Yeni Yıl Hedeflerinizi Başarabilmeniz İçin Önemli Tavsiyeler
Yeni bir yıl, yeni bir ben.
Belki bu cümleyi her yıl duymaktan sıkıldınız, belki de hayatınızda yepyeni bir sayfa açmanın dayanılmaz hafifliğini iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Ne kadar klişe olursa olsun dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanın yılın aynı döneminde, benzer hislerle ve benzer düşüncelerle kendilerine yeni yıl hedefleri belirlemelerinde rahatlatıcı bir şey var. Bunu yapmak her ne kadar arzuladığımız hayata tam anlamıyla ulaşamamış olduğumuzu ima etse de hayal etmeye ve çabalamaya devam ettiğimiz anlamına da gelir -ve hayal ile çabanın olduğu yerde umut vardır.
Yeni Yıl Hedeflerinizin Önündeki Bariyerler Neler?
Yeni yıl kararları hakkında pek de iç açıcı olmayan bir gerçek daha var: insanların %80’i yeni yıl kararlarına bağlı kalamıyor. Bunun en önemli sebebi hayatımızda bir şeyler değiştirmenin getirdiği stresle başa çıkabilmek veya hissettiğimiz motivasyonu sürdürebilmek için hiçbir şey yapmadan spora yazılacağımız veya diyete başlayacağımız günü ajandamıza işaretlemek. Daha basit bir şekilde dile getirmek gerekirse düşünce yapımızı değiştirmek yerine toplumun -kilo vermek gibi- bizden beklediği şeyleri robotik bir şekilde yerine getirmeye çalışmak.
Gerçek şu ki değişim oldukça stres vericidir ve stres başarısızlığı tetikleyen en önemli duygulardan biridir. Stresli olduğumuzda kocaman bir dilim pasta ile diyetimizi bozmaya, okumayı planladığımız kitabı bir kenara atmaya veya biriktireceğimiz para ile gizliden gizliye ve suçluluk duyarak hiç ihtiyacımız olmayan o ayakkabıyı almaya daha meyilli oluruz -kısacası stres, kendimizi kontrol edebilme güdümüzü perdeler ve öz disiplinimizi baltalar. Fakat öz disiplinimizi güçlendirerek stresin hayatımız üzerindeki tahakkümünü azaltabiliriz. Nitekim hiçbir insan öz disipline sahip olarak doğmaz, zaman içerisinde pratik yaparak öz disiplin geliştirir. Küçük hedeflerle başlamak ise öz disiplin geliştirmek için idealdir -örneğin kilo vermek için her gün on beş dakikalık küçük egzersizlerle başlayabilir, zaman ilerledikçe ve disiplin kazandıkça daha büyük hedeflerinize ulaşabilirsiniz.
Benzer bir şekilde gerçekçi olmayan hedefler belirlemek de kararlarımıza sadık kalmamızı engeller. Polivy ve Herman tarafından literatüre kazandırılan “false hope syndrome” (boş umut sendromu) kendimizle ilgili bir şeyleri değiştirmek için akıl almaz derecede büyük beklentilere girmemiz ve bu beklentileri karşılayamadığımız zaman hayal kırıklığına uğrayıp hedeflerimizden vazgeçmemiz anlamına geliyor. Boş umutlarımızı besleyen en önemli faktörlerden biri ise internet. Sosyal medyada gördüğümüz bütün o “öncesi-sonrası” fotoğrafları bir yandan motive edici olsa da diğer yandan gerçekçi olmayan hedefler belirlememize yol açabiliyor. Herkesin biricik olduğunu ve kendi hızında ilerlediğini unutarak “o yapabiliyorsa ben de yapabilirim” zihniyetine bürünüp sağlıksız bir öz güven patlaması yaşıyor, başarısız olduğumuzda ise kendimizi çok daha kötü hırpalıyoruz. Bu yüzden kıstasımız hiçbir zaman başkaları olmamalı.
Yeni yıl kararlarımızı gerçekleştirebilmemiz için zaman zaman göz ardı ettiğimiz bir faktör daha var: eğlenmek. Personality and Social Psychology Bulletin adlı dergide yayınlanan bir çalışmaya katılan insanlar, hedeflerine bağlı kalabilmeleri için bu hedefleri hem eğlenceli hem de önemli bulmaları gerektiğine inanıyordu. Fakat çalışmanın sonuçları bu tezi haksız çıkardı: verdiğimiz kararlara bağlı kalabilmeyi etkileyen asıl etmen hedeflerimize ulaşan yolculukta keyif almamız. Diğer bir deyişle bir hedefimizi yalnızca önemli bulduğumuz için o hedefe bağlı kalacağımızı düşünmemiz büyük bir psikolojik hata. Örneğin yeni yıldan beklentiniz daha sık spor yapmak olduğu halde tek motivasyonunuz hissettiğiniz zorunluluksa hedefinize giden yolda pes etmeye meyilli oluyorsunuz. Bunun yerine spor yapmayı keyifli bir hale getirmenin yollarını aramalısınız. Örneğin kendinize beraber egzersiz yapabileceğiniz bir arkadaş bulun ve spor salonuna birlikte yazılın. Veya ödül mekanizmanızı tetikleyin ve verdiğiniz her kilo için kendinize yeni bir kıyafet alın.
Yeni yıl hedefleri üzerine yapılan başka bir araştırma ise “edinmek” ve “bırakmak” ile ilgili. İsveçli bilim insanları, kendilerine yeni yıl hedefleri belirlemiş binden fazla insan üzerinde bir yıl süren bir deney gerçekleştirdi. Bu deneyin sonucuna göre yeni bir alışkanlık edinen insanların, bir şeyi bırakmaya çalışan insanlara kıyasla hedeflerini gerçekleştirme konusunda daha başarılı olduğu gözlemlendi. Stockholm Üniversitesi’nde psikoloji profesörü olan Per Carlbring “Örneğin hedefiniz kilo vermek için şekerli gıdalar yemeyi azaltmaksa ‘şekeri bırakıyorum.” diye değil “Günde birkaç kere meyve yiyeceğim.” diye tekrar edin,” diyor. “Bu sayede şekerli gıdaların yerini daha sağlıklı yiyecekler alacak ve siz de kilo vereceksiniz.” Carlbring’e göre bir davranışı hayatımızdan çıkarmak oldukça zor olsa da bu davranışı başka bir davranışla değiştirmek çok daha akıllıca bir hareket.
2022 Yılının İngilizceyi Öğrendiğiniz Yıl Olmasını İster Misiniz?
“Kilo vermek” veya “spor salonuna yazılmak” gibi kararlar en sık duyduğumuz yeni yıl hedefleri arasında; fakat 2022 yılının entelektüel birikiminiz ve kariyeriniz için de verimli geçmesini istiyorsanız istek listenize mutlaka İngilizce öğrenmeyi de eklemelisiniz. Bu yolda önünüze çıkabilecek bariyerlere takılmamak için kendinize spesifik ve ulaşılabilir hedefler belirleyin, dil öğrenme sürecinizi olabildiğince keyifli kılmaya çalışın. Cambly, yeni bir yılda yeni bir dil öğrenmeniz için size yardımcı olmaya hazır!