Toplamda 24 saat olan bir günün 8 saatini iş yerinde çalışarak geçiriyoruz. Eğer İstanbul gibi büyük bir şehirde yaşıyorsak 1-2 saat kadar süreyi de iş yerine gidip gelmek için harcadığımızı düşünürsek; ömrümüzün 1/3’ini çalışmak için harcıyoruz. Bu zaman zarfında para kazanmanın yanı sıra arkadaşlıklar kuruyor, sosyal bir hayat oluşturuyor ve yeni şeyler öğreniyoruz. Öyle ise yaptığımız iş ve kurduğumuz arkadaşlık ilişkileri kalitesinin kendimizi geliştirmedeki öneminin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle yurt dışında çalışmak sadece kariyerimiz değil, tüm hayatımızda köklü değişikliklere sebep olacak önemli bir karardır. Her önemli kararda olduğu gibi yurt dışında yaşamaya karar vermeden önce de bilmemiz gereken bazı önemli şeyler vardır. Neler mi? İşte en önemlileri…
Gideceğiniz ülkede hangi işlerde çalışabileceğinizi öğrenin
Babanızın işi dahi olsa bir kurumda ne kadar çalışacağınızın garantisi yoktur. Sizden ya da iş vereninizden kaynaklı birçok durum çalıştığınız kurumdan ayrılmanıza sebep olabilir. Bu gibi durumlarda kendi memleketinizde fazla sıkıntı çekmezdiniz. İş arkadaşlarınız yöneticileriniz, akrabalarınız size ş bulmak için referans olup sizin için seferber olacaklardır. Ancak yurt dışındaysanız etrafınızda bu girişimci insanları bulamayabilirsiniz.
Yurt dışında çalışmak istiyorum diyerek gemileri yakacaksanız biraz garantici olmakta ve bir B, hatta C planı oluşturmakta fayda var. Dolar, Euro alıp başını gitmişken 2 ay işsiz kaldığınızı düşünsenize. Bu durumda ailenizin maddi olarak sizi destekleyememe ihtimalini de göz önünde bulundurursak; siz en iyisi evi barkı toplamadan önce gitmeyi düşündüğünüz ülkedeki iş olanaklarıyla ilgili detaylı bir araştırma yapın. Çalışabileceğiniz alternatif iş kolları ve kuruluşların neler olduğunu, bunların ülkenin hangi bölgelerinde bulunduğunu, iş bulma sürecinin nasıl işlediğini güzelce not alın.
Gerçekçi bir gelir-gider hesaplaması yapın
“5000 Dolar maaş alacağım, ooooh mis gibi geçinir üzerine bir de para biriktiririm.” Orada alacağınız maaşı Türkiye’deki kur ile çarptığınızda çıkan meblağ oldukça yüksek gibi görünebilir. Ancak unutmayın ki oradaki harcamalarınız Türk lirası üzerinden olmayacak. Su burada 1 liraysa orada da ortalama 1 Dolar olacaksa alacağınız maaşı Liraya çevirmenizin pek bir anlamı olmaz.
Size tavsiyemiz öncelikle orada aylık ne kadar geliriniz olacağını iyi hesaplayın. Giderleri hesaplarken de kira, faturalar, gibi genel giderler ve ortalama aylık mutfak masrafını hesaplayarak yuvarlak bir sonuç çıkarmayın. Çünkü gerçekte giderleriniz bundan ibaret olmayacak. Sosyal bir hayatınızın olacağı, arada dışarıda yemek yiyeceğiniz, rahatsızlanıp hastaneye gideceğiniz gibi gerçekleri de düşünüp ona göre gider tablosu çıkarın.
Vize ve çalışma iznini garantilemeden gitmeyin
Çoğu ülkeye tatil için giriş yaparken bile birçok belge çıkarmak ve belli resmi kuruluşlardan izin almak gerekiyorken çalışmak için gittiğinizde işler biraz daha meşakkatli olacaktır.
Çalışma izni ya da vize ile ilgili gerekli olan belgeler gideceğiniz ülkeye göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle gideceğiniz yerin konsolosluğundan ve diğer ilgili kurumlardan ihtiyacınız olan izin ve belgelerin neler olduğunu detaylıca öğrenmelisiniz. Gerekli evrakları topladıktan sonra belgeleri çalışacağınız kuruma da bildirip onay almanızda fayda var. Aksi takdirde siz iş başındayken yabancı polislerin sizi kolunuzdan tuttuğu gibi ülke dışına çıkarmak istemesi pek hoş bir durum olmayacaktır.
Hoşça kal demek sandığınız kadar kolay olmayacak!
Öyle uzaktan, ortada fol ya da yumurta yokken; “Ne var canım dayanamayacak. Özledikçe atlar gelirim zaten.” demek kolay. Ancak başka bir ülkede çalışmanın artık orada yaşayacağınız anlamına geldiğinin farkındasınız değil mi? Büyük ihtimalle özel günlerinizde, bayramlarda aileniz ve arkadaşlarınızdan uzakta olacaksınız.
İş başvurusu, işe kabul süreci, pasaport ve vize işlemleri, çantaları toplama derken bu telaşın içerisinde durumun pek farkında olamayabilirsiniz. Ancak havaalanına varıp, bilet ve güvenlik kontrolü için sevdiklerinizden ayrılma vakti geldiğinde boğazınıza takılacak olan düğüm uzun süre geçmeyebilir.
Uzun süre kalacağınız kesinleşmeden evinizi barkınızı dağıtmayın!
Tanımadığınız bir ülkede, yeni bir işletmede çalışmak istemeniz kişisel ve mesleki gelişiminiz için eşsiz bir yatırımdır. Ancak yurt dışında çalışmak istiyorum diye evinizi hemen kapatıp tüm eşyalarınızı eşe dosta dağıtmayın. Çünkü farklı bir coğrafyada farklı bir kültürle yaşamak bazen kolay olmayabilir. Kafanızda 5 yıl çalışmayı planlayıp, ilk aydan oralarda yapamayacağınızı fark etmek gibi bir ihtimalin de olduğunu lütfen unutmayın. Bu ihtimal karşısında evi barkı dağıttıysanız eyvah!
Yurt dışında çalışmak istiyor ve bu konuda kararlı mısınız? Uzun süre geri dönmeyecekmiş gibi tüm hazırlıkları yapıp evinizi boşaltsanız dahi eşyalarınızı bir süre bekletebilirsiniz. Gittikten 2-3 ay sonra hala orada kalmak istiyorsanız eşyalarınızı ihtiyacı olanlara verebilirsiniz. Bu işler için nazınızın geçtiği bir yakınınızdan yardım isteyebilirsiniz. Sizi reddetmeyecektir.
Yeni bir kültürle birlikte kendi kültürünüzün ayırdına da yeni varacaksınız
“Nasıl yani? Kendi kültürümün ayırdına yabancı bir ülkeye gidince mi varacağım?” diye sorduğunuzu duyar gibiyiz. Kesinlikle evet. Örneğin; bizim için kahvaltı denince akla ilk peynir ve zeytin gelir. Bunlarsız bir kahvaltı düşünülemez. Ancak İngiltere’de kahvaltı için gittiğiniz bir mekânda tabağınızda bu ikiliyi muhtemelen göremeyeceksiniz. İşte o zaman bu muhteşem ikiliniz aslında tüm dünyada değil Türkiye’de kahvaltının olmazsa olmazı olduğunu anlarsınız.
Doğduğumuz günden beri içerisinde bulunduğumuz kültür, genel davranış kuralları, yediklerimiz, içtiklerimiz sanki yaşamın doğal bir parçası ve dünyanın her yerinde aynı anlama sahipmiş gibi gelir. Farklı bir ortama girdiğinizde ise birçok alışkanlığın aslında sadece bize özgü olduğunu net bir şekilde görebilirsiniz. Bu da size kendi kültürünüzü daha iyi tanıma fırsatı sunar.
İngilizce öğrenin!
En önemli maddeyi sona sakladık. Kendi ülkemizde bile kariyerimizde ilerleyebilmek için yabancı dil bu kadar gerekliyken yurt dışında çalışmak için kesinlikle bilmeniz gerektiğini söylemeye gerek bile yok! Çalışmak istediğiniz ülke neresi olursa olsun o ülkenin ana dilini bilmiyor olsanız bile İngilizce konuşabiliyor olmanız yeterli olacaktır. Akıcı İngilizce konuşma ve anlama yeterliliğine sahip olduğunuz sürece nerede çalışırsanız çalışın yeteneklerinizi gösterebilir ve işinizde hızla ilerleyebilirsiniz.
Mesleğinizle ilgili gerekli tüm donanıma sahipsiniz ve yurt dışında çalışmak için tek engeliniz yabancı dil mi? Öyle ise CAMBLY ile tanışmanın tam vakti. Cambly, geleneksel öğretim yöntemlerinden farklı olarak anadili İngilizce olan eğitmenler ile online İngilizce konuşma pratiği yapmanıza olanak sağlar. Böylece ezber yapmadan ister iş ister konuşma İngilizcesini doğrudan yaşayarak kalıcı bir şekilde öğrenebilirsiniz. Anlatmak yetmez deneyimlemek gerekir. Dilerseniz “blog100” kodu ile 10 dk ücretsiz sohbet fırsatından faydalanabilir ve bu kadar kısa sürede bile neler yapabileceğinizi kendi gözlerinizle görebilirsiniz.