İngilizcede “The” Nedir? Nerelerde ve Nasıl Kullanılır?
İngilizcenin en çok kullanılan sözcüklerinden bir tanesidir “the”. Türkçede ona “belirli tanım edatı” denir. İngilizce açıklaması ise “definite article” olarak yapılır. Bu yüzeysel tanımlamalar, the’nın anlamına dair çok az şey söylüyor olsa da kafamızda bir yere oturtmamız için gerekli. Adı üstünde “belirli tanım edatı” olduğu için hali hazırda bilinen veya spesifik bir şeye işaret ediyor olması gerekiyor the kullanıldığında.
Bu “the” denen sözcük tam olarak nasıl bir şeymiş gösterebilmek için bol örnekli bir liste hazırladık sizler için:
1. Daha önceden bahsedilmiş belli bir şeye işaret ederken “the” kullanılır.
I bought a t-shirt and a skirt last week. The t-shirt was expensive, but the skirt was extremely cheap. (Geçen hafta bir tişört ve etek aldım. Tişört pahalıydı ama etek inanılmaz ucuzdu.)
(İlk cümlede, geçen hafta alınan bir tişörtten ve etekten bahsedilmiş. Ardından, bu belli nesneler, yani geçen hafta alınan tişört ve etek tekrar cümle içinde kullanılıyor. Bu kez karşı taraf hangi tişört ve etekten bahsedildiğini biliyor. Bu yüzden the karşımıza çıkıyor.)
There’s a position available in our company. The job is about designing websites. (Bizim şirkette açık bir pozisyon var. İnternet sitesi tasarlamakla ilgili bir iş.)
(İlk cümlede şirketteki boş bir pozisyondan bahsediliyor. İkinci cümlede bu pozisyondan tekrar bahsediliyor ve belirli bir işe, daha önceden bilinen bir şeye “the” kullanılarak işaret ediliyor.)
2. Bahsedilen veya konuşmanın geçtiği ortamdaki nesneler hakkında konuşurken “the” kullanılır.
Don’t forget to turn off the TV before you go out. (Dışarı çıkmadan önce televizyonu kapatmayı unutma.)
(Burada açık olan televizyon belirli, bilinen bir nesnedir. Özel olarak onun kapatılması isteniyor.)
3. Belli bir ortamda veya tüm dünyada tek olan şeylerden bahsederken “the” kullanılır.
Where is the library? (Kütüphane nerede?)
(Bulunan ortamda yalnızca bir tane kütüphane var. Onun nerede olduğu soruluyor.)
The capital of Turkey is Ankara. (Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.)
(Türkiye’nin yalnızca bir tane başkenti var. Tüm dünyada bir tane daha olmadığı için “the” kullanılır.)
The writer of this novel is a very kind person.(Bu romanın yazarı gerçekten çok kibar bir insan.)
(Bu kitabın tek bir yazarı var bu yüzden “the” kullanılıyor.)
4. Cinema, theatre ve radio ile “the” kullanılır.
Do you want to go to the theatre this weekend? (Bu hafta sonu tiyatroya gitmek ister misin?)
5. Tekil bir hayvan veya bitki ismi ile bütün bir türe işaret etmek için “the” kullanılır.
The daisy is my favorite flower. (Papatya en sevdiğim çiçektir.)
6. Sun, world, sky, sea ile birlikte “the” kullanılır.
Look at the black clouds in the sky. (Gökyüzündeki kara bulutlara bak.)
Cambly ile Online İngilizce Öğrenmenin Keyfine Varın
Bu yazımız ile the’nın kullanımı konusunu halledeceksiniz fakat İngilizce dil bilgisi konuları yüzlerce sayfalık kitaplara ancak sığıyor. Bu bilgilerin içinde kaybolmak yerine, ana dili İngilizce olan bir eğitmen ile konuşarak İngilizce öğrenmek ister misiniz? Öyleyse sizi Cambly ile tanıştıralım. Gerçi mutlaka bir yerlerde karşınıza çıkmışızdır. 🙂 İleri seviyede İngilizce öğrenmek isteyenlerin, “Akıcı İngilizce konuşmak istiyorum” diyenlerin ilk adresi Cambly’de farklı ülkelerden yüzlerce eğitmen sizleri bekliyor. Cambly’deki eğitmen profillerini inceleyip kendinize en uygun eğitmeni seçebilir, anında İngilizce öğrenmeye başlayabilirsiniz. Öz güvenle “İngilizce biliyorum” diyebilmek için hemen şimdi Cambly ile İngilizce öğrenin!
Öğrendiklerinizi yapay zeka destekli Cambly AI ücretsiz ve sınırsız İngilizce derslerinde pratik etmeyi unutmayın! 😊
7. Bilindik sanat eserleri ve binalar ile birlikte “the” kullanılır.
I was so excited when I saw the Starry Night for the first time. (Yıldızlı Geceler’i ilk kez gördüğümde çok heyecanlanmıştım.)
I’ve always wanted to visit the Eiffel Tower. (Eyfel Kulesi’ni hep ziyaret etmek istemiştim.)
8. Bir ailenin soyadı ile ailenin genelinden bahsederken “the” kullanılır.
We are having lunch with the Smiths today. (Bugün Smithler ile öğle yemeği yiyeceğiz.)
9. Normal koşullarda ülke isimleri ile “the” kullanılmaz ancak ülkenin sonunda çoğul eki varsa veya ülkenin ismi republic, union, states, kingdom gibi bir sözcük içeriyorsa “the” kullanılır.
The Netherlands is one of the most touristic countries in the world. (Hollanda, dünyadaki en turistik ülkelerden biridir.)
You can find the best hamburgers in the United States of America. (En iyi hamburgerleri Amerika Birleşik Devletleri’nde bulabilirsin.)
10. En üstünlük derecesini belirten “superlative” yapıları ile “the” kullanılır.
He was the tallest person on our team. (O, takımımızdaki en uzun boylu kişiydi.)
11. On yıllık zaman dilimleri ile birlikte “the” kullanılır.
Led Zeppelin was very famous in the ’70s. (Led Zeppelin 70’lerde çok ünlüydü.)
12. Old, poor, rich gibi bazı sıfatlar, devamına isim almadan ve önüne “the” konularak kullanıldığında bir grubu işaret eder.
Helping the poor is not enough, we need to change the system. (Fakirlere yardım etmek yeterli değil, sistemi değiştirmemiz gerek.)
(Buradaki the poor, aslında the poor people, yani ‘fakir insanlar’ yerine kullanılmıştır.)
eywallah elinize sağlık
eyvallah