Cambly Bol Anlamlı Kelimeler Serisi 4: DO
Ah şu “do” fiili yok mu, girdiği kabın şeklini alır. Nereye koyarsanız anında uyum sağlar. Bir bakmışsınız bambaşka anlamlara gelmeye başlamış! Sözlüklerdeki tanımları oku oku bitmez, sayfalarca sürer gider. Siz merakınızdan sözlüklerin içine düşmeyin diye, “do” nun en çok öne çıkan anlamlarını derledik. Hadi, hemen şimdi örneklerle birlikte “do” kelimesinin farklı anlamlarını ve kullanım şekillerini öğrenelim!
Herhangi bir sözlükte “do” sözcüğünü aradığınızda sizi karşılayacak ilk anlamı “yapmak” olacaktır.
Let’s do it! / Hadi yapalım!
Bir de bonus:
What can I do? / Ne yapabilirim?
Do: to behave in the way mentioned / bahsedilen şekilde davranmak anlamına gelir.
Do as you are told! /Sana söylenildiği gibi davran!
Do: to work at something as a job / bir şeyi meslek olarak yapmak
What do you do? / Mesleğin nedir?
Do: It is used to talk about the success of someone or something / birinin veya bir şeyin başarısıyla ilgili konuşurken kullanılır.
She is doing very well at school. / Okulda durumu çok iyi gidiyor.
Do: to solve / çözmek
I am good at doing crosswords. / Bulmaca çözmede iyiyimdir.
Do: to perform a play / tiyatro oyunu sahnelemek
Ankara State Theatre is doing “Hamlet” this month. / Ankara Devlet Tiyatrosu bu ay “Hamlet”i sahneliyor.
Do: to copy the way someone speaks, sings etc. / birinin konuşma, şarkı söyleme şeklini vb. kopyalamak, taklit etmek
He does a great Huysuz Virjin. / Hujsuz Virjin taklidini çok iyi yapar.
Do: to visit a place as a tourist / turist olarak bir yere gitmek
We did Paris in 2 days! / İki günde Paris yaptık!
Do: to steal from a place / bir yeri soymak, hırsızlık yapmak
The gang did a supermarket and an exchange office. / Çete, bir süpermarketi ve döviz bürosunu soydu.
Gördüğünüz gibi sadece iki harften oluşan bu kısacık kelime, birbirinden oldukça farklı anlamlara gelebiliyor. Yazımızın devamında “do” kelimesinin tek başına ifade edebileceklerinden uzaklaşıp bir kalıp içerisinde verdiği anlamlara odaklanıyor olacağız.
Do away with something: to stop doing or having something / bir şeyi yapmayı veya bir şeye sahip olmayı bırakmak
Elizabeth thinks it’s time to do away with monarchy. / Elizabeth monarşiden kurtulmanın zamanının geldiğini düşünüyor.
Do justice to someone or something: to treat someone or something fairly / birine veya bir şeye adaletli bir şekilde yaklaşmak, hakkını vermek
This photo doesn’t do justice to the beautiful scenery. / Bu fotoğraf, güzel manzaranın hakkını veremiyor.
Eski bir söz der ki; iki şeyi aynı anda yapıp ikisinin de hakkını vermeyi umma.
Nothing doing!: It is used to refuse a request. / Bir şeyi reddederken kullanılır.
X: Can you lend me 1000 dollars? (Bana 1000 dolar borç verebilir misin?)
Y: Nothing doing! (Hayatta olmaz! )
That does it!: It is used to show that someone does not accept something anymore. / Birinin artık bir şeyi, bir davranışı kabul etmediğini göstermek için kullanılır.
That does it! I’m off. / Yeter artık! Benden bu kadar.
Do a double take: to look at someone or something twice because you are surprised / şaşkınlıkla bir şeye veya birine ikinci kez bakmak
Martin did a double take when John came here. / John buraya geldiğinde, Martin gözlerine inanamayarak iki kez dönüp baktı.
Do bird: to spend time in prison / hapis yatmak, içeri düşmek
Babe, you will find yourself doing bird next time! / Bebeğim, bir dahakine kendini hapiste bulacaksın!
Do something up: to fasten something / bir şeyin fermuarını çekmek, ipini vs. bağlamak
If you put one more thing, you won’t be able to do that suitcase up! / Tek bir şey daha koyarsan valizi kapatamayacaksın!
Do someone’s heart good: to make someone happy / birini mutlu etmek, modunu yükseltmek
Reading novels does my heart good. / Roman okumak bana iyi geliyor.
Do all the donkey work: to do the hard or boring job / zor veya sıkıcı olan işi yapmak
Why should I do all the donkey work while you are watching TV? / Sen televizyon izlerken neden bütün angarya işleri yapıyorum?
Geldik bol anlamlı kelimeler serimizin dördüncü yazısının sonuna! Öyleyse pratik yapıp bu bilgileri pekiştirmenin tam zamanı. Bu sürprizli mi sürprizli “do” kelimesinin farklı anlamlarını kullanarak İngilizce konuşmak ister misiniz? E hadi o zaman! Hiç vakit kaybetmeden Cambly’ye gir ve ana dili İngilizce olan eğitmenleri “do” kelimesinin farklı anlamlarına olan hakimiyetinizle şaşırt. Bakalım onlar neler ekleyecek bu listeye?