Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman): İngilizce Türkçe Detaylı Konu Anlatımı
Past tense mi? Yoksa present perfect tense mi? Bu soru İngilizce öğrenen hemen hemen herkesin kendisine sorduğu sorudur. Özellikle Türkçede Present Perfect Tense’in tam bir karşılığının bulunmaması akılları daha da karıştırır. Bu yüzden genellikle İngilizce öğrenen kişiler bu tensi es geçip, Past Simple’ı (geçmiş zaman) tercih ederler. Böyle olunca günlük hayatta tam bir kurtarıcı olan bu zaman kipi daima ihmal edilir. Haydi gelin şimdi Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman) nasıl öğrenilir birlikte bakalım.
Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman) Nedir?
Yakın geçmiş zaman, geçmişte meydana gelmiş olan, etkileri hala devam eden ve meydana geliş zamanı önemli olmayan bir durumu ya da olayı ifade etmek için kullanılan zaman dilimidir. Present Perfect Tense’in Türkçemizde tam olarak karşılığı yoktur, işte bu yüzden İngilizce öğrenenler bu konuda biraz zorlanır. Bu zaman kavramını öğrenirken unutmamamız gereken en önemli nokta, Present Perfect Tense’in cümle sonlarında “yesterday, 3 years ago, last year” gibi zaman zarflarını kesinlikle almadığıdır.
Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş Zaman) Kuralları
Bu konuyu öğrenebilmenin ilk koşulu cümle yapılarını doğru kurabilmektir. Cümleyi doğru kurmak hem konuşurken hem de yazarken kendinizi daha iyi ifade etmenizi sağlar.
Cümle yapısı şu şekilde olmalıdır:
ÖZNE | YARDIMCI FİİL | FİİL | OBJECT |
I | HAVE | VERB 3 (FİİLİN 3. HALİ) |
NESNE |
YOU | |||
WE | |||
THEY | |||
HE | HAS | ||
SHE | |||
IT |
- Cümleye başlarken uygun öznemizi seçeriz.
- Ardından yukarıdaki tabloda belirtildiği üzere özneden sonra “Have/Has” yardımcı fiillerinden uygun olanı seçeriz.
- Sonraki adımda ise fiilimizin 3. halini kullanırız.
- En sonunda da nesneyi yerleştirerek cümlemizi noktalarız.
Kullanım Alanları
Bu zaman diliminde cümle nasıl kurulur öğrendik. Peki biz bu zamanı hangi durumlarda kullanıyoruz? Hala durum netleşmedi değil mi ☺. Öyleyse gelin şimdi de Present Perfect Tense hangi hallerde kullanılır ona bakalım.
Geçmişte Başlamış, Etkisi Günümüzde Devam Eden Durum ve Eylemleri Belirtmek
En yaygın kullanım alanı, geçmişte başlamış ve etkileri hala devam eden eylem ve durumlar için kullanımıdır.
Örnek;
- I have been mother for almost ten years.
(Neredeyse 10 yıldır anneyim.)
10 yıl önce anne oldum ama annelik vasfım hala devam ediyor
- I have done my homework.
(Ödevimi yaptım.)
Ödevimi önceden yaptın ama yapmış olmam hala geçerliliğini koruyor.
- She has gone to Great Britain for holiday.
(Büyük Britanya’ya tatil için gitti.)
Büyük Britanya’ya tatil için gitti, ancak hala orada. Henüz dönmedi.
- I have painted the walls.
(Duvarları boyadım.)
Önceden boyadım ve duvarlar hala boyalı.
- I have broken my arm.
(Kolumu kırdım.)
Önceden kolumu kırdım ama iyileşmedi, hala kırık.
Daha Önce Yaşamış Olduğumuz Deneyimleri Aktarmak
Bir diğer önemli faydası ise geçmiş tecrübelerimizi çevremizle paylaşmamıza yardım etmesidir.
Örnek;
- I have watched that TV Show before.
(Bu televizyon programını daha önce izledim.)
- We haven’t tried French food before.
(Daha önce Fransız yemeği denemedik.)
- I have been to Turkey with my family.
(Daha önce ailemle Türkiye’de bulundum.)
- They haven’t read that book before.
(Onlar bu kitabı daha önce okumadılar.)
- We have seen him at our favorite restaurant.
(Onu bizim favori restoranımızda gördük.)
Henüz Bitmemiş Olan Eylemleri Belirtmek
Geçmişte başlanmış ancak, ifade edilen zaman dilimi içerisinde henüz bitirilmemiş olan eylemleri aktarmak için kullanılır.
Örnek;
- I haven’t finished my doctorate thesis yet.
(Doktora tezimi henüz bitirmedim.)
- She hasn’t completed her school project yet.
(O henüz okul projesini tamamlamadı.)
- He hasn’t had his dinner yet.
(Akşam yemeğini daha yemedi.)
- I have just come from the USA.
(ABD’den henüz geldim.)
- We have just finished our dinner.
(Akşam yemeğimizi henüz bitirdik.)
Belirli Bir Zaman İçerisinde Meydana Gelen Değişiklikleri Belirtmek
Eğer belirli bir zaman dilimi içerisinde değişiklikler meydana gelmişse, bu değişiklikleri karşımızdakilere aktarmak amacıyla da bu zaman dilimi kullanılır.
Örnek;
- He has been a well-known author recently.
(O son zamanlarda iyi bilinen bir yazar oldu.)
- The economical indicators show that our company has grown since its’ establishment.
(Ekonomik göstergelere göre, şirketimiz kuruluşundan bu yana büyümüş.)
Since? Or For?
Present Perfect Tense öğrenirken karıştırılan bir diğer husus ise “Since” ve “For” arasındaki farklılıktır. Peki hangi durumlarda since, hangi durumlarda for kullanırız?
Hem “Since” Hem de “For” –den beri, -dan bu yana anlamı taşır, ancak kullanımlarında ufak farklılıklar bulunur. Eğer cümlede 2001’den beri ya da 01.01.2001’den bu yana gibi net bir zaman belirtilmişse “since”, 2 yıldan bu yana ya da 3 aydan beri gibi belirli bir süreç ifade edilmişse “for” kullanılır.
- I have been in this neighborhood for 7 years.
(7 yıldan beri bu mahalledeyim.)
- I have been in this neighborhood since 2012.
(2012’den beri bu mahalledeyim.)
Yukarıdaki örneklerden de görüleceği üzere, 7 yıl gibi bir süreci ifade ettiğimizde “for”, 2012 gibi net bir zaman noktası belirttiğimizde “since” kullandık.
Just, Yet, Already, Recently, So Far
Present Perfect Tense’in kullanım alanlarını öğrendim demek için son olarak, bu zaman diliminde sıkça kullanılan “just, yet, already, recently, so far” gibi edatları da tanımak ve doğru kullanmak gerekir.
- Just: Henüz anlamında kullanılır.
Örnek: I have just finished reading that book.
(O kitabı henüz okumayı bitirdim.)
- Yet: Daha, henüz, hala anlamındadır. Genellikle olumsuz cümlelere eklenir ve cümlenin sonunda kullanılır.
Örnek: I haven’t finished reading that book yet. (O kitabı okumayı daha bitirmedim.)
- Already: Eklendiği cümleye çoktan, uzun zaman önce, çok önce anlamı katar.
Örnek: I have already finished reading that book.
(O kitabı çoktan okumayı bitirdim.)
- Recently: Son zamanlarda anlamı taşır.
Örnek: It has started to be cold in our town recently.
(Kasabamızda son zamanlarda hava soğumaya başladı.)
- So Far: Şimdiye kadar anlamına gelir.
Örnek: I have been to England four times so far.
(Şimdiye kadar dört defa İngiltere’de bulundum.)
Present Perfect Tense yani yakın geçmiş zamanı bu bilgiler ışığında daha iyi kavrayacağınız kesin. Ancak yine de pratik yapmadan öğrenmiş sayılmazsınız. İhtiyacınız olan profesyonel İngilizce ve daha fazlası için var: CAMBLY.
Cambly’de ana dili İngilizce olan eğitmenlerle 1:1 derslere veya 3 kişilik grup derslerine katılabilir, 7/24 istediğiniz gün ve saatte ders yapabilir, çalışmak istediğiniz eğitmenleri özgürce seçebilir, başlangıçtan en ileri seviyeye uygun ders içeriklerinin tamamından yararlanabilirsiniz.
Bugün, 12 aylık aboneliklerde geçerli 60wow kodunu kullanarak kayıt olun, aylık 299 TL‘den başlayan fiyatlarla neler yapabileceğinizi görün.
Üstelik yapay zeka destekli İngilizce öğrenme asistanı Cambly AI ile pratik yapma, iş İngilizcesi, sık kullanılan deyimler, İngilizce iş görüşmeleri için öneriler gibi pek çok konuda e-kitaplara sahip olma ve YouTube canlı derslerine katılma tamamen ücretsiz! Hemen deneyin!
Çok açık olmuş teşekkürler. Yalnız bir öneride bulunmak istedim belki eklersiniz yazıya. Ben since’i …dan beri, for’u …dır şeklinde öğrenmiştim çok daha kolay oluyor. since 2017: 2017’den beri, for 3 years: 3 yıldır gibi
Çok teşekkü ederiz. Çok yardımcı olabilecek bir öneri!
Thanks for this clue, I do this clue in the exams
Gerçekten çok özenle hazırlanmış,çok işimize yarayacak bir yazı emeğinize sağlık 🙂
Geri bildiriminiz için teşekkür ederiz. Beğendiğinizi duyduğumuza çok sevindik! 🙂
çok güzel olmuş tebrikler zaman içerisinde meydana gelen değişikliklere kilo alıp vermeyi yada büyümeyi eklerseniz daha güzel olabilir.
güzel hazırlamışsınız.
.teşekkürler
I want add something. we can use yet with the simple past. but this is american style.
Life is amerikan style
bence çok güzel olmuş ama fiilerin üçüncü halleri de olsaydı daha güzel olur
Teşekkürler sizin sayenizde 93 aldım
Bunu duyduğumuza çok sevindik!
Çok güzel olmuş fakat hep düz cümle vermişsiniz biraz da soru cümlesi koymanızı tavsiye ediyorum
Dilimizde bu tense’e yakın bir anlatım olmadığı için kavranması güç oluyor ancak mantıken bakıldığında konuyla ilgili işlevsel anlatıma yardımcı oluyor.
Merhaba. “Present Perfect Tense’in cümle sonlarında “yesterday, 3 years ago, last year” gibi zaman zarflarını kesinlikle almadığıdır.” şeklinde bir açıklamada bulunmuşsunuz. Fakat bu durumu biraz daha detaylandırır mısınız? Çünkü present perfect tense ile kurulan cümlelerin sonunda zaman zarfı da gelebilir. Hatta sizin verdiğiniz örnekler arasında da buna uyan bir örnek var. “I have been mother for almost ten years.”
Present Perfect Tense’de zaman önemli değildir. Zaman derken eylemin yapıldığı an kastedilmektedir. Zaman ifadesi olabilir. Açıklamalarda geçen ” I have been mother for almost ten years” cümlesinde eylemin zamanı belirtilmemiş. Sadece ne kadar zamandır anne olduğunu belirtiyor. Sizin aklınızı karıştıran “ten years” ifadesi sanırım. Onu da dikkat edersiniz “for” ile kullanmış. “Since ve for” başlığı altında açıklanmış durum zaten.
you are the man.(dot)
asli ev odevini bitirmis asli ev odevini bitirmisti
bu iki cumlede hangi tense leri kullanirsiniz? ve gramatik olarak turkce dilbilgisinide icine katarak cevaplayabilirmisiniz?
aslında ıkı cumle arasında bır fark yok lakin cümleyı şöyle düzenlıyecek olursak aslı ödevini dün bitirdi ve asli ödevini bitirdi ilk cümlede aslının ödevini ne zaman bitirdiğine dikkat çekerken ikinci cümlede ödevini bitirdiğine dikkat çekiyor bunların ingilizceside Aslı finished her homework yesterday ve Aslı has finished her homework. şeklindedir ama sana tavsıyem bu ıkı ayrım sokak dilinde çok önemli degildir bu yuzden sadece aklına oturcak kadar çalıssan yeter.
Türkçede bir karşılığı var. Sanıyorum ki, “have” sözcüğünün “sahiplik” anlamına geldiği düşünülürse, “I have been to Turkey before” cümlesi “Daha önce Türkiye’de bulundum”dan ziyade “Daha önce Türkiye’de bulunmuşluğa sahibim” olarak çevrilir. Örneğin “I have a car” dediğim zaman, cümledeki nesne “a car” iken, “I have watched TV show” dediğimde de nesne aslında “watched TV show”, yani “TV show’un izlenilmişliği”. Cümle de haliyle şöyle oluyor: Ben bu TV show’un izlenilmişliğine sahibim. Bu izlenilmişliğe geçmişte sahip oldum ve bu sahipliğim halen devam ediyor ve sonsuza kadar var olacak çünkü “present” bir tense’ten bahsediyoruz. Fakat ben burada bu tense’in mantığından bahsediyorum. Yoksa şimdiki kurallara göre nesne sadece “TV show”. Mantığa geri dönecek olursak her iki örnekte de özne, “bulunmak” ya da “izlemek” eylemini değil “bulunmuş olmaya sahip olmak” ya da “izlemiş olmaya sahip olmak” eylemini gerçekleştiriyor. Bu tense bu yüzden “geçen sene, 2 sene önce, dün” gibi spesifik bir zamana sahip değil. Başka bir örnek vereyim: My arm has broken. Burada özne, “my arm” peki fiil ne? Fiil, “kırılmak” değil, “kırılmış olmaya sahip olmak”tır. Kolum kırılmadı, kolum kırılmış olmaya sahip; kolumda kırılmışlık mevcut (present). İşte Türkçede hiçbir zaman böyle cümle kurmadığımız için anlaşılması güç oluyor. Fakat öğreticiler de bu iki farkı belirtmeden, sadece kullanım yerlerini anlatarak, asıl fark bu kullanım yerindeymiş gibi, “I watched TV show” ile “I have watched TV show” cümlesinin ikisini de “TV programını izledim” olarak çevirince insanlar metin üzerinde görünce anlıyor fakat konuşurken zorlanıyorlar. Keşke tense’i önce Türkçeye çevirip sonra başka tense’le ayırt etmek yerine öğrenilen dili kendi dinamikleri içerisinde açıklamaya çalışsak. Naçizane tavsiyemdir 🙂
Merhaba Yusuf! Detaylı açıklamanız ve öneriniz için çok teşekkür ederiz. Açıklamanızın pek çok okuyucumuz için oldukça yararlı olacağına eminiz, elinize sağlık! 🙂
“Kolumun kırılmış olmasına sahibim” ne demek yaa? 🙂
zorlayıp eğip bükersen her dilde her tensenin karşılığı vardır yusuf
Bu tensi yıllardır karıştırıyordum. Sayenizde farklı bir açıdan en azından türk insanının anlayacağı bir mantıkla anlatıldı… Çok teşekkürler. 🙌 Yusuf.
İyi iyi baya iyi
Çok öğretici çok teşekkür ederim
Beğenmenize çok sevindik, sevgiler. 🙂
Kaç zamandır Cambly blogundan faydalanıyorum, artık tutamadım bir teşekkür yorumu atayım dedim. Ellerinize sağlık, kurs ve kitaptan sonra tekrar için mükemmel geliyorsunuz. 🖖
Merhaba Yusuf! Zaman ayırıp bu güzel yorumu yaptığınız için teşekkür ederiz, çok mutlu olduk. 🙂
Çok faydalıydı , teşekkür ederim.
Geri bildiriminiz için çok teşekkür ederiz. 🙂
Önerileriniz çok yardım etti teşekkürler
Bunu duyduğumuza çok sevindik. 🙂
Harika izah etmişsiniz.Teşekkür ederim
Ayrıntılı anlatım mükemmel.
Makalede gif bulununca yazıya odaklanmak biraz zorlaşıyor. belirtmek istedim
Geri bildiriminiz için çok teşekkür ederiz. Dikkate alıyor olacağız.
Yakın geçmiş zamanda model fiiller kullanılırsa model fili 3.hali ile yazıyoruz ama ikinci fiil 1.hali ile mi yazılıyor yoksa 3.hali ile yazmaya devam mı etmeliyiz ?
Thanks.It’s so good.I want to read it again again again because ı don’t know perfect tense very well.
Teşekkürler.Bu çok güzeldi.Ben bunu tekrar tekrar tekrar okumak istiyorum çünkü perfect tenseyi iyi bilmiyorum.
Konuyu hic bilmiodum proje odevim icin lazimdi bu sayfayi kullanacagim. Cok guzel olmus gercekten 👍
Olumsuz ve soru hallerini de ekleyebilirseniz çok iyi olur.
Perfect 👍🏻
Kısa ve öz.Teşekkürler cambly
We haven’t tried French food before.
We didn’t try French food before
Bu iki cümle arasındaki fark nedir?İkiside daha önce denenmemiş anlamını vermiyor mu?
heykelinizi diksek beton yetmez.10 numara olmuş elinize sağlık
I should say that cambly blog is so useful. Thanks for everything 🙂
Merhaba
Yılladır bu özenle hazırlanmış blogdan yararlanıyorum ama hiç teşekkür etmedim emeğinize. Ayrıca son teşekkür 2021 de yapılmış güncellemiş olayım dedim. 🙂 Teşekkürler
Gerçekten çok güzel olmuş. Bir kaç saat sonra ingilizce sınavım var ve gerçekten ilk kez kafama ingilizce girdiğini hissettim. Teşekkürler.
gzl
thanks
Merhabalar benim aklıma takılan bir konu vardı da; biz ‘Do’ ve Does yardımcı fiilinin yapmak fiili ile alakası olmadığını öğrendik ve onun sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanıldığı öğrenmiştik, burada ise Have ve Has için ‘sahip olmak gibi veya var’ gibi bir anlam ifade etmiyor diye tahmin ediyorum sadece yardımcı fiil olarak, İngilizce düşünmeye çalışıyorum, ama Have ve Has’in sadece olumsuz ve soru cümlesinde kullanılmadığını da görüyorum, olumluda da kullanılıyor, ikisi farklı bir konu ama yine bana bu konuda bir şeyler söyleyip yardımcı olur musunuz?
Merhabalar benim aklıma takılan bir konu vardı da; biz ‘Do’ ve Does yardımcı fiilinin yapmak fiili ile alakası olmadığını öğrendik ve onun sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanıldığı öğrenmiştik, burada ise Have ve Has için ‘sahip olmak gibi veya var’ gibi bir anlam ifade etmiyor diye tahmin ediyorum sadece yardımcı fiil olarak, İngilizce düşünmeye çalışıyorum, ama Have ve Has’in sadece olumsuz ve soru cümlesinde kullanılmadığını da görüyorum, olumluda da kullanılıyor, ikisi farklı bir konu yine de bana bu konuda bir şeyler söyleyip yardımcı olur musunuz?
Oldukca faydali bir aciklama olmus. Emeginize saglik.
çok yararlı ve açıklayıcı olmuş emeğinize sağlık
Mükemmel kısa ve her şeyi içeriyor çok beğendim zaten cambly de kullanıyorum ve çok geliştiğimi şimdiden hissediyorum 8 ders yaptık şimdiye kadar ben herkese öneririm
Güzel geri bildiriminiz için çok teşekkür ederiz! ❤️