Viyana’da Gezilecek Yerler
Orta Avrupa’nın en popüler şehirlerinden biri, Avusturya’nın başkenti Viyana.
Viyana, Avusturya’nın en küçük yüz ölçümüne ama en fazla nüfusuna sahip şehri. 7 defa ‘Dünyanın En Yaşanabilir Şehri’ seçilen Viyana, birçok Avrupa kenti gibi tarihi atmosferi, müzeleri, görülmesi gereken yapıları ve tanınması gereken özgün tatları ile her yıl milyonlarca turistin akınına uğruyor.
Sanatın ve klasik müziğin şehri olarak bilinen kentin bu kadar gözde olmasının altında yatan nedenlerden biri de ana dilin Almanca olmasına rağmen hemen her yerde İngilizce konuşulabiliyor oluşu. Öyle ki, şehirdeki birçok tabelanın bile İngilizce olduğunu görebilmek mümkün. Bu demek oluyor ki, Viyana’da gezilecek yerler listenizi hazırlarken biraz İngilizce pratiği yapmanın size büyük yararı olacak. Çünkü şehir içi ulaşımda, kafe ve restoranlarda ve tarihi mekân turlarınızda İngilizce size keyifli bir tatil geçirmenizde yardımcı olabilir.
Viyana’da Nereler Gezilir?
Viyana’da görülmeye değer birçok lokasyon var. Ünlü bestecileri, opera ve klasik müziğin başkenti oluşu, tarihi yapıları, gezi listenizi fazlasıyla uzatabilir. Ancak en bilinen ve merak edilen yerleri, Viyana gezi rehberi ile sizler için derledik.
Viyana Müzeler Bölgesi – Museums Quartier
Listemize her turistik şehrin ilk rağbet gören mekanları olan, kentin en ünlü müzelerinin bir arada bulunduğu bir bölgeyle, Museums Quartier ile başlıyoruz.
Müzeler Bölgesi, yaklaşık 60 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulu, toplamda 12 adet sanat galerisi ve müze binasından oluşan önemli bir bölge. Dünyanın 8. en büyük kültürel alanı olan Müzeler Bölgesi, yolun iki tarafına yayılmış şekilde konumlanmış eski ve yeni müzeleri ve etkinlik alanlarını içeriyor. Tiyatro, festival ve sergi gibi birçok sanatsal etkinliğin de düzenlendiği bölge, 2001 yılında bir yenilenme sürecinden geçmiş ve şimdiki hâlini almış. Meydandaki en çok ilgi gören yapılar ise MUMOK (Modern Sanat Müzesi), Doğa Tarihi Müzesi, Sanat Tarihi Müzesi ve Leopold Müzesi.
MUMOK (Modern Sanat Müzesi), klasik- modernizm tarzının birçok örneğini bünyesinde bulunduran hem eski hem de yeni birçok sanatçının eserini bulabileceğiniz bir müze. Picasso da bunlardan biri.
Doğa Tarihi Müzesi, deyim yerindeyse doğaya dair her şeyi bulabileceğiniz oldukça ilgi çekici bir müze. Nesli tükenmek üzere olan hayvanlara özel olarak hazırlanmış bölümden tutun, fosil ve gök taşlarına kadar yaklaşık 30 milyon obje sergilenmekte.
Bunların dışında Monochrom, Architekurzentrum Wien, Modepalast, Kunsthalle Wien ve ZOOM Kindermuseum gibi başka ilgi çekici bölümler de var. Gezinizde en çok vakit alacak bölümlerden birinin Museums Quartier olacağı kesin.
Hofburg Sarayı – Hofburg Imperial Palace
Viyana, buram buram tarih ve sanat kokan bir şehir. Hofburg Sarayı ise her ikisine de şahitlik edebileceğiniz, Viyana’nın en popüler yerlerinden biri.
13. yüzyılda bir Orta Çağ kalesi olarak inşa edilerek dönemin düklerine ev olan yapı, yıllar geçtikçe büyütülerek 1600’lü yıllarda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun merkezi hâline gelmiş. Habsburg Hanedanlığı tarafından 600 yıldan daha uzun bir süre kışlık ev olarak kullanılmış. Günümüzde ise cumhurbaşkanlığının hem çalışma ofisi hem de resmi konutu. Bu nedenle tarihten günümüze dek önemini koruyan yapılardan biri.
Hofburg Sarayı, aynı zamanda Fransa’nın ünlü kraliçesi Marie Antoinette’nin doğum yeri. 60 hektarlık bir alanı kaplayan Hofburg Sarayı tek bir binadan oluşan bir yer değil. Toplamda 18 bina, 19 avlu ve meydan ile 2600 adet odası bulunuyor. Bu kompleksin içerisinde başka birçok önemli yapı da yer alıyor. İspanyol Binicilik Okulu, Avusturya Ulusal Kütüphanesi, Sisi Müzesi, Kraliyet Hazineleri, İmparatorluk Daireleri ve İmparatorluk Gümüş Koleksiyonu mutlaka ziyaret edilip görülmesi gerekenler arasında.
Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri
Viyana’da saray çok. Schönbrunn Sarayı da kentin sarayları arasında en önemlilerinden ve UNESCO tarafından ‘Dünya Mirası’ ilan edilmiş yapılardan biri.
Kışlık malikâne olarak kullanılan Horburg Sarayı’nın yazlık amaçlı kullanılan versiyonu Schönbrunn Sarayı ve Bahçeleri, aynı Horburg Sarayı gibi Habsburg Hanedanlığı tarafından kullanılmış bir saray. 17. yüzyılda Kraliçe Maria Theresia tarafından yaptırılan saray, adını 15. yüzyılda yapılan bir çeşmeden alıyor. Kentin en önemli simgelerinden biri olmasının en büyük sebebi ise halka açık bahçeleri. Çünkü sarayın en az iç dizaynı kadar heykellerle süslü bahçeleri de oldukça etkileyici. Barok mimari kullanılarak inşa edilmiş sarayın 1441 odası bulunuyor ve bu odalardan 40 tanesi ziyarete açık.
Ayrıca ek bir bilgi: Tiergarten Schönbrunn Hayvanat Bahçesi de burada bulunuyor. 1752 yılında inşa edilen hayvanat bahçesi, 700’den fazla türe ev sahipliği yaparak dünyanın en eskisi olarak kabul görmekte. Gelmişken görülmeli.
Belvedere Sarayı
Görenleri kendine hayran bırakan bir yapı, Belvedere Sarayı.
Adı her ne kadar saray olsa da aslında daha çok bir müze- sergi alanı olarak kullanılmakta olan Belvedere Sarayı, Aşağı Belvedere (Unteres) ve Yukarı Belvedere (Oberes) olarak iki binadan oluşuyor.
Anlamı ‘Güzel Manzara’ demek olan Belvedere, Prens Eugene için yazlık konut olarak tasarlanmış ve 1712-1723 yılları arasında inşa edilmiş. İki binaya ek olarak çeşitli ahırlar, kışlık bahçeler ve Belvedere 21 binası da yer alıyor.
Barok tarzda bir mimariye sahip olan binalardan Aşağı Belvedere’de geçici sergiler, Yukarı Belvedere’de ise eski sanatçılara ait tabloların yer aldığı kalıcı bir sergi yer almakta. Meraklılarına duyurulur!
Aziz Stefan Katedrali – St. Stephen’s Cathedral
Şehirdeki pek çok kilise arasından en önemlisi, Aziz Stefan Katedrali.
1147 yılında inşa edilen, 4 büyük kuleye ve 22,5 ton ağırlığında bir çana sahip olan katedral, Gotik mimarisi, rengarenk süslemeleri ve mozaikleri ile muhteşem bir görünüme sahip. Osmanlı kuşatmaları zamanında halkın sığınak yeri olan St. Stephen’s Katedrali, 136 metrelik yüksekliği bulunan güney cephesi ile oldukça devasa bir görünümde. 343 adet basamak çıkarak ulaşabileceğiniz terası ise eşsiz bir Viyana manzarasını önünüze seriyor.
Hundertwasser Evi – Hundertwasser Haus
Kente gelip de tarihi yapıların dışında yapılar görmek isteyenler için kendine özgü stili ile Viyana’nın en farklı mimari yapılarından biri olan Hundertwasser Evi sizlerle.
Avusturyalı sanatçı Friedensreich Hundertwasser ile mimar Joseph Krawina tarafından ortak bir çalışmayla tasarlanmış olan Hundertwasser Haus, uyumsuz geometrik yapısı ve rengarenk boyalı dış cephesi ile ekspresyonist mimarinin temsilcisi ve tam fotoğraf çekmelik bir yapı. Hundertwasser Haus, toplam 52 daire, 4 dükkân ve zemini toprakla kaplanarak 250’den fazla ağaç ve yeşillik dikilmiş 16 özel terası ile ziyaretçilerine adeta görsel bir ziyafet sunuyor. Bina, apartman olarak kullanılmaya devam ettiği için içeride bulunan daireler gezilemese de dükkânlardan alışveriş yapabilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.
Viyana Belediye Binası – Rathaus
Kentin sembolik yapılarından bir diğeri, Viyana Belediye Binası.
Wiener Rathaus olarak da bilinen yapı, 1872-1883 yılları arasında Neo-gotik mimarinin temsilcisi olacak bir tarzda inşa edilmiş. 2800 metrekareden fazla bir iç avluya sahip olan binanın 98 metre yükseklikte bir de kulesi bulunuyor ve bu kule, tüm yapıya büyük bir ihtişam katıyor.
Ön tarafında Rathauspark isimli bir parkı da olan yapının önünde kış aylarında buz pateni yapılabilecek bir buz pisti kurulmakta. Yıl başında kurulan Christmas (Noel) marketler ise hediyelik eşya almayı düşünenlerin listesinde bulunmalı.
Opera Binası – State Opera House
Klasik müziğin şehrinde opera binasını görmemek olmaz. Sıradaki durak Viyana Devlet Opera Binası.
Balolar, operalar, bale gösterileri ve çeşitli etkinlikler için şehrin en gözde noktası olan Opera Binası, İmparator Franz Joseph’in emri ile inşa edilen yapılardan bir diğeri. Aynı anda 2200’ün üzerinde seyirciyi ve 110 müzisyeni ağırlayabilen opera salonu, iç süslemeleri ile ziyaretçilerini fazlasıyla büyülüyor. 1869 yılında Barok tarzda inşa edilmiş binanın içinde Çay Salonu, Büyük Merdiven ve Schwind Fuayesi yer alıyor. Yılda 300’ün üzerinde etkinliğe ve Viyana Flarmoni Orkestrasının gösterilerine ev sahipliği yapan salonu ve diğer ilgi çekici mekanları, binanın içerisinde düzenlenen turlar ile gezebilmeniz mümkün.
Dönme Dolap – Prater
Şehrin tarihi eğlence merkezlerinden biri, Prater.
İmparator I. Franz Joseph’in tahta çıkışının 50. yılı şerefine kurulan dönme dolabı ile göz dolduran lunapark, yine İmparator I. Franz Joseph’in isteği üzerine 1766 yılında inşa edilmeye başlanmış. Öncesinde kraliyetin av alanı olan bölge, günümüzde 250’nin üzerinde oyuncak ile hizmet veren dünyanın en eski parklarından biri. 64 metre yükseklikteki dönme dolap ise ziyaretçilerin Viyana manzarasını kuş bakışı seyretmesine olanak sağlıyor.
Naschmarkt
Seyahatinizde sadece tarihi binaları ve müzeleri gezmekle kalmak istemiyor, yöresel lezzetleri de yakından tanımak istiyorsanız, sırada Viyana’nın en ünlü pazarı Naschmarkt var.
Naschmarkt, 1,5 kilometre uzunluğunda 200’den fazla tezgâhın bulunduğu tarihi bir pazar. Tarihi, çünkü 16. yüzyılda süt ve süt ürünleri satışı ile yerel halkın market ihtiyacını karşılamaya başlamış ve günümüzde süt ürünleri dışında, şarküteri ürünleri, balık, et, taze sebze ve meyve satışı da yapılan bir yer. Gündüzleri satış tezgâhlarının açıldığı bir pazar olan Naschmarkt, akşamları tezgâhların toplanması ile yeme- içme imkânı sağlayan yemek mekanlarına ve restoranlara dönüşüyor. Kısacası Naschmarkt’de hem alışveriş yapabiliyor hem de Yunan, İtalyan, Hint, Vietnam, Türk ve Asya mutfaklarına özgü yemekleri tadabiliyorsunuz. Yeniliklere açık olan ve Viyana yemekleri dışında farklı tatlar da denemek isteyenler için oldukça cezbedici bir seçenek olabilir. Ancak unutmayın, Naschmarkt pazar günleri kapalı.
Kartner Caddesi
Viyana’ya gelenlerin uğrak noktalarından bir diğeri, alışveriş ve yeme içme mekanları ile göz dolduran ünlü Kartner Caddesi.
Roma İmparatorluğu zamanına kadar uzanan tarihi geçmişi ile Kartner Caddesi, günümüzdeki görünümüne 19. yüzyıldan sonra ulaşmış. Çünkü cadde üzerindeki birçok bina 2. Dünya Savaşı’ndan oldukça olumsuz etkilenmiş. 1974 yılında ise dönemin mimarları tarafından caddede çeşitli düzenlemeler yapılmış.
Kentin atmosferini yakından hissetmek, hediyelik eşyalara bakmak, alışveriş yapmak ve kafe restoranlarını değerlendirmek istiyorsanız, caddeye bir göz atın deriz.
Avusturya Parlamento Binası – Austrian Parliament Building
Yapımı 1883’te tamamlanan, kentin sembolik mimarilerinden biri, Avusturya Parlamento Binası.
1918 yılından bu yana yönetim merkezi olarak kullanılan bina, 13.500 metrekarelik oldukça geniş bir alan üzerine kurulu. Girişindeki sütunlar Yunan mimarisinden esinlenerek inşa edilmiş. Meydanında 4 metre yüksekliği bulunan bir Tanrıça Athena heykeli ile Pallas Athene Çeşmesi yer alıyor. Ulusal günlerde önemli konuşmaların yapıldığı parlamento binasını listenize ekleyebilirsiniz.
İspanyol Binicilik Okulu – Vienna Spanish Riding School
Viyana’nın önemli bir diğer durağı, İspanyol Binicilik Okulu.
1729-1735 yılları arasında inşa edilen binicilik okulu, Hofburg Sarayı’nın içerisinde yer alıyor. Barok mimarinin temsilcisi olan binaya İspanyol adının verilmesinin sebebi ise, burada yetiştirilen atların ana vatanının İspanya olması.
Dünyanın en eski ve tek binicilik okulu unvanını taşıyan Vienna Spanish Riding School, özel gösterileri ile mutlaka yapılması gerekenler listenize eklemeniz gereken bir aktivite.
Ankeruhr Saati
Kentin en eski meydanlarından Hoher Meydanı’nda bulunan Ankeruhr Saati, görülmesi gerekenlerden bir diğeri.
Bu saat aslında ilk bakışta meydandaki iki binayı birbirine bağlayan bir köprü görevi görüyor. Ancak Ankeruhr’u farklı kılan bir özelliği var. Art Nouveau tarzında tasarlanmış olan saatte, tarihe adını yazdırmış 12 ünlü şahsın heykelleri bulunuyor. Her saat başı bir heykel, bir taraftan diğer tarafa hareket ediyor ve böylelikle heykelleri takip ederek saatin kaç olduğu anlaşılabiliyor.
Eser, 1911-1914 yılları arasında ressam ve heykaltıraş Prof. Franz von Matsch ile saat ustası Franz Morawetz tarafından tasarlanmış. Saat öğlen 12 olduğunda ise tüm heykeller, her heykele özel bir müzik eşliğinde geçit töreni yapıyorlar. Şanslıysanız, ziyaretiniz sırasında bu töreni de izleyebilirsiniz.
Viyana gezilecek yerler listenize eğer zamanınız varsa Sigmund Freud Museum, Karl Kilisesi, Sanat Tarihi Müzesi, Albertina Müzesi ve Mozarthaus’u da ekleyebilirsiniz.
Cambly ile Seyahatler Daha Keyifli!
Neden mi? Çünkü Cambly, tüm dünya tarafından kabul edilmiş evrensel bir dil olan İngilizceyi ana kaynağından öğrenebilmenize fırsat tanıyan bir platform. Cambly’de ana dili İngilizce olan bir eğitmen kadrosu var. Eğitmeninizi kendiniz seçerek kişisel takviminize göre dilediğiniz gün ve saati belirleyip birebir özel dersinize katılabilirsiniz. Cambly’de dersler online görüntülü görüşme yolu ile gerçekleşir. Yani internet üzerinden canlı bağlantı kurarak ev ortamında ve konforunda
İngilizce özel ders alabilir, yabancı dil eksiklerinizi tamamlamaya yönelik alıştırmalar yapabilirsiniz. Bunun için tek yapmanız gereken İngilizce pratik yap butonuna tıklayarak CAMBLY dünyasını yakından keşfetmek. Ayrıca ‘blog100’ kodunu kullanarak ilk 10 dakikalık deneme dersine ücretsiz katılma fırsatını da mutlaka değerlendirin. Seyahate çıkmadan önce Cambly’i deneyin ve yabancı dilinizi bir üst seviyeye taşıyın. Farkı kendiniz görün.