İngilizcede En Zor 20 Kelime!
Çoğumuz İngilizce öğrenmeye şimdiki çocuklarda olduğu gibi kreşte başlamadık. Bugünün çocukları daha kreşteyken temel ihtiyaçlarını giderecek kadar İngilizce konuşabiliyorken biz “What is your name?” sorusuna “My name is Serpil.” diyebilecek kıvama ancak ortaokulda gelmiştik. Yeni nesil, yabancı dil konusunda gerçekten şanslı. Yabancı dil konuşabilmek için yapılması gereken en önemli şey kelime bilgisi ve onlar daha küçük yaşlardayken birçok kelimenin anlamını zaten bilip doğru bir şekilde telaffuz edebiliyorlar. Buna rağmen bazı kelimeler var ki sadece 3 yaşından beri yabancı dil öğrenenler değil ana dili İngilizce olanlar tarafından bile zor öğreniliyor ve yanlış telaffuz edilebiliyor. İngilizleri ve Amerikalıları bile zorlayan İngilizce en zor kelimeler için aşağıdaki örnekleri inceleyebilir, anlamları ve telaffuzlarını öğrenebilirsiniz.
- Extraterrestrial
Türkçe anlamı: Dünya dışı, yeryüzü dışında var olan
Bu kelimeye uzay bilimleri konulu belgesellerde ve bilim kurgu filmlerinde sık sık rastlamanız mümkün.
Okunuşu: İkstrı-tres-triyıl
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Suzan still believes an extraterrestrial message will come from aliens.
(Suzan hala uzaylılardan dünya dışı bir mesaj geleceğine inanıyor.)
- Otorhinolaryngologist
Türkçe anlamı: Kulak burun boğaz uzmanı
Sadece telaffuzu değil, yazılışı da zor olan bu kelime hastanelerde karşınıza çıkacak; kulak, burun ya da boğaz rahatsızlığı yaşadığınızda telaffuz etmek zorunda kalacağınız önemli bir kelime.
Okunuşu: Odorayno-lerıngalı-cist
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- If the inflammation in your ears has not got well, consult your otorhinolaryngologist.
(Kulağındaki iltihaplanma iyileşmediyse, kulak burun boğaz uzmanına görün.)
- Irregardless
Türkçe anlamı: Aldırmaksızın, umursamadan
Gündelik hayatta sık rastlanılan bir kelimedir.
Okunuşu: irrigardlıs
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Joe parked the car on the crosswalk irregardless of warnings.
(Joe uyarılara aldırmaksızın arabayı yaya geçidi üzerine park etti.)
- Deteriorate
Türkçe anlamı: Bozmak, bozulmak, fenalaşmak, gerilemek, kötüleşmek
Eskisine nazaran daha kötü olan durum ve olaylar için kullanılan bir kelimedir.
Okunuşu: ditir-iyıreyt
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- The school’s success is deteriorating every year.
(Okulun başarısı her geçen yıl kötüye gidiyor.)
- Explicit
Türkçe anlamı: Apaçık, aşikâr, kesin
Herhangi bir durumun şüpheye mahal vermeksizin ortada olması durumunu ifade etmek için kullanılır.
Okunuşu: İksplisit
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Soner was very explicit about her feelings.
(Soner duyguları konusunda çok açıktı.)
- Brewery
Türkçe anlamı: Bira fabrikası, biranın üretildiği yer
Fabrikadan maliyetine bira alacaksanız ya da bira fabrikasında çalışan eşiniz dostunuz varsa bu kelime ağzınızdan düşmeyecektir.
Okunuşu: bruv-riy
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Her husband works as a manager at a brewery.
(Kocası bira fabrikasında üretim müdürü olarak çalışıyor.)
- Unadulterated
Türkçe anlamı: Katkısız, saflığı bozulmamış, hilesiz
Başka bir maddeyle karıştırılmamış saf ürünler için kullanılıp İngilizce en zor kelimeler arasında yer alır ve bazen iyi niyetli insanları ifade etek için de kullanılabilir.
Okunuşu: anıdaltıreytid
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- This summer was sheer unadulterated pleasure.
(Bu yaz katkısız bir zevkti.)
- Craftsman
Türkçe anlamı: Esnaf, zanaatkar
Kısacık bir kelime neden zor olsun ki diye düşünmeyin. f-t-s-m sessiz harflerinin bir arada olması hem yazılış hem de telaffuzda sıkıntılara yol açabiliyor.
Okunuşu: krafts-mın
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
You need to be skilled to be a craftsman.
(Zanaatkar olmak için yetenekli olmak gerekir.)
- Handkerchief
Türkçe anlamı: Mendil
Günlük hayatta çok sık kullanılan bir kelime. Türkçede çok kısa ve telaffuzu kolay olduğundan olsa gerek, İngilizcede en zor kelimeler arasında yer aldığına inanmak çok güç.
Okunuşu: hendkırçif
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- You should use a handkerchief for clearing the baby’s nose.
(Bebeğin burnunu temizlemek için bir mendil kullanmalısın.)
- Precocious
Türkçe anlamı: Erken gelişmiş, vaktinden önce gelişmiş
Gündelik hayatta daha çok büyümüş de küçülmüş ya da bacaksız anlamında kullanılır.
Okunuşu: priko-şıs
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Her behaviours like a precocious child.
(Hareketleri büyümüşte küçülmüş bir çocuk gibi.)
- February
Türkçe anlamı: Şubat ayı
Aylar, İngilizce ilk öğrendiğimiz kelimeler arasında. Ancak aralarında en çok şubat ayını söylemekte zorlanıyoruz.
Okunuşu: februveri
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- I’m planning to go to Canada in February.
(Şubat ayında Kanada’ya gitmeyi planlıyorum.)
- Rhythm
Türkçe anlamı: Ritim
Müzikle ilgili bir terim. Yanlış yazmadık! Evet, gerçekten de bu kelimede hiç sesli harf yok. Alışık olmadığımız bir kelime yapısı olduğundan bizim için öğrenmesi biraz zor.
Okunuşu: rid-hım
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- She is a wonderful dancer because she has a good sense of rhythm.
(Harika bir dansçı çünkü iyi bir ritim duygusu var.)
- Lieutenant
Türkçe anlamı: Teğmen
Yabancı filmlerde bu kelimeyi çok sık duyduğumuzdan telaffuzunu kolayca yapabiliyoruz. Burada sıkıntı telaffuzunda değil yazılışında.
Okunuşu: lutenınt
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- He soon became a lieutenant for his outstanding achievements.
(Üstün başarılarından dolayı kısa sürede teğmen oldu.)
- Entrepreneurial
Türkçe anlamı: Girişimci
İş hayatında özellikle özel sektörde kullanılan bir kelime. İlk bakıldığında Almanca veya Fransızcaymış gibi görünse de bu da İngilizce bir kelime.
Okunuşu: Entreprenöryıl
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- She will make a lot of money thanks to the entrepreneurial spirit.
(Girişimci ruhu sayesinde çok para kazanacak.)
- Schedule
Türkçe anlamı: Program
İş ya da okul hayatında çalışma takvimi ve planı ile ilgili konuşmalarda kullanılır.
Okunuşu: Skecuıl
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Mary has a busy schedule fort he next few weeks.
(Mary’nin önümüzdeki birkaç hafta boyunca yoğun bir programı var.)
- Prejudice
Türkçe anlamı: Ön yargı
Bir kişi ya da durum karşısında önceden edinilmiş, olumlu-olumsuz duygu ve düşünceler anlamına gelir.
Okunuşu: precüdis
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Serpil does not give up prejudice against her stepmother.
(Serpil üvey annesine karşı önyargılı davranmaktan vaz geçmiyor.)
- Colonel
Türkçe anlamı: Albay
İşte okunuşu başka yazılışı bambaşka bir kelime daha. Askerlikle ilgili bir üstsubay rütbesidir.
Okunuşu: kırnıl
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- When the colonel came, everyone was ready.
(Albay geldiğinde herkes hazırdı.)
- Congratulations
Türkçe anlamı: Tebrikler, tebrik ederim, kutlarım
Bir kişinin başarılarının ardından onu kutlamak için kullanılır. Hem çok kullanılır hem de İngilizce en zor kelimeler arasında yer alır.
Okunuşu: kongra-çuleyşıns
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Congratulations on the birth of your baby girl!
(Kız bebeğinizin doğumu için tebrikler!)
- Psychiatrist
Türkçe anlamı: psikiyatrist, akıl hastalıkları uzmanı
Akıl hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için uğraşan uzman kişidir.
Okunuşu: sayka-yatrist
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Paul, must be examined by a psychiatrist for his anxious behavior
(Paul, kaygılı davranışları için mutlaka bir psikiyatriste muayene olmalı.)
- Analysis
Türkçe anlamı: Çözümleme, analiz, tahlil
Bir durumu tüm ayrıntılarıyla ele almayı ifade eder.
Okunuşu: ınalı-sis
Çümle içerisinde kullanımına örnek:
- Your analysis of the situation is different from mine.
(Durumla ilgili analizin benimkinden farklı.)
Doğru çalışma yöntemiyle başaramayacağınız hiçbir şey yok. Şayet yabancı dil öğrenmek istiyorsanız doğru yöntem bol pratik yapmaktır. İngilizce en zor kelimeler ise en iyi ana dili İngilizce olan kişilerle pratik yaptığınız takdirde kalıcı bir şekilde öğrenilebilir. Cambly online İngilizce kursuna katılarak ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online, canlı derslerde veya yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile ücretsiz yapmanız mümkün! Hemen deneyin!
Wow
this was very useful
ı like it words but this word is very easy spell
ı like its words but this word is very easy to spell
VERY GOOD
Thank you!
Wooooooow
Moustrise, moistrusing