalmayı Tercih Edin
İngiltere seyahatinizde Londra sokaklarında gezerken birileriyle İngilizce konuşmaya çalıştığınızda aldığınız cevap İngiliz ya da Amerikan aksanından çok ama çok uzaklarda olabilir. Çünkü bu kadar turistik bir şehirde gezerken soru sorduğunuz kişilerin de sizin gibi turist olma olasılığı çok yüksek. Yani ana dili İngilizce olan biriyle sohbet etme olasılığınız düşük.
O kadar masraf yapıp gittiğiniz yurt dışı seyahatinde turistik ve dünyaca ünlü yerleri elbette göreceksiniz. Ancak en azından kalmak için daha yerel yerleri seçebilirsiniz. Kalmak için şehir merkezinden çok uzaklaşmak istemeyip akşamların da tadını çıkarmak istiyorsanız, seyahatinizin birkaç gününü yine daha az turistik, biraz daha yerel yerlerde geçirebilirsiniz.
Tatilin tadını çıkarıp bir ülkeyi karış karış gezerken neden aynı zamanda yabancı dil öğrenemeyesiniz ki. Hem gezme hem yabancı dil öğrenme odaklı seyahat ettiğinizde gittiğiniz ülkenin kültürünü daha iyi anladığınızı, insanlarla daha güçlü iletişim kurduğunuzu göreceksiniz.
İşleri biraz daha hızlandırıp daha profesyonel bir öğrenme süreci istiyorsanız Cambly en iyi yardımcınız olacak. Hem tatil öncesi hem de tatil sırasında online İngilizce konuşma pratiği yaparak kendinizi geliştirir ve seyahatinizi amacına ulaştırmış olursunuz. Üstelik yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile pratik yapmak, iş İngilizcesi, deyimler, mülakat önerileri gibi e-kitaplara sahip olmak ve eğitmenlerin YouTube canlı derslerine katılmak tamamen ücretsiz!
Hadi, İngilizce öğrenme yolculuğunuza ilk adımı bugün atın!
Türkçe Konuşanlardan Uzak Durun
Kendi ülkemizde başka bir şehre tatile çıktığımızda aynı şehirden birileriyle karşılaştığımızda mutlu oluruz. Hemen sohbeti koyulaştırır, nerede oturduğu ya da çalıştığı yer ile ilgili sorular sorar hele bir de ortak bir paydada buluştuğumuzda sohbetlere doyamayız. Memleketimizde bile hâl böyleyken gurbette, binlerce kilometre uzaklıkta bir Türk vatandaş gördüğümüzde hemen sohbeti ilerletmek çok normal. Ancak bu durum hem seyahat edip hem dil öğrenmek isteyenler için tavsiye edebileceğimiz bir davranış değil.
Yurt dışında aynı dili konuştuğunuz insanlarla karşılaştığınızda kısa sürede sohbeti ilerletip, madem öyle hadi birlikte gezelim, e hadi akşam yemeğini de yiyelim durumuna geleceksiniz. İyi ama gezinize bu şekilde devam ederseniz kiminle İngilizce konuşacaksınız? Öyleyse Türkçe konuşan birilerini gördüğünüzde; çaktırmayın, kibarca gülümseyip “Hello” diye selam verip emin adımlarla oradan uzaklaşın.
Seyahatiniz Sırasında Yardımcı Bir Uygulama Kullanın
Online İngilizce öğreten telefon, tablet ya da bilgisayarlara yüklenebilen çok sayıda uygulama mevcut. Bunlardan birini indirip geziniz esnasında boş zamanlarınızda, en azında metroda, trende ve otobüste bu uygulamaları kullanabilirsiniz. Seviyenize uygun oyunlar, interaktif etkinlikler ve alıştırmalar yaparak pratik yapabilirsiniz. Hatta daha iyisini; Cambly uygulamasını indirip eğitmeninizle seyahatiniz ile ilgili sohbet edip İngilizce konuşma pratiği neden yapamayasınız?
Yanınızda İngilizce Sözlük Bulundurun
Yabancı dil bilginiz hangi düzeyde olursa olsun yanınızda mutlaka bir sözlük bulundurun. Eğer başlangıç düzeyinde ise İngilizce-Türkçe, daha ileri bir seviyede ise İngilizce-İngilizce sözlük bulundurmanız daha faydalı olur. Dilerseniz telefonunuza bir sözlük uygulaması indirip hem kelime hem de cümleleri doğrudan Türkçeye ve İngilizceye çevirebilirsiniz.
Konuşmaktan Çekinmeyin
Dil öğrenmek için uygulayacağınız en etkili yöntem konuşma pratiği yapmaktır. Ancak bu yöntemi kullanabilmek için sohbet etmekten çekinmemek gerekir. “Ya soracağım soruyu doğru telaffuz edemezsem?”. “Ya eksik cümle kurarsam?” diye tedirgin olmayın. Öncelikle turist olduğunuzu unutmayın. Yani kimse sizden sular seller gibi İngilizce konuşmanızı beklemiyor. O yüzden rahat olun ve konuşun. “Peki ne konuşacağım ki ben?” Diyorsanız işte size konuşmanız için birkaç küçük bahane;
- Durham’a gidecek olan tren saat kaçta diye merak mı ediyorsunuz? İnternetten ya da istasyondaki saat programından bakmak yerine “What time does the train go to Durham?” yani “Durham’a gidecek olan tren saat kaçta kalkıyor?” diye gişe görevlisine sorabilirsiniz.
- Otelinizin yerini mi bulmak istiyorsunuz? Elbette navigasyonu açıp yolu bulabilirsiniz ama siz yine de işi garantiye almak ve biraz da konuşma fırsatına çevirmek için “Could you tell me how to get to the Hotel Golden, please?” yani “Hotel Golden’a nasıl gidebileceğimi söyleyebilir misiniz lütfen?” diyebilirsiniz.
- Acıktınız ve canınız pizza mı yemek istiyor? O zaman yoldan geçen birine “Excuse me. Is there any pizza restaurant near here?” yani “Afedersiniz. Buralarda hiç pizza restoranı var mı?” diye kibarca sorabilirsiniz.
- Restorana gittiniz ve 2 kola 1 vejetaryen pizza isteyeceksiniz. Öyleyse “May i take 2 coke and 1 vegetarian pizza, please?” yani “2 kola 1 vejetaryen pizza alabilir miyim lütfen?” diye çekinmeden siparişinizi verin.
Basit Cümleler Kurarak Başlayın
Yabancı ülkeye gittiniz diye uzun ve tamamen doğru gramer ile cümleler kuracak değilsiniz. Bunu gideceğiniz yerdeki yerli halk sizden beklemiyor, siz de kendinizden beklemeyin. Sonuçta Türkiye’ye gelen bir turist “Biz balık yemek istiyor ama nerede?” dediğinde balık yemek istediklerini ve yiyecek bir yer tavsiyesi istediklerini nasıl anlıyorsak onlar da bizim söylediklerimizi bir şekilde anlayacaktır.
Dil seviyeniz başlangıç düzeyinde ise kendinize eziyet etmeyin ve tıpkı ana dilini yeni öğrenen çocuklar gibi basit cümleler kurarak işe başlayın. Başına “excuse me” sonuna “please” eklemeyi unutmadığınız sürece gerisi kolay.