Belgrad’da Gezilecek Yerler
Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği bölgeye kurulmuş, Osmanlı tarihinin izlerini taşıyan bir şehir düşünün. Bu şehir, Sırbistan’ın başkenti ve aynı zamanda ‘Beyaz Şehir’ adıyla da anılan Belgrad.
Avrupa’nın en popüler kentlerinden biri olan Belgrad; yemyeşil coğrafyası, müzeleri, tarihi dokusu ve renkli gece hayatı ile birçok turistin uğrak yeri. Ülkemizden de her yıl birçok gezgin tarafından ziyaret ediliyor. Çünkü Belgrad’a vize zorunluluğu yok. Yani kafeleri, restoranları, gece hayatı ile eğlenceli, yıllara tanıklık etmiş tarihi ile kültürel bir gezi sizi bekliyor.
Belgrad, ana dili Sırpça olmasına karşın İngilizcenin de çok sık kullanıldığı bir şehir. Geziniz sırasında halkın çoğunun İngilizce de bildiğini ve konuştuğunu görebilirsiniz. Bu da sizin için kenti gezerken büyük kolaylık sağlayacak bir etken. Bu nedenle, Belgrad’da gezilecek yerler listenize başlamadan önce biraz İngilizce pratiği yapmanız seyahatinizi çok daha keyifli bir hale getirebilir.
İngilizce, tüm dünyada olduğu gibi Sırbistan’da da sık tercih edilen bir dil. Bu nedenle gerek havaalanında yolculuk işlemleri sırasında gerek Belgrad’da gezilecek yerler listeniz için siz de yabancı dilinize ihtiyaç duyabilirsiniz. Tatile çıkmadan biraz alıştırma yapmak, İngilizcenizin pasını atmak istiyorsanız Cambly’i deneyerek kısa sürede ilerleme kaydedebilirsiniz.
Cambly, online videolu görüşme yöntemi ile sizi ana dili İngilizce olan eğitmenlerle bir araya getiriyor. Cambly’de uzman eğitmen kadrosu arasından dilediğiniz eğitmeni seçebiliyor ve randevu oluşturabiliyorsunuz. Birebir gerçekleşecek özel derslerinizin gün ve saatini de kendi kişisel takviminize göre belirleyebilirsiniz.
Böylelikle zaman kaybetmeden istediğiniz her vakit İngilizce çalışabilirsiniz. Yeni nesil İngilizce kursu olarak Cambly, vakit kaybetmeden istediğiniz konu üzerine çalışabilme fırsatı verir. Hemen İngilizce pratik yap butonuna tıklayarak Cambly ile neler yapabileceğinizi deneyimleyin. Üstelik ‘blog100’ kodu ile 10 dakikalık deneme dersi de ücretsiz!
Belgrad’da Kesinlikle Gezmek İsteyeceğiniz Yerler
1) Kalemegdan (Kale Meydanı)
Belgrad’ın en önemli noktalarından biri ile Belgrad gezi rehberi listemize giriş yapalım.
Tarihte Avrupa’nın giriş kapısı olarak bilinen, Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği noktada bulunan, tarihi bizzat yaşamış ve günümüze de taşımış bir meydan, Kalemegdan.
Kalemegdan, toplam 55 hektarlık geniş bir alana sahip. Şehrin en eski yapısı. Askeri üs olarak kullanılan Belgrad Kalesi ile Kalemegdan Parkı gibi şehrin sembolik yerlerini de içerisinde bulunduruyor. Üstelik 7 gün 24 saat ziyarete açık.
Şu anki adını Türkçe “Kale” ve “Meydan” kelimelerinden almış olan bu meydan, isminde olduğu gibi içerisinde de hala Osmanlı’nın izlerini taşımakta. Osmanlı’nın imparatorluk olmasına vesile olan ve en çok tanınan adamlarından Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın çeşmesi ile ‘İstanbul Kapısı’ olarak bilinen Stambol Kapija da bu meydanda bulunmaktadır. Ayrıca hayvanat bahçesi, askeri müze, sanat merkezi gibi çeşitli gezilip görülmesi gereken önemli yerleri mevcut.
Meydan üzerinde bulunan tepeye çıktığınızda bir tarafta Avrupa’ya uzanan ovayı, diğer tarafta da Balkanlara uzanan dağlıkları görebilirsiniz. Bu muhteşem manzarasının yanı sıra kafe ve restoranları sayesinde nehir manzarasıyla kale içerisinde bir şeyler yiyip içebilme imkânınız da olacak.
2) Church of Saint Sava – Aziz Sava Katedrali
Belgrad gezinizde ki bir diğer önemli nokta, ‘Balkanların en büyük Ortodoks kilisesi’ olan Aziz Sava Katedrali.
Aziz Sava Katedrali, şehrin en işlek yerlerinden biri olan Slavija Meydanı’na çok yakın bir konumda bulunuyor. Aynı anda 10 bin kişinin ibadet edebildiği, içerisinde mum yakma alanları da olan geniş bir yapısı ve ihtişamlı bir görüntüsü var. Dışarıdan ilk bakıldığında bir camiye benzeyen mimari yapısı, Ayasofya ile oldukça benzerlik taşıyor.
Kilise, adını Ortodoks mezhebinin en önemli temsilcilerinden biri olan Aziz Sava’dan alıyor. Aslında Aziz Sava’nın ismi Rastko. Kendisi kraliyet erkânının bir evladıymış. Ailesi Rastko’yu ileride kral olacak düşüncesiyle evlendirmek istemiş. Rastko, ailesi ile aynı düşünce ve yaşantıda olmadığından onları terk etmiş ve birkaç rahip ile birlikte Athos dağında bir manastıra yerleşmiş. Babası Rastko’yu geri getirmek için bir askeri grup yollamış. Rastko geri dönmemek ve kendisini Tanrısına adamak için keşiş olmuş. Keşiş olurken de adını Sava olarak değiştirmiş. Zamanla Ortodoks mezhebinin en önemli temsilcilerinden biri hâline gelmiş.
Yapımına 1935 yılında başlanan kilise hala yapım aşamasında, yani tamamlanmış değil. Bunun en büyük sebebi ise 2. Dünya Savaşı zamanında neredeyse yıkılacak derecede büyük zarar görmüş olması. Ancak inşası bittiğinde Ortodoks mezhebinin en büyük kilisesi olarak bu ünvana sahip olacak. Bu nedenle Belgrad gezisinde mutlaka görülmesi gereken bir yer.
3) Skadarlija
Gezinize bohem bir atmosfer eşliğinde devam etmek istiyorsanız bu yer tam size göre, Skadarlija.
Belgrad, eski şehir (Stari Grad) ve yeni şehir (Novi Grad) olarak ikiye ayrılmış bir kent. Skadarlija da eski şehirde yer alan, yerel halktan ziyade turistlerin yoğun ilgisi sebebiyle yabancı akınına uğramış sevimli mi sevimli bir bölge.
1800’lü yıllarda çingenelerin yerleştiği bir bölge olan Skadarlija, yine o yıllarda düzenleme yapılarak bugünkü hâline ulaşmış. Arnavut kaldırımlı yaklaşık 400 metrelik bir caddeden oluşan bölge hem sanat galerileri ile sanatseverleri hem de yerel tatlar sunan ‘Kafana’ isimli mekanları ile yeme-içme mekânı arayanları ve eğlence düşkünlerini kendisine çekiyor. Kafanalarda gece geç saatlere kadar eğlenerek Sırp mutfağına özgü yemekler yiyebilmeniz mümkün. Gündüzleri ise rengarenk çiçeklerle bezenmiş sokaklarında gezerek kaybolabilir, anın tadını çıkarabilirsiniz. Bohem tarzındaki mimarisi ile farklı bir yere gelmiş hissi yaşayacağınız kesin.
4) Knez Mihailova Caddesi
2000 yıllık tarihi ile kentin en popüler caddesi olan Knez Mihailova, görülmesi gereken bir diğer önemli yer.
Knez Mihailova Caddesi, Kalemegdan’dan başlayıp Cumhuriyet Meydanı’na kadar uzanan Belgrad’ın en işlek caddelerinden biri. Günün her saati kalabalık ve hareketli. Kafe ve restoranları, alışveriş dükkanları, sokaklarında oturup yemek yiyen insanları ve sokak müzikleri ile tam bir cazibe yeri. Bu özellikleri ile Taksim İstiklal Caddesi’ne olan benzerliği dikkat çekiyor.
İsmini Sırp Prens III. Mihailo’dan alan caddenin asıl tarihi, Roma dönemine kadar uzanmakta. Caddedeki ilk dükkân ise 20. yüzyıl başlarında açılmış. 1 kilometre uzunluğundaki cadde üzerinde iki tarafta bulunan yüksek binaların mimarisi ise görülmeye değer.
Knez Mihailova Caddesi sadece yayalara açık bir cadde, yani araçla giriş yasak. Bu yüzden turistlerin rahatlıkla yürüyebileceği ve alışveriş yapabileceği bir yer hâline gelmiş. Belgrad’a gelip bu caddeye uğramadan sakın dönmeyin.
5) Trg Republike – Cumhuriyet Meydanı
İstiklal Caddesi’nin Taksim Meydanı varsa, Knez Mihailova Caddesi’nin de Cumhuriyet Meydanı var.
Knez Mihailova’nın bitiminden Skadarlija bölgesine kadar uzanan Cumhuriyet Meydanı, Belgrad için büyük bir tarihi öneme sahip. Öyleki, Kral Mihailo Belgrad’ı Osmanlı’dan geri aldıktan sonra anısına bu meydana heykeli dikilmiştir. Rivayete göre atının üzerindeki kral, bir elinin işaret parmağı ile ileriyi göstererek Türklere İstanbul’a geri dönmelerini işaret eder.
Şehrin merkezi konumundaki meydanın bir tarafında ulusal müze, diğer tarafında ulusal tiyatro bulunuyor. Dinlenip soluklanmak için çeşitli kafeler de var. Aynı zamanda meydan hem insanların buluşma alanı hem de protestocuların protesto alanı durumunda. Belgrad’ın merkezi tam burası desek yanılmış olmayız. Ayrıca meydanda yer alan 4 çeşme oldukça dikkat çekici ve gösterişli yapıları ile görülmeye değer. Seyahatiniz sırasında bu meydana uğrarsanız belki meydanda bir konsere veya etkinliğe bile denk gelebilirsiniz.
6) Sırbistan Ulusal Müzesi
Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan, Sırbistan’ın en eski ve en büyük müzesi ünvanına sahip bir yapı; Sırbistan Ulusal Müzesi.
Bu müze, ülkenin tüm sanat tarihini içerisinde taşıyan oldukça değerli bir yer. Dönemin eğitim bakanının isteği üzerine inşasına başlanmış ve 1844 yılında kurulumu tamamlanmış olan ulusal müze, sadece değerli eserleri ile değil, ikiz kuleleri ve ihtişamlı kubbesi ile dış mimarisinden de söz ettiriyor.
Müzede 400 binden fazla eser yer almakta. Bu eserler Roma, Yunan, Mısır ve daha birçok farklı kültürden, farklı çağlardan gelmekte. Bu nedenle 4 ana kategori altında toplam 34 koleksiyona ayrılmış. Sanat Koleksiyonu, Arkeoloji Koleksiyonu ve Orta Çağ Koleksiyonu, bunlardan sadece birkaçı. Üstelik Sırbistan Ulusal Müzesi; Van Gogh, Picasso, Gustav, Kandinsky gibi çok değerli, ünlü ressamların eserlerine de ev sahipliği yapıyor. Sırbistan’ın ilk sanatçılarından olan Nadezeta Petroviç’in eserlerini de ulusal müzede görebilmek mümkün.
Belgrad’a geldiğinizde gezinizin kayda değer bir kısmını sırf bu müze için ayırabilirsiniz. Pişman olmayacağınız kesin.
7) Nikola Tesla Müzesi
Belgrad’ı önemli kılan özelliklerden biri de Sırp asıllı ünlü mucit Nikola Tesla’nın müzesini bünyesinde barındırması.
Nikola Tesla Müzesi, Tesla’nın birçok deneyine ve icadına ev sahipliği yapan bir müze. İçerisinde 160 binden fazla döküman, binlerce kitap, çizim, fotoğraf ve plan bulunuyor. Ayrıca Sırpların kahraman olarak gördüğü Tesla’ya ait birçok kişisel eşya da var. Yugoslavya hükümetinin emri ile 1952 yılında eski bir köşkün müze haline getirilmesi sonucu kurulmuş ve Tesla’nın tek yasal varisi olan yeğeni tarafından Amerika’dan getirtilen eserlerine yer verilmiş müzede, Tesla’nın külleri de bir camekanın ardında sergileniyor.
Bilgisayar destekli gösterimler eşliğinde yapılabilecek müze ziyaretinde ünlü mucitin birçok eserinin hikayesini öğrenebileceksiniz.
8) Tasmajdan – Taş Meydan
Listemize eski Roma zamanlarında taş ocağı olarak kullanılmış, adını da buradan almakta olan bir meydan ile devam ediyoruz: Tasmajdan.
Taş Meydan, şehrin inşasında kullanılan taşların çıkarıldığı bir maden ocağı aslında. Savaş sırasında ise silah deposu ve sığınak olarak kullanılmış, altında birçok labirent ve tünel bulunduran bir alan. Osmanlı Belgrad’ı ele geçirdikten sonra bu meydan, ayaklanmak isteyen Sırplar tarafından toplanma alanı olarak belirlenmiş. Bir dönem şehrin mezarlığı buraya kurulmuş ve sonradan kente çok uzak kalması nedeniyle mezarlık da buradan kaldırılarak yerine park yapılmış. 1999 senesinde ise Nato’nun saldırısından oldukça olumsuz etkilenen meydana ölenlerin anısına dikilen bir anıt da var.
Günümüzdeki haliyle Aziz Mark Kilisesi, spor kompleksi, stadyum ve yüzme havuzlarını bünyesinde barındıran Taş Meydan, Belgrad gezi rehberinize mutlaka eklemeniz gereken bir nokta.
9) St. Mark’s Church – Aziz Mark Kilisesi
Belgrad’ın en büyük kiliselerinden biri, St. Mark’s Church.
Aziz Mark Kilisesi, Taş Meydan sınırlarında yer alan bir yapı. Aziz Mark’ın mezarının bulunduğu 1835 yılında inşa edilmiş küçük bir kilisenin yanından, 1931 yılında inşasına başlanıp büyütülmek istenen bir Ortodoks kilisesi. 62 metre uzunluğa ve 45 metre genişliğe sahip kilisenin alanı ise tam 1150 metrekare. Geniş ve uzun kubbeleri, iç dekorasyonu ve freskleri ile Belgrad’da görülmesi gereken kiliselerden biri olan Aziz Mark’ın dış mimarisi ve ana kubbesi de oldukça dikkat çekiyor. İçerisinde dini objelerden meydana gelen bir koleksiyonu da bulunan kiliseye ziyaretinizde bu noktalara dikkat edebilirsiniz.
10) Ada Ciganlija
Belgrad sadece meydanlar, müzeler, popüler caddeler, kiliseler demek değil. Ada Ciganlija, denizi olmayan şehrin kaçış noktası.
Sava nehri kenarında, yaklaşık 3 km uzunluğunda, şehir merkezinden çok uzaklaşmadan su sporları yapmak, yürüyüş ve bisiklet parkurlarında vakit geçirmek, plajında dinlenmek isteyen herkese cevap niteliğinde bir yer. Ada Ciganlija, çevresinde çam ve meşe ormanları bulunması nedeniyle hem yemyeşil hem de bir tarafı Sava Nehrine kıyı olduğu için çeşitli plajları ile size güzel bir tatil fırsatı sunuyor. Halk tarafından ‘Belgrad’ın deniz kıyısı’ da denilen Ada Ciganlija’ya yaz sezonunda günde 100 binden fazla ziyaretçi uğruyor. Belgrad gezinizi sıcak aylarda yapmayı düşünüyorsanız plajlarına uğrayabilir, nehre girebilir veya su sporlarından birini deneyebilirsiniz. Diğer aylarda ise doğa ile baş başa vakit geçirerek yarımadanın keyfini çıkarabilirsiniz.
11) Zemun Bölgesi
Tuna Nehri kıyısında konumlanmış ve Belgrad’a sonradan eklenmiş bir yer olan Zemun Bölgesi ile devam ediyoruz.
Zemun, Kalemegdan’ın tam karşısında yer alıyor. Arnavut kaldırımlı sokakları ve farklı tarzdaki mimari yapısı ile küçük ve renk renk evleri oldukça dikkat çekici. Ziyaret edenler tarafından hem meydanı hem de sokakları adım adım gezilip incelenen Zemun’da tarihin eski dokusunu hissedebilmeniz mümkün. Çünkü Zemun Bölgesi yıllarca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış. Hatta Belgrad Osmanlı’nın himayesindeyken Zemun bağımsızlığını sürdürmeye devam etmiş. Bu sebeple Belgrad’ın merkezi yerinden oldukça farklı bir tarz sergiliyor. Özellikle yaz aylarında buradan nehre girebilir ve kafelerini deneyebilirsiniz.
12) Gardos Kulesi
Son olarak, Zemun Bölgesi ziyaretinizde mutlaka listenize eklemeniz gereken Gardos Kulesi de manzaraya tepeden bakmak isteyenler için ideal bir nokta.
Gardos Kulesi, 1800’lü yılların sonunda inşa edilmiş bir anıt. Osmanlı’ya karşı yapılan ayaklanmalara öncülük eden Janko Sibinjanin anısına dikilen anıt, Orta Çağ’dan kalma bir kalenin üzerine dikili durumda. Ayrıca o dönemde gözlem kulesi olarak da kullanılmış.
Zemun’un ve Belgrad’ın eşsiz manzarasını seyretmek isteyenler, Gardos’a tırmanarak seyre doyabilir.
Bir sonra ki Gezi Rehberimiz:
https://blog.cambly.com/tr/amsterdam-gezilecek-yerler/