Yabancı Dil Öğrenmek Alzaymırı Geciktiriyor!
“Ya sanki bir şey yapacaktım ben.” “Aklımda bir şey vardı ama unuttum.” “Ne diyecektim ki?” Günlük hayatınızca bunlara benzer cümleleri çok sık kullanır mısınız? Cevabınız “evet” ise bile merak etmeyin büyük ihtimalle bunama tehlikesi içerisinde değilsiniz. Gün içerisindeki iş yoğunluğu, trafik vb. stres kaynaklarından dolayı kafanızın biraz karışması normal.
Durum markete süt almak için gidip süt hariç 10 tane şey alıp çıkacak ya da elektrik faturasını ödemeyi unutup geceyi karanlıkta geçirmek zorunda kalacak kadarsa sorun yok. İdare edilebilir. Ancak çocuğu kreşten almayı, 13.30’daki yönetim kurulu toplantısına katılmayı ya da ocağa koyduğunuz yemeği unutuyorsanız aman dikkat! İleri düzeyde unutkanlık alzaymırın en önemli belirtilerinden biridir. Peki size yabancı dil öğrenmenin bu hastalığı geciktirdiğini söylesek?
Alzaymır Nedir?
Gelişen tıp ve teknolojiye rağmen nedeni henüz tam olarak açıklanamayan birçok hastalık mevcuttur. Alzaymır da bu hastalıklardan biridir. Hastalık bilinmeyen sebeplerle beyin hücrelerinin (nöronların) hasar görerek normalden önce ölmesi ve bunun sonucunda beynin zamanla büzülmesiyle ortaya çıkar. Normal şartlarda beyin fonksiyonlarının bozulmasına sebep olan bu durum, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkarak bunama şeklinde kendisini gösterir. Ancak normalden farklı olarak hastalık bunamanın erken yaşta ortaya çıkmasına neden olur. Hafıza, bilinç ve beceri kaybına, davranış bozukluklarına sebep olabilir.
Belirtileri Nelerdir?
Günümüzde çok sık karşılaştığımız alzaymır ilerleyebilen ve farklı evrelerden oluşan bir hastalıktır. Belirtileri problemin bulunduğu evreye göre farklılık gösterse de en sık karşılaşılan semptomlar aşağıdaki gibidir:
- Unutkanlık
- Tekrar tekrar aynı soruları sormak
- Uzak geçmişin en ayrıntılı anılarını hatırlayabilirken yakın geçmişe dair olayları hatırlayamama (Örneğin; ilk okul 3. sınıfta öğretmeni ile arasında geçen bir diyaloğu hatırlarken, dün doktor randevusu için hastaneye gittiğini unutur.)
- Yakınlarını tanıyamama ya da birbirine karıştırma
- Eşyaların isimlerini karıştırma (Örneğin; sizden bardağı uzatmanızı isteyecek ama “bardak” kelimesini bir türlü hatırlayamaz.)
- Kısa mesafelerde bile evin yolunu bulamama
- İçine kapanma, eskisine nazaran insanlarla daha az iletişim halinde olma
- Düzenli olarak yaptığı hobilerinden uzaklaşma
- Sinirlilik
- Genel bir mutsuzluk hali
- Konuşmada ve okumada güçlük çekme
- Kişisel bakımını gerçekleştirememe (Örneğin; tuvaletini yapamaz, üzerini kendi başına değiştiremez.)
Yabancı Dilin Alzaymır Üzerindeki Etkisi
75 yaşını aşmış her 100 kişinden dördünde, 90 yaşını aşmış her 100 kişinin ise otuzunda alzaymır hastalığı görülebilir. Yaşlı hastalığı olarak bilinse de genç yaşlarda da ortaya çıkar. Hastalığın kesin bir tedavisi yoktur. Uygulanan hiçbir yöntem problemi tamamen ortadan kaldıramaz. Tedaviler ve kullanılan ilaçlar sadece beyin hasarını yavaşlatmaya ve süreci geciktirmeye yöneliktir. Her hastalıkta olduğu gibi bunda da erken teşhis ve tedavi önemlidir. Ancak diğerlerinden farklı olarak alzaymırda bireyin hastalık ortaya çıkmadan önceki yaşam şekli ve yaptığı aktiviteler de hastalığın gidişatında etkin bir role sahiptir.
Stresli bir yaşamdan uzak duran, düzenli spor yapan, düzenli sosyal ilişkiler içerisinde olan, dengeli ve düzenli beslenen bireylerde hastalığın daha geç yaşlarda görülüyor olmasına hiçbirimiz şaşırmayız. Ancak iki dil bilen ve gündelik hayatında bu iki dili de aktif olarak kullanan kişilerde beyin hasarının daha geç başladığını ve daha yavaş ilerlediğini söylesek ne derdiniz? Muhtemelen gerçek olmadığını ve reklam yapmak amaçlı söylediğimizi düşünürdünüz. Ancak yapılan araştırmalar bunun bir reklam kampanyası olduğunu söylemiyor!
Hafif düzeyde alzaymırlı hastalar üzerinde yapılan çalışmalar iki dil bilen ve sürekli her iki dili de aktif olarak kullanan insanlarda hastalık belirtilerinin 1 dil bilenlere göre 4,5 – 5 yıl daha geç ortaya çıktığını gösteriyor. Sonucun bu şekilde çıkmasındaki en önemli gerekçeler aşağıdaki gibidir.
- İki dilli insanların beyin kapasitesinin daha fazla olması ve bunun da beyini hastalığa karşı daha dirençli hale getirmesidir.
- Farklı dillere ait kelimelerin hafızada yer alması ve bu bilgilerin ihtiyaç duyuldukça düzenli olarak beyin depolarından çağırılarak aktif olarak kullanılması insanların daha geniş ve güçlü sinaptik bağlantılar (beyin hücresi ağı) oluşturmasını sağlar. Sinaptik bağlantılar ne kadar güçlü ve yoğun olursa hastalığın ortaya çıkardığı beyin deformasyonu da o kadar yavaş olacaktır.
- Farklı dil konuşmak demek anlamını bildiğiniz kelimeleri farklı dil bilgisi kuralına göre sıralamak demektir. Bu sebeple farklı lisanlar konuşmak bilgiyi işleme süresi ve kapasitesini arttıracaktır. Beyin kapasitesinin artması da hücre deformasyonuna daha fazla direnç gösterecektir.
Hastalığın Etkilerini Azaltmak İçin Yapılması Gerekenler
Beyin hücrelerinde oluşan hasarı yavaşlatmak ve hastalığın ilerlemesini geciktirmek için alınacak bazı önlemler hem kişinin hem de çevresindekilerin yaşam kalitesini arttıracaktır. Daha iyi bir hayat için aşağıdaki uyarıları dikkate almakta fayda var:
- Sigarayı ve alkolü bırakın, bırakamıyorsanız bile en aza indirin. Çünkü her ikisinin de içeriğindeki maddeler nöronlara zarar vermekte ve beyin hasarını hızlandırmaktadır.
- Dengeli ve düzenli beslenin. İyi beslenme hücrelerinizin ihtiyaç duyduğu madde ihtiyacını karşılayarak yenilenmesine ve güçlenmesine destek olacaktır.
- Organik beslenin. Günümüzde besin kaynaklarının içeriğinde çok miktarda tarım ilacı ve hormon bulunmakta. Çoğu GDO’lu yapıda üretilmektedir. Bu yapıdaki besinler besin ihtiyacınızı karşılarken hücre yapınızı olumsuz etkileyebilir. Durum böyleyken günümüzde besinleri sadece dengeli ve düzenli tüketmek yetmez. Organik olmasına da dikkat etmeniz gerekir.
- Sosyal aktivitelerinizi arttırın. Sık sık arkadaşlarınızla buluşun.
- Sağlam kafanın sağlam vücutta olduğunu unutmayın. Spor yapın, açık havada dolaşın.
- Hobileriniz varsa ona bolca zaman ayırın. Yoksa resim, müzik, dans ya da sporla ilgilenin ve bir hobi edinin.
- Stres yaratan durum ve ortamlardan uzak durun.
- İkinci bir dil öğrenin ve bu dili düzenli olarak kullanın.
Yabancı dilin beyin fonksiyonları ve nöronların dayanıklılığı üzerindeki olumlu etkileri yapılan araştırmalarca desteklenmişken, neden biz de öğrenmeyelim? İkinci dile İngilizce öğrenmeyle başlayabilirsiniz. Böylece dünyanın her yerinde kabul gören bir dil öğrenerek hem genel kültürünüzü arttırmış hem de beyin sağlığınız için yatırım yapmış olursunuz. Cambly online İngilizce kursu ile ana dili İngilizce olan eğitmenlerle sohbet edersiniz. Böylece hem dili doğal yollarla öğrenmiş hem de pratik yaparak aktif şekilde kullanmış olursunuz. Nasıl olduğunu merak ediyorsanız “blog100” kodu ile 10 dk ücretsiz sohbet fırsatından yararlanabilirsiniz. Fazla söze gerek yok, aman kodu unutmadan hemen deneyin ve kendinize yatırım yapın!