Budapeşte’de Gezilecek Yerler
Avrupa’nın önemli şehirleri arasında bulunan Budapeşte; tarihi, mimarisi, mutfağı ve Tuna Nehri’nin Buda ve Peşte olarak ayırdığı iki yakası ile adından bahsettiren bir şehir. Ziyaretçilerini kendine hayran bırakan bir atmosferle karşılayan ve aynı zamanda Macaristan’ın başkenti olan bu şehir, 2 milyona yakın bir nüfusa sahip. ‘Hamamlar Şehri’ olarak da bilinen Budapeşte, ‘Tuna’nın İncisi’ ve ‘Doğu’nun Paris’i’ gibi unvanlarla da oldukça sık anılıyor.
Ana dilin Macarca olması, Budapeşte gezisi fikrinizi sakın baltalamasın. Çünkü turistik bir kent olması sebebiyle orta düzeyde İngilizce de konuşuluyor. Gezdiğiniz mekanlarda ve ulaşımda İngilizceniz kesinlikle çok işinize yarayacak. Yani gezi öncesi biraz dil pratiği yaparak keyifli bir Budapeşte gezilecek yerler rotası oluşturabilirsiniz.
Budapeşte’de Nereler Gezilir?
Kent, Orta Avrupa’da birçok farklı kültüre ve tarihe tanıklık etmiş. Roma, Osmanlı ve Avusturya-Macar İmparatorluklarının yanı sıra, Nazilerin ve Sovyetlerin izlerini de taşıyan bu şehirde görmeniz gereken birçok yer var. Buda tepesi ile Peşte düzlüğüne yayılmış olan kaleler, köprüler, tarihi binalar, ünlü caddeler, eğlence noktaları ve çok daha fazlasını Budapeşte gezi rehberi içerisinde bulabilirsiniz.
1) Buda Castle – Buda Kalesi / Budin Kalesi
Listemize, şehre adım atan çoğu kişinin ilk durağı olan Buda Kalesi ile başlıyoruz. Neden ilk durak olduğunu kaleye tırmandığınız an sizi karşılayan şehir manzarasını gördüğünüzde çok daha iyi anlayabilirsiniz.
Yerel dilde Budavári Palota olarak da bilinen Budin Kalesi, şehrin en büyük yapılarından biri. UNESCO tarafından koruma altına alınan kale, aslında 1200’lü yıllarda inşa edilmiş bir kraliyet sarayı. Dönemin Macar krallarının hem evi hem de ülkeyi yönettiği yer olma özelliğine sahip. Gösterişli mimarisi ve geniş bir alana konumlanmış hali ile Buda Tepesi’nden güzel bir şehir manzarasını da beraberinde sunuyor. Günümüzdeki halini ise 1700’lü yıllardan sonra almış.
Orta Çağ ve Barok tarzı en iyi şekilde yansıtan mimari yapılar bulunan kalenin çevresinde müzeler de yer alıyor. Budapeşte Tarih Müzesi, Szechenyi Kütüphanesi ve Macar Ulusal Galerisi, kültürel gezinize eklemeniz gereken önemli noktalar arasında ve hepsi bu kalenin çevresinde bulunmakta.
Trafiğe kapalı bir alanda bulunan Buda Kalesi’ne gittiğinizde 19.yüzyıldan kalma evlerin yer aldığı sokakları ve ünlü müzelerini gezmeden dönmeyin.
2) Chain Bridge – Zincir Köprü
Tuna Nehri’nin tam üzerinde, Buda ve Peşte’yi birbirine bağlayan asma bir köprü, Zincir Köprü.
Budapeşte’yi ziyaret eden herkesin ilgi odağı olan Chain Bridge, yerel dilde Szechenyi Lanchid olarak biliniyor ve Avrupa’nın en uzun asma köprüsü unvanını taşıyor.
1840-1849 yılları arasında dönemin önemli isimlerinden Kont István Széchenyi öncülüğünde inşa edilen köprünün öncesinde, iki yakayı birleştiren hareket halinde dubalar bulunuyormuş. Ancak bunlar sadece yaz aylarında kullanılıyor, kışın ise nehrin donması ile karşı kıyıya yürünüyormuş. Sabit bir köprüye ihtiyaç olması, köprünün inşasını başlatmış.
2. Dünya Savaşı’na kadar köprünün kullanımına devam edilmiş, ancak köprü Almanların bombalarından ağır hasar almış ve geriye sadece köprünün ayakları kalmış. Bunun üzerine 1949 yılında köprü yeniden inşa edilip kullanıma açılmış.
Köprüyü görkemli kılan, her iki ucunda ikişer adet aslan heykeli bulunması. Bu heykeller, köprüden giriş yapan insanları karşılıyor. 16 metre genişliğinde ve 375 metre uzunluğundaki köprünün üzerinde yayalar için ayrılmış yürüme yerleri de bulunuyor. Budapeşte’yi nehrin üzerinden seyretmek için köprüyü yürüyerek geçebilir veya akşamları göz alıcı ışıklandırmasının karşısında bir yere oturarak manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
3) Parlamento Binası
Listemize Dünya’nın en büyük 3. parlamento binası unvanını taşıyan Budapeşte Parlamento Binası ile devam ediyoruz.
Parlamento Binası, Peşte bölgesinde ve Tuna Nehri’nin kıyısında 18 bin metrekarelik bir alanda bulunuyor. 1885-1902 yılları arasında inşa edilen bu yapının tam 691 odası var. Binanın içindeki koridorların toplam uzunluğu 20 kilometrenin üzerinde ve içerisinde 233 adet heykel yer almakta. Neo- Gotik tarz mimari ile tasarlanmış yapının görkemli ve ilgi çekici süslemeleri, boyamaları ve işçiliği var. Binanın yüksekliği 96 metre ve kentte burası ile birebir aynı yükseklikte olan başka bir yapı daha bulunuyor. O da Parlamento Binası’ndan daha önce inşa edilmiş Aziz Stefan Bazilikası. Din ve devlet işlerinin arasındaki dengeyi temsil etmesi açısından iki binanın aynı yükseklikte olması düşünülmüş.
Parlamento Binası da Budapeşte’deki diğer birçok yapı gibi hem gündüz hem de gece ayrı bir manzara sunuyor. Binanın içini gezebilmek için rehber eşliğinde turlara katılabilmeniz de mümkün.
4) Shoes on the Danube – Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar
Gezi rotanızın en hüzünlü noktalarından biri kuşkusuz, Tuna kıyısındaki ayakkabılar olacak.
Parlamento Binası’nın nehre bakan tarafında nehrin hemen kıyısına yerleştirilmiş 60 çift demir ayakkabı heykelinden oluşan bu eser, bir anıt niteliğinde.
2.Dünya Savaşı sırasında Hitler, Macar İmparatorluğu’nu ele geçirmiş ve 20.000 Yahudi Tuna Nehri kıyısında katledilmiş. Yahudilerden ayakkabılarını çıkarıp nehre atlamaları istenmiş. Bunun üzerine 2. Dünya Savaşı’nda ölen Yahudilerin anısına 2005 yılında yönetmen Can Togay ve heykeltıraş Gyula Pauer tarafından bu eser tasarlanmış. Ayakkabılar, 40’lı yıllarda kullanılan ayakkabı modelleri esas alınarak hazırlanmış.
Parlamento Binası ziyaretiniz sırasında bu ayakkabıları da mutlaka ziyaret edin. Özellikle akşamları yakılan mumlar ve çiçek süslemeleri eşliğindeki görüntü, sizi derinden etkileyecektir.
5) Andrassy Ut Caddesi
Kentin en geniş ve işlek caddelerinden biri, Andrassy Ut Caddesi.
‘Budapeşte’nin Şanzelize’si’ de denilen bu ünlü cadde, kentin nabzını tutabileceğiniz oldukça şık bir bulvar. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Andrassy caddesi, aynı zamanda Avrupa’nın ilk ve en eski metro hattını da içerisinde barındırıyor. 2,5 kilometre uzunluğundaki bulvarın bitiminde Kahramanlar Meydanı’na ulaşılabiliyor. Ayrıca pek çok ünlü markanın mağazası da bu cadde üzerinde.
Yapımı 1876 yılına uzanan cadde araç trafiğine kapalı. Bu sayede sağlı sollu çeşit çeşit mağaza ile çevrili bu bulvarı rahat rahat gezebilirsiniz.
Caddeyi sadece gezmek ve alışveriş yapmak için değil, bir cazibe merkezi olarak da kullanabilirsiniz. Çünkü meşhur Opera Binası ve 2002’den beri hizmet veren, Nazi ve Sovyet işgallerini anlatan Terör Evi Müzesi de bu caddede yer alan kentin önemli diğer yapıları.
6) Hösök Tere – Kahramanlar Meydanı
Budapeşte’nin tarihi ve en önemli meydanı, Kahramanlar Meydanı.
Peşte bölgesinde yer alan Kahramanlar Meydanı, Macarların Avrupa’ya gelişinin 1000. yılı şerefine inşa edilen tarihi bir meydan.
1895 yılında inşası tamamlanan meydana yerel dilde Hösök Tere adı veriliyor. Yarım ay şeklinde konumlanmış sütunlar içerisinde Macar liderleri ve savaş kahramanlarının heykelleri yer alıyor. Aynı zamanda meydanın ortasında tam 36 metre yüksekliğe sahip Milenyum Anıtı adı verilen bir anıt sütun bulunmakta. Bu anıt, Macar İmparatorluğu’nun 1000 yıllık tarihine ithafen tasarlanmış olsa da yapımı ancak 35 yıl sonra tamamlanabilmiş. Anıtın en üstünde bir Cebrail figürü, alt kısmında ise Avrupa’ya ilk adım atan Macar liderlerini simgeleyen 6 atlı savaşçı heykeli var.
Önemli etkinliklerin yapıldığı bir meydan olan Hösök Tere’nin gece ve gündüz ayrı bir atmosferi var. Ziyaretçilerine duyurulur! Ayrıca Güzel Sanatlar Müzesi de Kahramanlar Meydanı’nda bulunuyor.
7) Gellert Tepesi
Gezinize ekleyebileceğiniz bir diğer nokta, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne adını yazdıran Gellert Tepesi.
Paganlar tarafından öldürülen Aziz Gellert’in adının verildiği ve anıtının bulunduğu bu yer, 1850-1854 yılları arasında şehri daha iyi kontrol edebilmek amacıyla inşa edilmiş. Tepede aynı zamanda bir kale, park, spa ve hamamlar da yer alıyor. 235 metre uzunluktaki blok anıt ile kente ayrı bir ihtişam katan Gellert Tepesi’nde şehir manzarasının tadını çıkarabilir, yeşilliklerinde veya hamamlarında dinlenip yorgunluk atabilirsiniz.
8) Fisherman’s Bastion – Balıkçı Tabyası
Budapeşte’nin mini Disneyland’ı Fisherman’s Bastion.
Macarca Halászbástya olarak bilinen Balıkçı Tabyası, Budapeşte’nin seyir terası. Macarların 1000. yıl kutlamaları şerefine yapılan tabya, 7 uzun kulesi ile masalsı bir görünüme sahip. 7 adet kule, Avrupa’ya gelen 7 Macar kabileyi temsilen inşa edilmiş. 7 yıl süren, yapımı 1902 yılında tamamlanan tabyanın Neo- Gotik tarzın başarılı bir örneği olduğunu söylemek mümkün. Ancak kentteki birçok yapı gibi tabya da 2. Dünya Savaşı’nda oldukça hasar görmüş ve tekrar aslına benzer şekilde restore edilmeye çalışılmış.
Kuleleri, uzunluğu 150 metreyi bulan balkonları, merdivenleri ve bir kaleyi andıran atmosferi ile Budapeşte manzarasının en iyi haline tanıklık edebileceğiniz terastan, Zincir Köprü, Parlamento Binası, Tuna Nehri ve Aziz Stefan Bazilikası’nı seyredebilirsiniz.
9) Mátyás Templom – Matthias Kilisesi
Balıkçı Tabyası’na gelip de Matthias Kilisesi’ni görmemek olmaz.
Balıkçı Tabyası ile yan yana bulunan Matthias Kilisesi, 12. yüzyıl sonlarına doğru inşa edilmiş bir kilise. ‘Orta Çağ’ın 2. Buda Kilisesi’ olarak da anılan yapı, tarihe tanıklık etmiş ve zamanla ilk mimari yapısında bozulmalar olmuş. 19. yüzyılda ise gotik tarzda restore edilip şimdiki görünümüne kavuşmuş. Osmanlı zamanında yaklaşık 150 yıl kadar cami olarak da kullanılmış olan bina, birçok Macar kralın taç giyme töreninin gerçekleştirildiği önemli bir yer. Sadece dış mimarisi değil, süslemeleri ve freskleri ile iç mimarisiyle de göz dolduran kilise, aynı zamanda müze olarak da gezilebiliyor. Kutsal emanetler ve lahitler müzenin en önemli parçaları arasında.
10) Margitsziget – Margaret Adası
- yüzyıldan kalma tarihi bir ada, Margaret Adası.
Margitsziget adı verilen bu ada, Tuna Nehri’nin tam ortasında, kızını tehlikelerden korumak isteyen bir Macar kral tarafından yapılmış bir yer. Adanın ismi de kralın kızından geliyor. 2,5 kilometre uzunluğa ve 500 metre genişliğe sahip. Bir dönem din adamları tarafından inziva yeri, 19. yüzyıl zamanlarında ise kraliyet ailesinin yazlık yeri olarak kullanılmış. 1800’lü yılların sonlarında ise halka açılmış.
Margaret Adası trafiğe kapalı bir alan. İçerisinde yürüyüş parkurları, hayvanat bahçesi, havuzlar, çiçek bahçeleri, parklar, piknik yerleri ve Buda ve Peşte’nin birleşmesi anısına dikilmiş 100. yıl anıtının da yer aldığı tarihi yapılar yer alıyor. Şehrin gürültüsünden kaçıp Budapeşte’de farklı bir gün geçirmek isteyenler için oldukça ideal.
11) St. Stephen’s Basilica – Aziz Stefan Bazilikası
Kentin en yüksek binası olma unvanını tek başına elinde bulundururken Parlamento Binası ile paylaşmak durumunda kalan Aziz Stefan Bazilikası, listenize eklemeniz gereken yerlerden bir diğeri.
St. Stephen’s Basilica, yapımı tam 55 yıl süren büyük bir kilise. İnşasının bu kadar uzun sürmesinin nedeni ise, yapım aşamasında büyük kubbesinin çökmesi, ardından mimarın vefatı ile farklı bir mimar ile devam edilmek zorunda kalması. Neo- Rönesans tarz mimari ile inşa edilen bina aynı Parlamento Binası gibi 96 metre yükseklikte. Budapeşte’nin en büyük kilisesi olan Aziz Stefan Bazilikası’nın görkemli bir kubbesi bulunuyor. İç dizaynı da en az kubbesi kadar gösterişli olan kilisede 9,5 ton ağırlıkta Macaristan’ın en büyük çanı da yer almakta.
Peşte bölgesindeki bazilikayı görmeye geldiyseniz, ki muhakkak gelmelisiniz, asansör ile kubbesindeki terasa çıkıp kent manzarasını doyasıya seyredebilirsiniz. İsteyenler hazine bölümündeki değerli dini eşyaları da görebiliyor.
12) Central Market Hall – Büyük Market
“Alışveriş yapmayacak mıyız?” diyenler için işte Büyük Market.
Central Market Hall, kentin en büyük ve en eski kapalı pazar yeri. 3 katlı binanın her bir katı farklı ürünlerin satışı için düzenlenmiş. Giriş kat sebze, meyve, şarküteri ürünlerinin satışının yapıldığı bir yer. İkinci kat hediyelik eşyalar, tekstil ürünleri, sanat eserlerinin satıldığı dükkanlar ve restoranlar ile kurulu. Bodrum kat ise et, balık gibi ürünlerin satıldığı kasap, süper market ve balıkçıların bulunduğu bir yer.
Renkli ve göz alıcı bir mimariye sahip olan bina, 1897 yılında hizmete girmiş. 1990’lı yıllarda çökme tehlikesi yaşasa da restore edilip tekrar hizmete açılmış. Macar kültürünü ve mutfağını yakından tanımak için görülmeye değer.
13) Szechenyi Termal Hamamı
Avrupa’nın en büyük tıbbi hamamı, Szechenyi Termal Hamamı.
Budapeşte, termal suları ile ön planda olan bir şehir ve Szechenyi Termal Hamamı, şehirdeki birçok termal hamamdan çok daha gösterişli. 3 kapalı, 15 açık havuz olmak üzere toplamda 18 termal havuzun bulunduğu Szechenyi, 1909-1914 yılları arasında inşa edilmiş. Birçok turist tarafından şifaları suları için ziyaret edilen mekandaki havuzların sıcaklıkları 27, 33 ve 38 derece sıcaklıklara sabitlenerek yaz- kış kullanıma imkân veriyor.
14) Dohány Utcai Zsinagóga – Dohany Sokağı Sinagogu
Son olarak Dohany Sokağı Sinagogu ile listemizi bitiriyoruz.
Dohany Sinagogu, Avrupa’nın en büyük dünyanın 2. büyük sinagogu. 1854-1859 yılları arasında gotik tarzda inşa edilmiş ve hem Bizans hem de romantik esintiler taşıyan oldukça ihtişamlı bir yapı. Yaklaşık 3000 kişilik kapasitesi bulunan sinagogu mutlaka görmelisiniz.
Cambly, yurt dışı seyahatiniz öncesinde yabancı dil pratiği yapmak için en ideal platform. Ana dili İngilizce olan eğitmenlerden oluşan uzman kadrosu ile Cambly’de istediğiniz her an yabancı dil çalışabilirsiniz. Online görüntülü görüşme yolu ile birebir özel ders şeklinde gerçekleşen derslerinizde İngilizceye dair her konuda alıştırma yapabilmeniz mümkün.
Gramer konuları, kelime bilgisi, speaking gibi beceriler üzerine ders alabileceğiniz gibi seyahatinizde İngilizceye ihtiyaç duyabileceğiniz örnek diyaloglar üzerine de alıştırmalar yapabilirsiniz. Dersinizin gün ve saatini randevu şekliyle belirleyip evinizden, ofisinizden veya dışarıdayken dersinize katılabilme imkânınız olduğunu da unutmayın.
Hemen İngilizce pratik yap butonuna tıklayıp İngilizcenizi bir üst seviyeye taşımak için ilk adımı atın. Üstelik ‘blog100’ kodunu kullananlara ilk 10 dakikalık deneme dersi ücretsiz!
Bir sonraki gezi rehberimizi inceleyin;