Filmlerde Karşınıza Sıkça Çıkan Argo Kelimeler
İngilizce öğrenirken ve ileri seviyelere ilerlerken tıkandığınızı düşündüğünüz ya da hala konuşma dilini tam olarak anlayamadığınızı hissettiğiniz oluyor mu? Öğrenme sürecinde bu tarz iniş çıkışlar olabilmesi çok normaldir. Dilimizden de bildiğimiz üzere, günlük konuşma dili sadece bire bir gramer kurallarından oluşmaz. Konuşma dili okuduğumuz ve öğrendiğimiz formdan çok daha farklı ve hızlıdır. İngilizceyi ana dili seviyesinde öğrenebilmemiz için, o dilin argosuna da hakim olmamız öğrenmeyi eğlenceli, konuşmanızı da daha doğal kılar.
İşte bu yazımızda sizler için günlük hayatta sık sık kullanılan, Amerikan filmlerinde de oldukça rastlayacağınız 15 argo kelimeyi paylaşacağız.
-
Cheesy
Tam olarak Türkçeye çevirmek güç olsa da, anlam olarak orjinalliğini yitirmiş, ayağa düşmüş, çok kötü zevkli, ucuz, rezil olan şeyler ve kişiler için kullanabiliriz.
Örneğin;
Emma didn’t want to sing the cheesy Christmas songs in her class.
(Emma, dersinde zevksiz Noel şarkılarını söylemek istemedi.)
-
Corny
Klişe, bayağı anlamına gelir. Özellikle kötü şakalar için kullanılır.
He kept doing corny jokes for his sister. (Kız kardeşi için kötü şakalar yapmaya devam etti.)
-
Dorky
Fiziksel ya da sosyal olarak hafif komikçe ya da tuhaf kişi için kullanılır.
Örneğin;
They find him a little bit dorky even though he is very smart and kind. (Çok nazik ve akıllı biri olmasına rağmen onu biraz tuhaf buluyorlar.)
-
Goofy
Aynı zamanda Walt Disney karakteri olan goofy, kelime anlamı olarak dalgın, sakar ve sempatik kişiler için kullanılır.
He never gets shy to be goofy.
(Sakar/sempatik olmaktan asla çekinmiyor.)
-
Quirky
Bu kelime, alternatif zevke sahip, orjinal, hayata yaratıcı bir gözle bakan insanlar için ifade edilir. Özellikle kızlar için Amerikan filmlerinde ya da dizilerinde çok rastlarız. Mesela, kahküllü saç kesimi, kendine has giyim tarzı, müzik yeteneği ve alışılagelmiş çizgiye uymamasıyla Zooey Deschanel’in oynadığı çoğu karakter “Enteresan/Orjinal Amerikan kızı” tiplemesi olarak sık sık karşımıza çıkar.
Susan is such a quirky person. We have so much fun with her.
(Susan epey orjinal/enteresan biri. Onunla çok eğleniyoruz.)
-
Fender Bender
Hafif kazalar için ifade edilen bir argodur. Özellikle trafik kazaları için kullanılır. “Fender Bender” isimli bir Amerikan filmi mevcuttur.Örneğin;
The accident was just a fender bender and no one was hurt. (Küçük bir kazaydı ve kimse yaralanmadı.)
-
Flaky
Sağı solu belli olmayan,sözüne güvenilmez, son anda vazgeçen kişiler için kullanılır.
He promised but he’s a bit flaky, I don’t know if I should trust him. (Söz verdi ama kendisi biraz dengesiz, ona güvenip güvenmeme hususunda emin olamıyorum.)
-
Freebie
Ücretsiz, günlük Türkçedeki ‘beleş’ anlamındadır. “Free”yle aynı anlamdadır fakat günlük kullanımda daha informal konuşma amaçlı bu şekilde rastlayabiliriz.
The ticket my boss gave me was a freebie. (Patronumun verdiği bilet ücretsizdi.)
-
Go Bananas
Çılgına dönmek, çıldırmak, aklın sınırlarını zorlamak, çileden çıkarmak anlamında kullanılır.
The current situation of the world makes me go bananas. (Dünyanın şu anki hali beni çileden çıkarıyor.)
-
Goofing Around
Takılmak, saçmalamak, eğlenceli bir şekilde vakit öldürmek manasıyla kullanılır.
I’ve been goofing around since I came here. (Buraya geldiğimden beri takılıyorum.)
-
Wasted
Tükenmiş, virane, bitmiş demektir. Sarhoş anlamına da gelen bir argodur.
She didn’t mean to get wasted at her birthday party. (Doğum günü partisinde bu kadar sarhoş olmayı amaçlamamıştı.)
-
Slim Pickings
Yokluk, bitmiş, tükenmiş, ihtimali az anlamında kullanılır.
The chance of finding a good job in the industry is slim pickings. (Sektörde iyi bir iş bulma olasılığı neredeyse yok/oldukça az.)
-
Icky
Nahoş, iğrençanlamında bir durum için kullanılır.
The food she cooked looked a bit icky. (Pişirdiği yemek biraz iğrenç görünüyordu.)
-
Shady
Bu kelime, şüpheli, kanuna aykırı olay ya da kişiler için kullanılabilir.
The company I talked to today is acting a bit shady. (Bugün görüştüğüm şirket biraz şüpheli davranıyor.)
-
Mellow
Yumuşamak, rahat davranmak, sakinleşmek, durulmak anlamına gelir.
Jessica has mellowed down since settling down. (Jessica yerleşik bir düzene geçtiğinden beri duruldu.)
Umarız bu yazıyla biraz argo kelime ve günlük konuşma dili dağarcığınız biraz da olsa artmıştır. Fakat, bir şeyi tamamen öğrenmek deneyimle, kavradıklarımızı pekiştirmekle daha hızlı ve kalıcı olarak gerçekleşir. İşte bu yüzden konuşarak öğrenme, dil öğrenmenin en güzel yöntemidir. Siz de öğrendiğiniz kelimeleri pratik yaparken kullanmak ve İngilizcede daha fazla konuşma diline hakim olmak istiyorsanız hemen Cambly’yi indirin, ana dili İngilizce eğitmenlerle bire bir veya grup derslerine katılın!
Yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile ücretsiz pratik yapın!