Prepositions (İlgeçler): Günlük Hayatta En Çok Kullanılan 10 İlgeç
İngilizcede kullanılan ilgeçler (prepositions), Türkçe’de kullanılan ilgeçlerden farklıdır. Bir ilgeç, isim ile cümlenin başka bir bileşeni, genellikle başka bir isim ve fiil arasında ki ilişkiyi göstermek için bir isim, isim cümlesi veya zamir ile birleşir. Bu nedenle prepositions (edatlar) kullanırken dikkat etmek gerekir.
Bu yazımızda günlük hayatta en çok kullanılan 10 prepositions (ilgeçlerden) bahsedeceğiz.
AT : – de, – da
Saat gibi belirli bir zaman diliminde kullanılır: at 3.30
We will meet him at five o’clock.
(Onunla saat beşte buluşacağız.)
Bir fiilden sonra kullanıldığında belki bir şeyi, kimseyi hedeflemek anlamını verir.
Why are you looking at me like that?
(Bana neden öyle bakıyorsun?)
Bir iş ya da konuda anlamı verir.
He is very good at basketball.
(O (erkek) basketbol konusunda çok iyidir.)
Bir yerde oluşu veya bulunuşu belirtir.
Ali was waiting at the bus stop. (Ali otobüs durağında bekliyordu.)
at the cinema: sinemada
at the theater: tiyatroda
at the concert: konserde
at home: evde
at work: işte
at scholl: okulda
Günün bölümlerinden noon, night, midnight ile at kullanılır.
I don’t see why I have to go to your house at midnight.
(Gece yarısı neden senin evine gitmek zorunda olduğumu anlamıyorum.)
IN: içinde, – de, – da
Bir alanın ya da yerin sınırları içinde anlamı verir.
He lives in Bursa.
(Bursa’da yaşıyor.)
Zamansal olarak içinde, süresinde anlamı verir.
He will be back in a few minutes.
(Birkaç dakika içinde dönecek.)
Aylarla ve mevsimlerle kullanılır.
in April: nisanda
in May: mayısta
in spring: ilkbaharda
in autumn: kışın
Günün bölümlerinde ve yıllarda kullanılır.
in the morning: sabahleyin
in 1985: 1985’de
ON: üstünde, -e, -a; üzerinde, – de, -da
Bir düzlem üzerinde oluşu belirtir.
There is a pen on the desk.
(Masanın üstünde bir kalem var.)
on the wall: duvarda
on the table: masada
Günlerde kullanılır.
on Sunday: pazar günü
on Saturday: cumartesi günü
TO: -e, -ye, -a, -ya
Belli bir yöne doğru yönelişi belirtir. (Birinin gittiği ve ulaştığı yeri bildirir.)
He went to İstanbul yesterday. (Dün İstanbul’a gitti.)
-e, -e kadar
The snow came up to our knees. (Kar dizlerimize kadardı.)
…başında, karşılığında (belirli bir miktarı belirtmek için kullanılır.)
The car gets 50 kilometers to the liter. (Bu araba litre başına 50 kilometre yapar.)
İle, arasında
The cistern’s five to six meters deep. (O sarnıcın derinliği 5 ile 6 metre.)
Belli bir yöne gidişi belirtir.
the train to Ankara: Ankara treni (Ankara’ya giden tren)
the plane to London: Londra uçağı (Londra’ya giden uçak)
the bus to İzmir: İzmir otobüsü (İzmir’e giden otobüs)
for: için, -dır, -dır
İlgili kişi ya da şeyi gösterir.
A present for you. (Senin için bir hediye)
Sebep ya da neden belirtir.
We are working for the exam. (Sınav için çalışıyoruz.)
Ödenen miktarı bildirir.
I bought that car for 3.000 £. (O arabayı 3.000 £ karşılığında aldım.)
UNTIL: -e ye kadar
Bir yere kadar ya da bir zamana kadar anlamı verir.
He slept until morning. (Sabaha kadar uyudu.)
UNDER: altında
Pozisyon olarak altına, altında, altından; makam mevki olarak altında alt seviyede
Book under the table. (Kitap masanın altında.)
Soldiers of an army are under its officers. (Askerler, subayların altında.)
Yönetiminde, idaresinde anlamı verir.
Iraq prospered under the Ottoman rule. (Irak, Osmanlı egemenliği altında gelişti.)
BY: ile, yanında, e kadar, vasıtası ile, tarafından
Yanında, yakınında
The window by the door. (Kapının yanındaki pencere.)
Tarafından
This book is written by Richard Bach. (Bu kitap Richard Bach tarafından yazılmıştır.
Ulaşım araçları ile kullanılır.
I went to İstanbul by plane.
İstanbul’a uçakla gittim
WITH: ile, beraber
İle beraber, birlikte, ile
She is walking in the garden with her friends. (Bahçede arkadaşlarıyla birlikte yürüyor.)
Are you with us? Yes, I am with you. (Bizimle misin? Evet, sizinleyim.)
Sahip, -lı, -li, -i olan
Do you know the girl with red hair? (Kızıl saçlı olan kızı tanıyor musun?)
OF: -(n)in, -(n)ın
Çok sayıda olan şeylerden birini ya da bütünün bir parçasını ifade eder.
One of my hobbies is swimming. (Hobilerimden biri yüzmektir.)
Özellikle insan dışında kalan varlıklar için (aitlik, sahiplik)
One leg of that chair is broken. (O sandalyenin bir bacağı kırık.)
İçeriği bildirir.
Please give me the box of candy. (Bana lütfen şeker kutusunu uzat.(Kutunun içinde şeker var)
Nitelik, özellik belirtir.
Mehmet was a man of great strength. (Mehmet çok güçlü bir adamdı.)
İngilizce’deki diğer bazı edatlar aşağıdaki tablodaki gibidir;
about | hakkında |
above | yukarısında, üstünde; yukarısına, üstüne |
across | karşıdan karşıya; karşısında |
after | sonra |
against | -e, -a karşı |
along | boyunca |
among | aralarında, içinde (iki şeyden fazla) |
before | önce |
behind | arkasında; arkasına |
below | aşağı, aşağısında |
beside | yanına, yanında |
besides | başka, dışında |
between | arasında (iki şeyin arasında) |
beyond | ötesine, ötesinde |
from | -den, -dan |
down | aşağı, aşağısında |
during | süresince, boyunca |
inside | iç kısmında, içerisinde; içine |
into | içine |
like | gibi |
near | yanına, yanında |
outside | dış kısmında, dışarısında |
over | üzerine; üzerinde |
round | etrafına; etrafında |
through | içinden, arasından; vasıtasıyla |
till | kadar, dek |
towards | -e doğru |
under | altına, altında |
until | kadar, dek |
without | -sız, -siz |
Prepositions(ilgeçler), karmaşık cümleler kurmamanızı ve önemli detayları eklemenizi sağlar. Düzgün ve etkili şekilde iletişim kurmanız gerektiğinde önemli olan cümlelerin anlam kazanmalarına yardımcı olmasında önemli rol oynar.
İletişim yönünüzü daha fazla güçlendirmek ve dil bilginizi ilerletmek istemez misiniz?
Cambly senin için burada! Zamanını Cambly ile daha verimli hale getirmek senin elinde. Cambly, ana dili İngilizce olan yabancı eğitmenler ile karşılıklı online konuşma pratiği yapabileceğiniz harika bir uygulama.
Dilinizi geliştirmek ve daha fazlası için hemen “blog100” kodu ile ücretsiz deneme dersinizi alın ve en etkili şekilde konuşmaya başlayın.